1991’de transfer olduğu G.Saray’ın sembol isimlerinden biri olan Arif Erdem, bu kez İstanbul BŞB’nin başında yıllarca ter döktüğü eski takımına ve yönetiminde başarıdan başarıya koştuğu eski hocası Fatih Terim’e rakip olacak....
Arif Erdem bu maç öncesi farklı duygular yaşıyor: “15 yıl formasını giydiğim, başında yıllarca hocalığımı yapan Fatih Terim’in yönetimindeki G.Saray’a rakip olmak benim adıma heyecan verici. Sezon başında da karşılaşmıştık ama o zaman yardımcıydım. Değişik bir atmosferde, değişik bir heyecan olacak. Ümit ediyorum her şey güzel olur. Beşiktaş’a karşı nasıl oynadıysak, bu maçta da o şekilde mücadele edeceğiz. Takım olarak önlemimizi alacağız. Teknik direktör olunca Fatih hocam arayıp tebrik etti, ben de hayırlı olsuna gitmiştim. G.Saray bu yıl çıkışa geçti. Bunda Fatih hocanın sinerjisinin büyük payı var.”
‘HOCALIK DAHA ZOR’
Erdem, futbolculuk ve teknik adamlık arasındaki farkı ise şöyle özetliyor: “Futbolculuk dönemimiz ile teknik adamlık dönemimiz arasında dağlar kadar fark var. Benim daha önce çalıştığı kişiler ve teknik adamlardan gördüğüm davranış biçimleri bana çok büyük katkı sağlıyor. Ancak teknik adamlık oyunculuktan çok daha zor. Herkesin derdiyle, problemiyle ilgilenmek zorundasın. En ufak detayı gözardı etmemelisin. Ama çok keyifli. Her işin zorlukları var ama bunların üstesinden gelebilecek donanıma, kapasiteye, kaliteye sahibim. Zaman zaman yalpa yapsa da düz yolda ilerleyebilecek insanım.”
‘YÜZÜMÜZ ESKİYOR’
Röportaj sırasında söz dönüp dolaşıp UEFA Kupası’na geliyor. Erdem, G.Saray’ın 2000’de açtığı yoldan hiçbir kulübün gidememesiyle ilgili ‘mizahi’ yönden eleştiriler getiriyor: “UEFA Kupası’nı birisi kaldırsın da Türkiye’den kim kaldırırsa kaldırsın. Kupanın 11. yıl kutlamalarında bir TV kanalı bizi çağırmıştı. 11 senedir biz çağırılıyoruz artık yeter! 11 senede futbol kültürünün maksimuma çıktığı bir ülkede bir takımımız çıksın da bir Avrupa kupası kaldırsın ve artık bizi çağırmayın! Yüzümüz eskiyor! Seneye inşallah çağrılmayız.”
Genç teknik adam, Avrupa’da başarıya ulaşmak için gerekli unsurları da takım olgusuna bağlıyor. Arif Erdem, “Beşiktaş ve Trabzon bu sezon bunu sağlayıp, hem ligi hem Avrupa’ya götürebilirler mi, göreceğiz. İkisi de güçlü ama takımdaşlık olarak baktığımızda Trabzon daha önde gibi duruyor. Beşiktaş ise yetenek olarak çok kaliteli ayaklara sahip ama takım olma konusunda zorluk çekebilirler” ifadesini kullandı.
‘SAMAN ALEVİ GİBİ OLMAK İSTEMEM’
“Abdullah hocayla birlikte çalışmış olmamın hem kendi adıma hem geleceğim adına çok faydalı olacağını düşünüyorum. Sonuçta onun benden, benim de ondan öğrendiğim çok şey var. Birbirimizi iyi tamamlayan bir ekiptik. Onun Milli Takım’a gidişi gurur verici. Şimdi bu güzel takımı, istediğim noktaya zamanla yaklaştıracağımı düşünüyorum. Bu sezon ilk hedef 8 takım içinde yer almak. Teknik direktörlükte kalıcı olmak, saman alevi gibi belirli bir başarıyı yakalayıp sonra kaybolmak istemiyorum. Her zaman yenilikçi, araştırmacı ve katkı sağlayıcı olmak istiyorum.”
‘GÖKSEL GÜMÜŞDAĞ OLMASAYDI YOKTUK’
“Başarıda yönetim çok önemlidir. Bizim arkamızda dimdik duran Göksel başkanımız vardı, çok kötü dönemler yaşamıza rağmen hep yanımızdaydı. Diğer başkanlar gibi olsaydı ligde 11 hafta maç kazanamadığımız dönemler oldu, bizi 3 veya 4. haftada yollardı. O zaman ne Abdullah Avcı ne Arif Erdem kalırdı.”
‘BURASI İSKENDER'İN EVİ’
“İskender Alın çıkınca gelip bütün takım arkadaşlarını ziyaret etti. Burası İskender’in evi sonuçta... Buraya uzun yıllar hizmet etmiş, bir şekilde bazı olaylar yaşamış... İskender bizim aile bireylerimizden birisi. Her an her şey olabilir, asla kimseye karşı tavrımız olamaz. Sonuçta tanıdığımız, bildiğimiz, düzgün birisi. Onun da bize katacağı şeyler olacaktır. Yönetimimiz isterse, ben gelmesine sıcak bakıyorum. Performansını, kalitesini, kişiliğini biliyorum. İyi de bir insan, iyi de futbolcu.”
HTSPOR / ÖZEL RÖPORTAJ / Volkan KÖSE
Kaynak:Habertürk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder