28 Ağustos 2012 Salı

İşte Süreyya Ayhan Kop gerçeği

HABERTURK.COM


 Video için tıklayınız...


GAZETE HABERTÜRK Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı'nın HABERTÜRK TV'de ekranlara gelen 'Teke Tek' adlı programının konuğu Atletizm Federasyonu Genel Sekreteri Nihat Doker oldu.

Doker Süreyya Ayhan Kop olayından atletizmdeki başarılara kadar birçok konuda konuştu.

İşte Fatih Altaylı'nın soruları ve Doker'in yanıtları:

Atletizmde önümüzdeki süreçte neler olacak?

Güzel şeyler olacak. Mehmet Terzi'yle başlayan süreçte güzel, planlı, programlı çalışmalar sayesinde güzel şeyler oluyor. Geçmişte barajları aşamazken Süreyya 2 bin metre koştuğunda yer yerinden oynamıştı. Süreyya Ayhan dünya ikincisi olduğunda yer yerinden oynamıştı. Sayın başkanın oluşturduğu kurullarla iyi şeyler oluyor.

Bu Mehmet Terzi'nin başarısı mı?

Mehmet Terzi ve Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün başarısıdır. Onlar o desteği vermeseler bu başarılar gelmez. Türkiye Atletizm Federasyonu'na geçmişte ve bugünümüzde iyi bütçe veriliyor. Bu sene Helsinki'de 7 madalya aldık. Geçmişte sadece Süreyya Ayhan'la seviniyorduk, şimdi biz bir şampiyonada 4 birincilik alıyoruz. Nevin Yanıt'ın başarısı takdire şayan bir başarı. Burada hiç esamisi okunmayan bir branşta gelen başarıdır. Nevin Yanıt'ın olimpiyat beşinciliği birincilik kadar önemlidir.

Nevin daha yukarı çıkabilir mi?

Çıkabilir, onları iyi motive etmemiz lazım. Mehmet Terzi süreciyle birlikte 2004'de Atina'ya 13 kişi gitmiştir, 2008'de Pekin'e 16 sporcu gitmiştir. Bu sene 33 sporcu gitmiştir. Bu barajları geçmek çok önemli. 33 sporcudan 12 tane final, 7 tane yarı final koşuldu. Biz eskiden koşacak Türk atlet arardık. Şimdi 43 branşın 26'sında yarış koştuk. Bu müthiş bir olay. Başkanımız ve ekibi bu başarıyı daha fazla bekliyorduk. 4-5 madalyaydı. Nerelerden nerelere geldik. İlerleyen yıllarda 2016 olimpiyatlarında Türkiye 60-70 madalya hedefi var.

Neden Türkiye'de bir yüksek atlamacımız çıkmaz. Ekrem Özdamar'dan bu yana neden çıkmıyor? Neden bu branşlar yok?

Bizim antrenörümüz Cüneyt Yüksel, Burcu Ayhan adında bir yüksek atlamacı yetiştiriyor. Helsinki'de Avrupa Şampiyonası'nda 6'ncı oldu. Bu çocuğumuz fiziği ve yeteneği ile ilerleyen günlerde yeni bir başarı getirecektir. Biz yurtdışından antrönerler getiriyoruz. Yabancı antrenörlerimiz var danışman antrenörlerimiz var. Atletizm emin ellerde, gelecek yıllarda daha da iyi olacak.

Kaç tane tartan pistimiz var?

Acıdır ama Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'ne ait İstanbul'da bir tartan pistimiz yok. Burhan Felek problemliydi, şimdi bakımı için ihale yapılacak. Ankara'da, Eskişehir'de, Trabzon'da, Mersin, İzmir'de nizami pist var. Türkiye Londra'da 213 madalya sırasında 9. sırada. Türkiye Atletizm Federasyonu milli takımı Avrupa Süper Lig'de yarışıyor. Süper Lig'de ilk beş içerisinde. İnşallah daha iyi sonuçlar gelecek.

Atletizmde en yoğun ilgi hangi bölgede?

Daha ziyade orta ve uzun mesafelerde doğu ve güneydoğu taraflarından sporcularımız geliyor. Onlar büyük kulüpleri tercih ediyorlar. Çünkü o külüplerin imkanları daha iyi. Oradan çıkıyorlar batıda yoğunlaşıyor.

Atlet olmak için birisinin ne yapması gerekiyor?

Her ilde Türkiye Atletizm Federasyonu il temsilciler var. Onların e-maillerini, telefonlarını ilan ediyoruz. Beden öğretmenleri ile ilgili olarak atletizm branşlarını tanıtmak adına küçük, güllesi süngerden yapılmış örnekleri verdik. Okullarımızdaki çocuklara hem atletizmi tanıtıp, hem de yetenekli sporcuların il temsilcileri ve kulüplerimize yönlendiriyoruz. Olimpiyatı giden çocuklarımız barajları geçtikleri andan itibaren antrenörlerine her ay 2 bin lira maaş bağlandı.

Bütçe yeterli mi?

Bu sene iyi bir bütçe aldık. Yaklaşık 9 milyon TL kadar bütçe aldık. Yeterli mi? Sınırı yok. Bizde ödüller yüksek sponsor bulmakta sıkıntı çekiyoruz. Batıda ödüller az ama sponsorlar bol.

SÜREYYA GİBİ BİR DEĞER İYİ YÖNETİLEMEDİ

Süreyya Ayhan Türkiye'de bir rol model oldu. Bütün gençlerin 'Biz Süreyya ablayı örnek aldık' dediklerini duyuyorum. Fakat sonra ciddi şanssızlıklar yaşadı. Siz sporcu olarak Süreyya Ayhan'ı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye tarihinin en yetenekli, en başarılı, en iyi atletlerinden biriydi. Ama Süreyya gibi öylesine önemli bir değeri iyi yönlendirilemediği için bu durumlara geldik. Biz başkanım Mehmet Terzi olmak üzere onu kazanmak noktasında çok büyük destek verdik. 2 yıl boyunca cezalı kaldı. Cezasının öne çekilip 2006 Avrupa Şampiyonası'na katılması için federasyonumuz yazı yazdı. Biz bu sporcuyu yetiştirmek istiyoruz. Olumlu karşılandı. Süreyya Ayhan 'Biz bir şey yapmadık, prosedür hatalarından ötürü bu duruma geldik' diyor. Bu konuşmalar çok masumane. Ama maalesef hiç de öyle değil.

Nasıl oldu peki?

Bayan sporcudan bayan numune alıcı girer. Numune alma esnasında birtakım tartışmalar var. Bunlar Süreyya'dan değil, onu yönlendirenlerden kaynaklanıyor.

Tartaklandı vs. iddiaları var.

Medyada çok şey yazıldı. Orada Süreyya'nın dediği kadar masum değil. Süreyya'dan kaynaklanmayan bir prosedür hatası çıktı ve neticede cezasını çekti. Uluslararası federasyon diyor ki, 'Süreyya Ayhan uluslararası bir sporcudur, üç ay içinde hangi tarihlerde nerede olacak diye bir form göndermiştir' Sonra gelen numune alıcılarına numuneyi vermiyorsunuz. Numuneyi vermemek doping yapmış gibi kabul edilir. Vermemeye teşebbüs etmek dopingli demektir. Uluslararası federasyon bize diyor ki, 'Siz hiç ceza vermemezlik yapamazsınız' diyor. O günkü şartlarda değerlendiriyorlar, İAAF bastırıyor 2 yıla çıkıyor. 2 yıl bitiminde Süreyya Ayhan Kop'a ABD kampı istediler. Buradan itiraf ediyorum, o günkü teknik kurulda, sayın başkan Süreyya Ayhan'a 6 aylık ABD kampını vermemiz doğru olmaz diye düşündü.

Süreyya Türkiye'de çalışmıyor mu?

Türkiye'de çalışıyor, bize bildirmiyor, IAAF'a bildiriyor. Biz zaten ikinci olaydan sonra hala suçlanıyoruz ya... E o zaman bizim bilgilerimizi veriyorlar ve bizi bu duruma düşürüyorlar denilebilirdi.

2004'de Süreyya Ayhan'dan idrar örneği almaya geldi. İdrar örneği verilmedi, hatta başkasının idrari verildiği iddia edildi. Daha sonra antremanla ilgili federasyona bilgi verilmedi. Bu iki yıllık süre içerisinde doping testleri devam ediyor mu?

Bu süre içinde 3 defa numune veriyor. Süreyya üçünü de verdi. Negatif çıktığı için cezası bitti.

Avrupa Şampiyonası'na katılacaktı, ondan önce mi ABD'ye gitmek istedi?

Evet buna teknik kurul ve yönetim kurulu karşı çıktı. Mehmet Terzi yönetim kuruluna çok net ricada bulundu, lütfen Süreyya konusunu bana bırakın, ben o sporcuyu kazanmak istiyorum dedi. O yetkiyi yönetim kurulundan aldı. 2006 yılının Eylül ayında ABD'ye gitti.

SÜREYYA'YI 6 AYLIĞINA ABD'YE KAMPA GÖNDERDİK

2007 kampındaki amacı 2008 olimpiyatlarına hazırlanmaktı. ABD'deki kampı kim organize etti?

Onlar Avrupa Şampiyonası'na katılacaklarını söylemişti. Biz 6 aylığına ABD'ye gönderdik. Bizden Almanya kamp programı istendi. Doğal olarak sayın başkan onlara bir yazı yazarak 'Biz size bu kampı verdik, dünya şampiyonasına gideceğinizi söylediniz ve siz yarış koşmuyorsunuz. Yine de durumunuzu değerlendiriyoruz. Gittiğiniz yere bir temsilci göndermek istiyoruz, çalışmalarınızı değerlendirecek' dedi. Onlar 'Biz koşmayacağız olimpiyata hazırlanıyoruz' dediler. Biz de yazı gönderdik, 'tebliğ yapıldığı zaman koşmayan sporcuya ceza uygulanabilir' dedik. Sonra medyadan Süreyya Ayhan'ın sakatlandığını öğrendik. Sonra kendisinin belgelemesini istedik. O da belgeledi.

Bir sporcunun federasyonla bu denli itişme yaşaması doğru mu?

Antrenör federasyonla diyalog kurmuyor. Ben onların bulunduğu ortamda güzel ve sıcak yaratmak adına para getirdim. Antrenörün tutum ve davranışları bizi çok kırdı. Burası bir kurum, hiç kimse kurum üzerinde olamaz. Bu isteklerimiz olmadığı için ikinci ABD kampını uygun görmedik. Süreyya Ayhanlar biz kamp vermeyince Almanya'da kamp yaptılar. Akşam üzeri 16.15'de Yücel Kop, federasyona dilekçe verdi. Biz ABD'ye gidiyoruz, sizden para pul istemiyoruz dendi. Süreyya devletin memuruydu. Yurtdışına çıkış için izin alması gerekiyordu. Süreyya'nın devlet memuriyetine gelip gelmemesi takip edilmedi.

ABD'ye gitti, orada bir numune talebi oldu...

Onlar numuneyi vermişler. Ne onların kaldığı yeri biliyoruz, ne ne zaman gittiklerini biliyoruz. İkinci ABD kampına kendi ceplerinden gitmiş. Wada oraya gidiyor, numuneleri alıyor ve sonuçta iki tane yasaklı madde çıkıyor.

Süreyya Ayhan WADA'ya itiraz etti, bunlar burada yediğim hormondur. Bunlar kanımda çıktı, dedi. Benzer savunmaları pek çok sporcu yapıyor. Son olarak İspanyol bisikletçi yaptı, ünlü bisikletçi Armstrong aynı savunmayı yaptı. Bunların hiçbirinin gözünün yaşına bakılmadı. Süreyya Ayhan bu madde bulunduktan sonra ne yaptı?

MAİLİ AÇTIĞIMDA YÜREĞİMDEN BİR ŞEYLER GİTTİ!

O tarihlerde Erzurum'daydım. İAAF'ın bilgileri çok gizlidir. Sadece federasyon genel sekreterlerine gönderilir. Mailimi açtım yüreğimden bir şeyler gitti. Süreyya Ayhan'dan bu yasaklı madde çıktığı yazılıyordu. Ben bu olayı o günkü şartlarda sadece başkanım Mehmet Terzi ile paylaştım. Bunu bilerek gizlemek ne kadar zor bir şey biliyor musunuz? Süreyya gibi bir değer ikinci kez önünüze geliyor. Oradaki genel müdürlerimiz bile bilmedi. Sadece Süreyya için. Süreyya Türk atletizme damgasını vurmuş bir sporcu. Sonuç tam açıklanmadan medyaya düştü. Nasıl oldu bilemiyorum. Türkiye Atletizm Federasyonu IAAF kuralları gereği suç işlediğinde ikinci kez dopingli çıktığı halde ömür boyu ceza alır. Bu kurallar uluslararası atletizm federasyonu birliğinin kurallarıdır. Süreyya'ya ömür boyu, eşine 2 yıl ceza verildi. Süreyya Ayhan'a yazık olmuştur. İyi yönetilemediği için, kaybedildiği için yazık olmuştur. Antrenörü sporcuyu koruyacaktır. İAAF bize bastırdı, ömür boyu olması gerektiğini söyledi, durumunuzu değerlendiririz dedi. Biz de onlara şunu dedik, 'Bizim Tahkim Kurulu'na müdahale edemeyiz'. Daha sonra onlar CAS'a gittiler. Uluslararası Atletizm Birliği de CAS'a gidiyordu. İAAF da müracaat etti. CAS iki davayı birleştirdi. İAAF'ın avukatı oraya gelip davada bulundular ve 'Süreyya Ayhan Kop'un ömür boyu ceza almasını talep ediyoruz' dediler. Biz Atletizm Federasyonu olarak bu davada taraf olmadık. Biz bu sonuçla karşılaşacağımızı tahmin ettik. Ama İAAF 'sizin sporcunuz olduğu için burada temsilci istiyorum' dedi. Sayın Başkan beni uygun gördü. 2 Nisan günü CAS'ta duruşma vardı. Türkiye Atletizm Federasyonu olarak ben katıldım, 3 CAS hakimi vardı, biri Türk'tü, Kısmet Erkiner'di. Diğer tarafta Süreyya Ayhan Kop eşi Yücel Kop, avukatları ve tercümanları vardı. Karşı tarafta doping direktörü vardı.

CAS'ta ne oldu?

Dava 6 saat sürdü. 2004 yılından 2009 yılına kadar ki, bütün süreç konuşuldu. Herşey en ince ayrıntısına kadar anlatıldı. İAAF savundu, karşı taraf cevap verdi. Bana da birkaç soru soruldu, ben de cevap verdim. Şimdi biz ne yapabilirdik, elde belgeler var. O zaman ispat edeceksin, anlatacaksın. Etten geçtiyse onu ispat edeceksin. Ama ispat olmayınca ortadaki belgelerde iki tane yasaklı maddeyi ortaya koyuyor. Biz federasyon olarak ne yapabilirdik.

Süreyya Ayhan benim CAS'ta ömür boyu almamın sebebi Nihat Bey'dir diyor.

Bu hoş değil. Biz bugüne kadar federasyon olarak hiçbir televizyonda konuşmadık. Biz mecbur kalmadıkça buradaki evrakların hiçbirini anlatmadık. Süreyya bizim için onurlu, yetenekli bir sporcumuz. O bir örnek sporcu oldu. Atletizm bugün bir yerlere geldiyse onun etkisi olmuştur.

BU OLAYLA İLGİLİ HUKUKİ SÜRECİ BAŞLATACAĞIM

Yol bitti mi Süreyya için, bugün CAS'a gitseler cezamı düşürürler diyor.

Ben araştırdım böyle bir örnek yok. CAS kararını vermiş, artık geri dönüşü yok. CAS'ın daha üstü yok. Bana hakim 'ne ceza verilmesini istiyorsunuz' dedi. Ben de Türkiye Atletizm Federasyonu çok iyi hukukçulardan oluşmaktadır. Onlar üç kez Süreyya Ayhan'ı karşılarına alıp kendisini savunun demiştir. Hukukçularımızın almış olduğu karara benim yorum yapmak doğru olmaz dedim. Bu olayla ilgili de hukuki bir süreç başlayacak. Bu zan beni töhmet altında bırakmıştır. Bu teşkilatın içinden yetişmiş birisi olarak, kötü duruma düşürülmüş olduğum için hukuki süreci başlatacaktır. Süreyya Ayhan'ın gerek şahsım gerek federasyonu yıpratmak için yaptığı konuşmalar...

Yücel Kop'a gıcık mısınız?

Hayır efendim. Ben bu federasyonun ikinci kişisiyim. Ben bir genel sekreter olarak dolarları aldım ve sadece havayı ısıtmak maksadıyla ayaklarına götürdüm. Ama maalesef yürümedi süreç. Agresif davranışlar, hırçın hareketler...

Neden böyle oldu?

Bilemiyorum.

Sizden önceki federasyonla ilişkileri böyle miydi?

Dosyalar çok sürükleyici. Ben incelediğim zaman bir şey görüyorum. 2004'deki o dönemlerdeki bakan ve genel müdürümüz bunlara destek verdiler. Alkışlanacak bir başarı vardı. Belki biz de yanlış yapmış olabiliriz. Aşırı bir ilgi vardı, medya da yaptı. Bulundukları yer o medyanın sayesindedir.

Ben Süreyya Ayhan-Yücel Kop ilişkisinin sağlıklı olmadığını, Süreyya'nın sporculuğuna zarar vereceğini yazdım. O dönemde bana kızdılar, beni eleştirdiler. Zamanın beni haklı çıkarması üzücü oldu. Medyadan kızdıkları galiba benim birazcık da...

BEN YÜCEL KOP'A VERİLEN CEZAYI SAVUNDUM

Süreyya Ayhan da diyor ki, 'CAS bizi harcadı'. O eleştirilen CAS, Yücel Kop'un Türkiye Atletizm Federasyonu'nun verdiği 2 yıl cezayı kaldırdı. Çok ilginç. Edirne olaylarında Yücel Kop'un hataları birinci olay, sporcusunu koruyamadığı için fedarasyon 2 yıl ceza verdi. Onlar Tahkim Kurulu'na gitti. Onlar da değerlendirdiler ve Süreyya'nın cezasını 4 yıla indirirken Yücel Kop'un cezasını aynen tasdik etti. Ben Yücel Kop'un cezasını savundum.

Atletizm Federasyonu neden Süreyya'ya destek vermedi?

Ne yapabilirdik, hakikatten bunu düşündük. Ortada iki tane yasaklı çok önemli madde çıkmış. Bunu ispatlamak onlara düşüyor. Ortada haksız bir başarı elde etmeye çalışan sporcu görünümünde biri var. Biz sürekli İAAF'tan tenkit yazıları alıyoruz. Hayır yapmamıştır mı diyebilirdik.

Bu düzeyde sporcuların cehaletten, gençlikten kaynaklanan hataları olmaz mı?

Ben de zaten Süreyya Ayhan'ın bir hatası yoktur diyoruz.

Bunu CAS'ta söylediniz mi?

Yok. Yanında çok bilen bir antrenörü var.

Siz Yücel Kop'a çok sinirlenmişsiniz, sanki Süreyya da onun yanında yanmış gibi duruyor. Bundan sonra Süreyya için herhangi bir şans var mı?

Biz olmadığını biliyoruz. Süreyya diyor ki, 'Biz davamızı AİHM'e götürdük' diyor. AİHM karşısında bir devleti muhatap alır. Burada böyle bir olay yok. Karşılarında CAS var. AİHM karşısına CAS'ı almaz. Birinci davanın sürdüğü söyleniyor, hayır onun cezası verilmiş.

Bu genç atletlerimize destek olduğunu söylüyor Süreyya Ayhan. Benim bildiğim dopingten dolayı ceza almış sporcuların bırakın antrenörlük yapmayı, spor sahalarına girişi yasak, bu sorun yaratmaz mı?

Doğru. Dopingten dolayı ömür boyu ceza almış sporcuların antrenörlük yapması kurallar gereği yasak. Onunla çalıştığı tespit edilirse başka sıkıntılar olur. Böyle bir çalışma yapmalarının hakları yok. Bizim üzüntümüz olimpiyat öncesi, sırası ve sonrasında sürekli bunu gündeme getirmesi, başarılarını sahiplenmeleri gerçekten sporculara, antrenörlerine, kulüplerine ve Türk toplumuna haksızlıktır. Bir de şahsıma yapılan suçlamalardan dolayı.

SÜREYYA'NIN DOPİNGİNDE İKİ MADDE ÇIKTI

Süreyya'nın doping raporları sizde var mı?

Herşey var.

Kullandığı madde neydi? Oksürük şurubundan doping çıktığı oluyor

Olabilir. Nescafeden bile çıkabilir. Süreyya Ayhan'dan metan dianonon ve stanozol maddesi çıktı. İkisi de doping içeren maddeler. Bunlar kuvvetlendirici maddeler. Bunu ispat etmek de onlara düşüyor. WADA artık sporcuların bir iki yıl gerilerine gidiyor.

Yücel Kop'un antrenörlük lisansı var mı?

2003 yılında yanılmıyorsam bir antrenörlük belgesi var. Süreyya'nın başarılar elde ettiği süreçte alınmış bir lisans.

Devşirme sporcular. Herkes sporcu devşiriyor, biz ne devşiriyoruz. Kenya'dan, Uganda'dan Türkiye'ye getirip emek harcıyorsak insan onlardan derece bekliyor.

Devşirme sporcular tabirinden federasyon olarak hoşlanmıyoruz. Artık dünya globalleşti, sınırlar, vizeler kalkıyor. Böyle bir ortamda bu şekilde konuşmaktan rahatsısız. Biz federasyon olarak sporcu getirmiyoruz. Kulüpler getiriyor. Bugün Elvan idol olmuştur. Elvan birçok Türk çocuğu kadar Türk'tür. Biz o sporcuların bir zararlarının olduğunu zannetmiyoruz.

Federasyon'un Süreyya'ya sahip çıkmadığı yolunda gelen mailler var.

Gerçekten ne yapabilirdik. Mail atanlar lütfen bunu da yazarlarsa gerçekten öğrenmek isteriz.


Kaynak:Habertürk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder