31 Ağustos 2011 Çarşamba

Muhteşem 12 dev adam!

Litvanya'da yapılan 2011 Avrupa Basketbol Şampiyonası Finalleri'nde A Grubu'nda ilk maçında, Portekiz'i 23 sayı farkla 79-56 yenerek, finallere galibiyetle başladı.

TÜRKİYE: 79 - PORTEKİZ: 56

SALON: Panevezio
HAKEMLER: Zoran Sutulovic (Karadağ), Spyridon Gontas (Yunanistan), Sergiy Zashchuk (Ukrayna)

TÜRKİYE: Kerem Tunçeri 2, Ömer Onan 10, Hidayet Türkoğlu 14, Ersan İlyasova 6, Ömer Aşık 4, Ender Arslan 4, Oğuz Savaş 5, Enes Kanter 14, Cenk Akyol 8, Emir Preldzic 9, Sinan Güler 1, İzzet Türkyılmaz 2

PORTEKİZ: Felipe da Silva 9, Andrade 5, Joao Santos 5, Evora 12, Miranda 8, Minhava 3, Fonseca 4, Jose Silva 3, Tavares 5, Goncalves 2, Jose Costa, Sousa

1. PERİYOT: 15-9
DEVRE: 39-27
3. PERİYOT: 64-38


 Galeri için tıklayınız...

Karşılaşmaya Kerem Tunçeri, Ömer Onan, Hidayet Türkoğlu, Ersan İlyasova ve Ömer Aşık 5'i ile başlayan Türkiye, ilk dakikalarda sayı üretmekte zorlandı. İlk sayısını 2 dakika 8 saniye geçtikten sonra Hidayet Türkoğlu ile bulan A Milli Takım, ilk 5 dakikada başka sayı atamadı ve 5. dakikayı Portekiz 4-2 önde geçti. Ancak bu dakikadan sonra hücumda sayı bulmaya başlayan ''12 Dev Adam'', Hidayet Türkoğlu, Ömer Onan ve Ömer Aşık'ın basketleriyle üstünlüğü ele geçirdi ve periyodun bitimine 2 dakika 6 saniye kala Enes Kanter'in basketiyle 6 sayılık farka (10-4) ulaştı. İlk periyotta sadece 1 kez Hidayet Türkoğlu ile 3 sayılık atış kullanan milliler, 1. periyodu kaptanın 3 sayılık basketiyle 15-9 önde kapadı.

Başantrenör Orhun Ene, ikinci periyoda ilk periyotta başladığı ilk 5'ten farklı bir 5 ile başladı. İkinci periyoda Ender Arslan, Emir Preldzic, Cenk Akyol, Enes Kanter ve Oğuz Savaş 5'i ile başlayan Türkiye, Ender Arslan, Cenk Akyol ve Enes Kanter'in basketleriyle farkı 13. dakikayı 24-11 önde geçti. ''12 Dev Adam'', Emir Preldzic, Enes Kanter, Hidayet Türkoğlu ve Ersan İlyasova'nın basketleriyle devrenin bitimine 1 dakika 42 saniye kala farkı 17 sayıya (39-22) çıkaran ''12 Dev Adam'', yüzde 68 iki sayılık isabet yüzdesiyle oynadığı ilk yarıyı da 39-27 önde tamamladı. İlk yarıda Enes Kanter 6'da 6, Hidayet Türkoğlu da 3'de 3, Emir Preldzic 2'de 2 iki sayılık isabet oranıyla oynadı.

Üçüncü periyotta Ömer Onan ve Ersan İlyasova'nın 3 sayılık basketleriyle farkı arttıran Türkiye, 25. dakikayı 53-30 önde geçti. Orhun Ene, bu periyotta genç oyuncu İzzet Türkyılmaz'a da şans verirken, rakibi karşısında rahat bir oyun ortaya koyan milliler, son periyoda da 26 sayı farkla 64-38 önde girdi.

A Milli Takım, Ömer Aşık, Kerem Tunçeri ve Hidayet Türkoğlu'nun basketleriyle 33. dakikada farkı 31 sayıya kadar (69-38) çıkardı ve karşılaşmadan 79-56 galip ayrıldı.

Karşılaşmada ilk periyotta ve son periyotta 15'er sayı atan milliler, ikinci periyotta 24, üçüncü periyotta 25 sayı kaydetti.


 


Kaynak:Habertürk

Pektemek’in bayramı!

Sarıyer ile oynanan hazırlık maçı en çok Beşiktaş’ın Gençlerbirliği’nden transfer ettiği Mustafa Pektemek’i sevindirdi.

Genç forvet, sakatlığının nüksetmesi nedeniyle uzun süre takımla birlikte çalışamamış, hazırlık maçlarında da forma giyememişti. Siyah-Beyazlı formayla ilk kez Sarıyer’le oynanan hazırlık maçında 90 dakika forma giyen Mustafa Pektemek bayramda neşesini buldu.

Sorun yaşamadan mücadeleyi tamamlayan golcü oyuncu, sıkıntılarla dolu günler geçirdiğini belirtip “Nazar mı değdi bilmiyorum sürekli sakatlık problemi yaşadım. Moralim çok bozulmuştu. Takımla çalışmalardan uzak kalmıştım. Şimdi kendime geldim. Sarıyer maçında 90 dakika oynamak bana psikolojik olarak çok olumlu yansıdı. Şimdi kendimi çok iyi hissediyorum. Çok mutluyum. İnşallah artık benzer problemler yaşamam. Bir an önce kondisyon eksiğimi kapatıp lige tam olarak hazır olmak istiyorum. Benden beklentileri biliyorum. Bunlara en iyi şekilde cevap vermek istiyorum” diye konuştu.


Kaynak:Habertürk

Terim isterse Riera!

HTSPOR

Benayoun transferinin zora girmesiyle alternatif arayan G.Saray, Yunan ekibi Olympiakos’ta oynayan ve Cimbom ile oynanan hazırlık maçında göz dolduran İspanyol Albert Riera için masaya oturmaya hazırlanıyor.

Sık sık Yunanistan’a gidip Olympiakos yönetimi ile yakın ilişkiler kuran başkan Ünal Aysal’ın, Fatih Terim’in istemesi halinde transferi kendisinin bitireceği öğrenildi. Terim’in, Benayoun’dan gelecek habere göre 29 yaşındaki Riera için son kararı vereceği öğrenildi.


Kaynak:Habertürk

Di Canio yumruk yumruğa!

/ DIŞ HABERLER

İtalyanlar'ın efsane futbolcusu şu sıralarda İngiltere'de bu görüntüleriyle konuşuluyor. Di Canio Carling Cup'ta Southampton'a 3-1 mağlup oldukları maç sonrası takımın golcüsü Leon Best ile kameralar önünde bir tartışma yaşadı.

Ancak bu tartışma soyunma odasına giden tünelde zirve yaptı ve efsane oyuncu ile Best birbirine girdi.


 Video için tıklayınız...


Kaynak:Habertürk

Mesut nerede?

/ DIŞ HABERLER


Real Madrid'in hafta sonunda Real Zaragoza'yı 6-0 yendiği mücadelede ekrana yansıyan bu pozisyon herkesi şaşırttı.

Bir gol sevinci sonrası ekranda gözüken Mesut Özil, bir anda ortadan kayboluyor...


 Video için tıklayınız...


Kaynak:Habertürk

F.Bahçe Avrupa'da yok ama!..

Lig tarihinde bugüne dek kazandığı 18 şampiyonluğun 8'ini Avrupa arenasında yer almadığı sezonlarda elde eden Fenerbahçe, uluslararası platformdan uzak kaldığı sezonların çoğunluğunda taraftarına ligde şampiyonluk sevinçleri yaşattı.

1959, 1960-61, 1967-68, 1969-70, 1982-83, 1988-89, 2000-01 ve 2003-04 sezonlarında, bir önceki lig performansları nedeniyle Avrupa kulvarında yer alamayan Fenerbahçe, ligi şampiyon olarak tamamladı.

16. KEZ AVRUPA ARENASINDAN UZAK KALACAK
Profesyonel birinci lig tarihinde 38 sezonda Avrupa kupalarında mücadele eden Fenerbahçe, başlayacak yeni sezonla birlikte 16. kez Avrupa'dan uzak kalacak.

Fenerbahçe bugüne dek, 21 kez eleme turları dahil Şampiyon Kulüpler Kupası ve UEFA Şampiyonlar Ligi, 19 kez elemeleri de dahil UEFA Kupası ve UEFA Avrupa Ligi, 2 kez de Kupa Galipleri Kupası organizasyonlarında yer aldı.

Avrupa kupalarındaki en büyük başarısını başkan Aziz Yıldırım döneminde (2007-2008) kazanan sarı-lacivertli ekip, Yıldırım döneminde 3. kez Avrupa arenasından uzak kalacak.

ÖNEMLİ BİR GELİR KAPISIYDI
Şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında UEFA'nın yaptığı inceleme sonrası Futbol Federasyonu'nun kararıyla Avrupa Şampiyonlar Ligi'nden men edilen sarı-lacivertliler, özellikle son yıllarda büyük bir gelir kapısı olan bu organizasyonda yer alamıyor.

2011 yılı bütçesini 367 milyon 465 bin lira olarak belirleyen sarı-lacivertli kulüp için, Avrupa arenasında yer almak her yıl önemli bir gelir kalemi oluştururken, Fenerbahçe Sportif Hizmetler A.Ş., Borsa'ya yaptığı bildirimde men kararıyla 01.06.2011 - 31.05.2012 dönem gelirlerindeki kaybın, performans primleri hariç yaklaşık 25 milyon Avro civarında olmasının beklendiğini duyurmuştu.

SEZON SEZON LİG VE AVRUPA'DAKİ DURUM
Fenerbahçe'nin, profesyonel birinci lig tarihinde sezon sezon ligdeki durumu ve Avrupa kupalarında çıktığı en üst turlar şöyle:

SEZON      DERECE     PUAN        AVRUPA

1959       Şampiyon    28           -
1959-60       2.       60      (ŞKK 1. tur)
1960-61    Şampiyon    61           -
1961-62       2.       53      (ŞKK 1. tur)
1962-63       3.       60           -
1963-64    Şampiyon    53      (KGK çeyrek final)
1964-65    Şampiyon    47      (ŞKK 1. tur)
1965-66       4.       32      (ŞKK 1. tur)
1966-67       2.       43           -
1967-68    Şampiyon    49           -
1968-69       4.       35      (ŞKK 2. tur)
1969-70    Şampiyon    44           -
1970-71       2.       41      (ŞKK 1. tur)
1971-72       3.       39      (UEFA 1. tur)
1972-73       2.       42      (UEFA 1. tur)
1973-74    Şampiyon    43      (UEFA 2. tur)
1974-75    Şampiyon    43      (ŞKK 2. tur)
1975-76       2.       40      (ŞKK 1. tur)
1976-77       2.       39      (UEFA 1. tur)
1977-78    Şampiyon    42      (UEFA 1. tur)
1978-79       3.       38      (ŞKK 1. tur)
1979-80       2.       35      (KGK 1. tur)
1980-81      10.       29      (UEFA 1. tur)
1981-82       3.       41           -
1982-83    Şampiyon    49           -
1983-84       2.       45      (ŞKK 1. tur)
1984-85    Şampiyon    50      (UEFA 1. tur)
1985-86       5.       42      (ŞKK 2. tur)
1986-87       5.       39           -
1987-88       8.       55           -
1988-89    Şampiyon    93           -
1989-90       2.       70      (ŞKK 1. tur)
1990-91       5.       44      (UEFA 2. tur)
1991-92       2.       71           -
1992-93       5.       58      (UEFA 2. tur)
1993-94       2.       69           -
1994-95       4.       67      (UEFA 1. tur)
1995-96    Şampiyon    84      (UEFA 1. tur)
1996-97       3.       73      (Ş. Ligi Grup)
1997-98       2.       71      (UEFA 1. tur)
1998-99       3.       72      (UEFA 1. tur)
1999-00       4.       61      (UEFA 1.tur)
2000-01    Şampiyon    76           -
2001-02       2.       75      (Ş. Ligi 1.tur Grup)
2002-03       6.       51      (Ş. Ligi 3. eleme, UEFA 2. tur)
2003-04    Şampiyon    76           -
2004-05    Şampiyon    80      (Ş. Ligi Grup, UEFA 32'ler turu)
2005-06       2.       81      (Ş. Ligi Grup)
2006-07    Şampiyon    70      (Ş. Ligi 3. eleme, UEFA 32'ler turu)
2007-08       2.       73      (Ş. Ligi çeyrek final)
2008-09       4        61      (Ş. Ligi Grup)
2009-10       2.       74      (UEFA Ligi 32'ler turu)
2010-11    Şampiyon    82      (Ş. Ligi 3. eleme, UEFA Ligi play-off)


Kaynak:Habertürk

Men olayı bitirdi!

Fenerbahçe’nin Brezilyalı yıldızı Andre Santos artık dünyanın en iyi ligi olarak gösterilen Premier Lig’te mücadele edecek.

Arsenal ile anlaşan ve dün sabah sağlık kontrolü için İngiltere’ye giden sambacı, ayrılık gerekçesi olarak Avrupa Kupaları’ndan men edilmeyi gösterdi.

Geçen sezonun ikinci yarısıyla birlikte takımın değişmez ismi olan Santos, “Türkiye’de gerçekten çok mutluydum. Eşim Sue Ellem ile uzun süre burada kalmak istiyorduk. Çocuğumuzun burada doğmasın istiyorduk. Ancak bu olaylardan sonra iş çok zorlaştı. Ben yine de ayrılık taraftarı değildim ama öyle bir teklif geldi ki, hem benim için hem de kulüp için çok uygundu. İki tarafta kazançlı çıktı. Kulüp benden zarar etmedi ben de büyük bir takımdan dünyanın en önemli ligine ve takımlarından birine gidiyorum” dedi.

‘WENGER BEKLENTİLERİNİ ANLATTI’
Brezilyalı yıldız İngiltere’ye hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı’nda transferiyle ilgili ilginç açıklamalarda bulunarak, “O kadar ani gelişti ki ben bile hala şaşkınım. Toplam 2 günde transfer bitti. Benim için büyük sürpriz oldu. Transferden önce Wenger ile görüştüm. Beni takip ettiklerini ve benden beklentilerini anlattı. Sonrada anlaşma sağlandı” ifadesini kullandı. Kısacası Santos istemese de yaşanan gelişmeler sonunda F.Bahçe ile yollarını ayırmak zorunda kaldı.

‘HEM TEKLİF CAZİP HEM DE...’
Andre Santos, F.Bahçe ile yollarını ayırmasının nedenlerini de açıkladı... Brezilyalı yıldız, “Bu kararı almamdaki en büyük etkenlerden biri teklifin cazip olması ile birlikte 2014’te Brezilya’da yapılacak Dünya Kupası. Tüm Brezilyalı futbolcular bu kupada yer almak için büyük rekabet içinde. Bu yüzden kendilerine en uygun ligi ve kulübü seçiyorlar. Benim için de şu an en uygun kulüp Arsenal. Eğer bu olaylar yaşanmasa ve F.Bahçe Devler Ligi’nde yoluna devam etse kesinlikle ayrılmazdım. Yaşanan süreç tüm takımı çok zorladı. Her zaman gönlüm ve aklım burada Fenerbahçe ile olacak. Burada çok şey öğrendim. Avrupa tecrübesi kazandım. F.Bahçe’nin yeri benim için çok özel olacak” dedi.

HTSPOR / Senad OK


Kaynak:Habertürk

Yaptık yine yaparız!

12 Dev Adam, Dünya ikincisi apoletiyle boy göstereceği Avrupa Şampiyonası’nda ilk sınavını bu akşam Portekiz’e karşı verecek. Zorlu gruptan önce finale, sonra da şampiyonluğa yürümek istiyoruz... Evet, hedef büyük... Ama gücümüz de öyle!

Çok değil, daha bir yıl önce ‘Dünya’nın tozunu atıp, yeteneğinin yanına yüreğini koyup finale kadar uzanmış, tüm ülkeyi saran heyecan kasırgasını sevince ve coşkuya dönüştürüp, milyonlara Türk olmanın haklı gururunu yaşatmıştı 12 Dev Adam...

Bir yıl su gibi akıp geçti ve Devlerimiz’in, bu kez “Avrupa’nın en iyisi” olduğunu kanıtlama zamanı geldi, çattı...

Litvanya’da onları Dünya Şampiyonası’ndan çok daha zorlu bir maraton bekliyor... Tarihte ilk kez 24 ülkenin katılımıyla düzenlenecek dev turnuvada ‘eski kıtanın’ zirvesine tırmanma potansiyeline sahip 8-10 takım birbiriyle müthiş bir yarış içinde olacak.

İspanya ile birlikte en büyük favorilerden biri olarak gösterilen 12 Dev Adam, Dünya 2.’si apoletiyle gireceği Avrupa Şampiyonası’nda açılışı bu akşam Panevezys’te TSİ 17.45’te Portekiz’le yapacak.

SONU İYİ OLSUN
Evet; hazırlık maçlarında izlediğimiz Devler hiçbirimizi tatmin etmedi. Ama 2009 Polonya ve 2010 Dünya Şampiyonası öncesinde de görüntü aynı değil miydi?

Hazırlık maçlarında kötü oynayıp, turnuvaya fırtına gibi girmemiş miydik? Belki de bu kez kötü başlayıp, sonradan açılıp, rüyalarımızı süsleyen o Avrupa Şampiyonluğu’na kadar gideceğiz...

Evet; Kerem Gönlüm ve Semih Erden’i sakatlığa kurban verdik... Ama yerlerini Emir Preldzic, Enes Kanter gibi iki süper yetenek ve hatta İzzet Türkyılmaz gibi daha birçoğunun adını bile duymadığı genç bir isimle doldurduk...

Kısacası hedeften şaşmadık, rotayı sapmadık, tecrübeyi katladık...

İş artık yetenekleri konuşturmaya, sahada yeniden tıkır tıkır işleyen bir takım olmaya kaldı...

Yani son sözü sahada söyleyecek olan Devler...

Ve hala gerçeğe dönüşecek bir rüya var mıdır derseniz eğer...

Bunun en güzel cevabı onlarda, adı üstünde Dev’ler...

HTSPOR / Gökhan TÜRE


Kaynak:Habertürk

UEFA'nın saçmalaması normal

Fanatik Fenerbahçeliliği ile bilinen ünlü yapımcı Acun Ilıcalı, Bloomberg HT'de 'Kenan Erçetingöz'le 60 Dakika' programına konuk oldu. Kenan Erçetingöz, 240 bin Euro peşin ödeyerek Şükrü Saracoğlu Stadı’ndaki locasını iki yıllığına daha kiralayarak zor günlerinde kulübüne destek olan Ilıcalı'ya "Ne olacak bu Fener'in hali?" diye sordu.  

 Video için tıklayınız...

Ilıcalı, "Her kulübün başına gelebilecek bu günlerde taraftarın tutumu, birlik ve beraberlik içinde olmasından dolayı Fenerbahçe taraftarlarıyla bir kez daha gurur duydum. Yönetimin alacağı tün kararlara saygılıyım" dedi ve ekledi, "Aziz Yıldırım'ın cezaevinde olmasına çok üzülüyorum."

Çıkarılan yasaların saçma olsada uyulması gerektiğini söyleyen Ilıcalı, "UEFA'nın saçmalaması normal" dedi. Ilıcalı, UEFA kararları için şunları söyledi:

"UEFA'yı gözde çok büyütmemek lazım. Bunlar da sonuçta belli kapasitede adamlar. Ben kafamda UEFA'daki adamları belli bir konuma oturtmuyorum ki, saçma kararlar vermesi de bana mantıksız gelmiyor. Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne almaması da saçma bir karar."


Kaynak:Habertürk

Bursaspor bombayı patlattı

Bursaspor, uzun süredir transfer etmek istediği Fas asıllı Fransız oyuncu Cheritien Basser'i kadrosuna kattı.

Bursaspor, Fransa'nın Nancy takımında forma giyen 25 yaşında savunma oyuncusu Cheritien Basser ile 3 yıllık anlaşmaya vardı. Bursaspor transfer komitesi üyesi Erkan Kamat'ın bir süredir Fransa'da sürdüğü görüşmeler bugün kesin kazandı.

Fransız futbolcu Basser akşam saatlerinde İstanbul'a gelirken yarın Bursa'da yeni takımının tesislerini gezmesi bekleniyor. Daha sonra yeni transfer Basser'in Yeşil-beyazlı kulüple 3 yıllık sözleşme imzalayacağı belirtildi.

Öte yandan Bursaspor'un daha önceden kadrosuna kattığı N'diaye'nin Basser transferinde etkili olduğu öğrenildi.

İHA


Kaynak:Habertürk

Semih Şentürk'e teklif!

Fenerbahçe’de Lugano ve Andre Santos’tan sonra Niang’ın da takımdan ayrılabileceği konuşulurken, sürpriz bir gelişme yaşandı ve Semih Şentürk için sarı lacivertli kulübe resmi teklif geldi.

GRANADA SEMİH İÇİN RESMİ TEKLİF VERDİ
TRT Spor'un haberine göre; İspanya’da La Liga’nın yeni takımlarından Granada Semih’e resmen talip oldu. İspanyol temsilcisinin resmi teklifinin dün sabah Fenerbahçe Kulübü’ne ulaştığı öğrenildi. İspanyol haber ajansları da kulübün İtalyan sahibinin Semih’in transfer edilmesi için menajerlere geniş yetkiler verdiğini yazdı.


Kaynak:Habertürk

Aysal'dan bayram hediyesi!

G.Saray Başkanı Ünal Aysal, Ganalı oyuncu Muntari'nin menajeri ile görüştü ve prensip antlaşmasına vardı. Transferin bir kaç gün içerisinde sonuçlanması bekleniyor.


Kaynak:Habertürk

30 Ağustos 2011 Salı

Müjde gibi açıklama!

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, transfer çalışmaların sürdüğünü ifade ederek, ''İnşallah taraftarlarımıza bir bayram müjdesi veririz'' dedi.

Lig TV'ye açıklamada bulunan Fatih Terim, bugün bayramın birinci günü olduğunu ifade ederek, ''Bayram 3 gün. Böyle bir müjdeyi taraftarlarımıza vermek isteriz. Yönetim olarak, teknik heyet olarak vermek isteriz'' ifadesini kullandı.

Bu konuda uğraştıklarını herkesin bilmesini isteyen Terim, ''Başkanımız, ikinci başkanımız Ali Dürüst, transfer komitesindeki arkadaşlar, biz... Hepimizin uğraştığımızı herkes bilsin. Bu bayramda da olabilir bu, İnşallah bir bayram sevinci yaşarız, bir bayram müjdesi veririz'' diyerek sözlerini tamamladı.


Kaynak:Habertürk

Neredesin Şenes Erzik?

TÜRK Silahlı Kuvvetleri’ne bir tavsiyem var.

Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan askeri kayıplarımızı azaltmak için UEFA’daki temsilcimiz, UEFA Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Üyesi Şenes Erzik’ten destek alsınlar.

Çünkü Şenes Erzik kadar “araziye uyup görüntüden çıkma ustası” dünya üzerinde bulunmaz.

Eğer askerlerimize bu konuda ders verirse, terörle savaşan askerlerimizin PKK’lılar tarafından görülüp şehit edilme riski kalmaz.

Gerçekten de Şenes Erzik müthiş bir adam.

Türkiye’de şike skandalının patladığı temmuz ayı başından bu yana Şenes Ezik’i ne gören var ne de sesini duyan.

Sadece bir kez bir gazete onun ağzından konuyla ilgili bir haber yaptı. Erzik hemen gazetelere faks geçerek, “Bu sözler bana ait değil. Ben bu konuda görüş belirtmedim” dedi ve ardından yine araziye uydu.

Fenerbahçeliler şike soruşturmasının başından beri yargıya, Futbol Federasyonu’na, siyasete, iktidara, UEFA’ya ve haliyle basına sövüp
duruyorlar.

İyi de Fenerbahçe’yi en ağır biçimde cezalandıran UEFA’nın “başkan yardımcısı ve yönetim kurulu üyesi” Şenes Erzik’e niye tek bir soru sormuyorlar?

Öyle ya Şenes Bey, Avrupa futbolunun en tepe kurumunun 2. adamı.

Uzun yıllardır orada.

Peki bu Şenes Erzik ne iş yapar!

Bir günden bir güne Türkiye’nin veya bir Türk takımının hakkını korumuş mudur?

UEFA, Fenerbahçe’ye bu cezayı verirken ve bence tarihi yanlışına imza atarken Şenes Erzik “Hoop, beyler ne yapıyorsunuz!” demiş midir?

Söyleyeyim. Asla dememiştir.

Her zaman yaptığı gibi kafasını kuma gömmüş, olayı görmezden gelmiş vemeseleye “Fransız” kalmıştır.

Şimdi sorarsanız, “Türk olduğum için ben o konudaki oylamaya katılmadım” diyecektir.

Oylamaya katılmak başka şeydir, o oylamaya katılanları aydınlatmak, lobi yapmak, haksızlığı engellemeye çalışmak başka şeydir.

Ama Fenerbahçe Kongre Üyesi de olan Şenes Erzik her zamanki tavrını korumuş, “tavşan ...” gibi davranmıştır.

Fenerbahçeliler Mehmet Ali Aydınlar’a değil, Şenes Erzik’e sormalıdır.

“Neredesin Şenes Bey” diye.


Kaynak:Habertürk

Ölüsü 10 dirisi 20 milyon Euro!

Rusya’dan 20 milyon Euro’luk teklif geldi ama Portekizli forvet kabul etmedi. Avrupa’dan 12-13 milyon Euro önerildi, reddedildi. 6 milyon Euro’ya tüm hakları fondan alınacak olan Hugo, EURO 2012’de vitrin yapacak

SATMA YOK ALMA VAR
Transfer döneminin bitmesine sayılı günler kala Beşiktaş’ta hareketlilik devam ediyor. Siyah-Beyazlılar’da en çok merak edilen konu ise fon yardımıyla transfer edilen Hugo Almeida’ın durumu. Tüm haklarının alınması konusunda hafta sonu KAP’a (Kamuoyu Aydınlatma Platformu) bilgilendirme yazısı gönderilirken, olayın perde arkasını futbol komitesi üyesi Cengiz Zülfikaroğlu’na sorduk, çarpıcı cevaplar aldık. Gerek transferle gerekse futbol takımıyla yakından ilgilenen Zülfikaroğlu, öncelikli olarak Almeida’yı satmayacaklarını, hatta fondaki tüm haklarını satın alacaklarını ifade etti.

‘BABAMIN OĞLUNA SATARIM’
Rusya’da bir kulüpten bonservisi için 20 milyon Euro’ya yakın teklif geldiğini ancak Portekizli forvetin bunu kabul etmediğini belirten Zülfikaroğlu “Almeida bizim için önemli bir futbolcu. Piyasası da var. Bir Avrupa takımından 12-13 milyon Euro civarında öneri geldi, onu da biz kabul etmedik. Fon kanalıyla transfer etmiştik. Toplam 6 milyon Euro’ya tüm haklarını alacağız. Bu konudaki görüşmelerimiz devam ediyor. Almeida’nın ölüsü 10 milyon Euro eder. EURO 2012’de Portekiz Milli Takımı’nda iyi bir performans sergilerse 20 milyon Euro’ya babamın oğluna satarım” dedi


HTSPOR / MERİÇ MÜLDÜR


Kaynak:Habertürk

Terim: Onu istiyorum

Transfer döneminin bitmesine sayılı günler kala Galatasaray’da teknik direktör Fatih Terim, Arda Turan’ın satışı sırasında kendisine verilen kaliteli bir yabancı sözünün tutulmasını bekliyor.

Geçtiğimiz hafta Arda’nın yerine önerilen Podolski’yi yüksek maliyeti nedeniyle geri
çeviren Terim, bu konudaki düşüncesini, “Madem bu kadar para verecektik, o zaman Arda’yı neden sattık?” sözleri ile dile getirmiş ve bu transfere karşı çıkmıştı.

‘TAM ARADIĞIMIZ ADAM’
Terim’in son transfer zirvesinde Chelsea’nin İsrailli yıldız oyuncusu Benayoun’un alınmasını bir kez daha istediği ve “Benayoun istediğimiz özelliklere sahip kaliteli bir oyuncu. Arda’nın boşluğunu ancak onun gibi tecrübeli bir futbolcuyla doldurabiliriz” dediği ve transferde önceliğin bu isme verilmesini istediği bildirildi.

Fatih Hoca’nın ısrarı üzerine harekete geçen yönetim bu transfer için masaya oturdu. Devam eden görüşmelerde yıldız oyuncu için istenen 4.5 milyon Euro’luk bonservis, 4 milyon Euro seviyesine kadar indirildi.


Kaynak:Habertürk

‘Yıldırım’ hızıyla Kiev’e!

HTSPOR

Yeşil-Beyazlı yönetimin Sercan’ın bonservisi için Ukrayna ekibiyle 4 milyon Euro karşılığında el sıkıştığı, genç yıldızın ise Dinamo Kiev ile 3 yıllığına anlaşmaya vardığı bildirildi. Sercan Yıldırım’ın, birkaç gün içinde Ukrayna’ya giderek, sağlık kontrolünden geçmesi bekleniyor.


Kaynak:Habertürk

Öncelik G.Saray'ın ama...

HTSPOR

Forvet konusunda Fluminense’de ter döken Fred’e odaklanan Galatasaray’ın Goran Pandev’i istemediği ortaya çıktı.

Radyospor’un haberine göre Pandev hikayesi şöyle gelişti. 28 yaşındaki Makedon golcünün menajerleri, önce Galatasaray’ın Avrupa Sorumlusu Erol Gerçeker ile temasa geçti; ardından başkan yardımcısı Adnan Öztürk’ü aradı. Öztürk’ün Pandev’in menajerine yazılı olarak ilettiği cevapta, 6 milyon Euro’luk rakamı yüksek bulduklarını belirtti. Son dakikaya kadar Sarı-Kırmızılı kulübü bekleyen İtalyan ekibi cevabın olumsuz olması nedeniyle Pandev’i sezon sonuna kadar Napoli’ye kiralık gönderdi. Pandev, Lazio’da 159 maçta 48 gol, Inter’de ise 46 maçta 5 gol kaydetmişti.


Kaynak:Habertürk

Fener 'CAS'acak!

Fenerbahçe’de “Dev” alarm. Şampiyonlar Ligi’nden men edilen Sarı-Lacivertliler, UEFA ve federasyonla olan mücadelesine yılmadan devam ediyor. Hakkını  hukuki yollarla arayan ve UEFA’ya dava açmaya hazırlanan kulüp, CAS’a başvuracağını borsaya bildirdi.

TFF’nin kararı sonrası Tahkim Kurulu’na başvuran ancak olumsuz yanıt alan Sarı-Lacivertliler hakkını uluslararası alanda arayacak. İşte Fenerbahçe’nin TFF ve UEFA’nın kararıyla ilgili tepki ve beklentileri:

‘BİZİ TEKRAR ALIN’
Fenerbahçe Kulübü, Türkiye Futbol Federasyonu’nun 2010-11 sezonunu tescil eden “Süper Toto Süper Lig şampiyonu Fenerbahçe” yazısını dosyaya koyacak ve UEFA Acil Durum Komisyonu tarafından alınan men kararının düzeltilmesi istenecek.

MAÇLARI DURDURMA PLANI
Yönetim ayrıca 13-14 Eylül’de başlayacak grup maçları öncesi karar çıkartmak için hukuk mücadelesi verecek. Çünkü maçlar başladığı takdirde Sarı-Lacivertliler’in Şampiyonlar Ligi’ne yeniden katılımı yönündeki olası değişim kararı ihtimali bitiyor.

MEKTUP GÖSTERİLECEK
Kulüp avukatları CAS’ın, “Sizinle ilgili kararı UEFA değil TFF aldı” demesi durumunda ise basına da yansıyan UEFA’nın TFF’ye gönderdiği
mektubu sunacak. Federasyonun kararında UEFA’nın baskısı olduğuna vurgu yapılacak.

HIZLI KARAR ÇIKABİLİR
Yönetim karar konusunda ise sürecin uzayacağı görüşünde değil. Buna emsal olarak da “UEFA Acil Durum Komisyonu nasıl Fenerbahçe için 1 günde karar alabiliyorsa Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’nin de kısa süre içinde karar alma imkanı var” görüşü hakim.

Kanarya’nın hukuki yol haritasında en önemli unsurlardan birisi de tazminat olayı. Sarı-Lacivertliler, 25 milyon Euro’luk Devler Ligi kaybının yanı sıra futbolcuların ayrılması, bilet, kombine, sponsor gelirleri konusunda da yüklü bir talepte bulunacak.

HTSPOR / Senad OK


Kaynak:Habertürk

Rekor planı!

Sıkıntılı süreci aşmak adına planlar yapan Fenerbahçe’de yönetimden taraftara teşekkür açıklaması geldi.

Özetle “12. Adam’ın bu eşi benzeri görülmemiş desteğini, kulübünü sahiplenmesini Fair-Play ruhu çerçevesinde sürdürmesini ve camiamızın farkını göstermeye devam etmesini bekliyoruz. Teşekkürler 12 numara” denildi.

Taraftar da yeni bir kampanya başlattı. 4 Eylül Pazar günü “1 günde 1 milyon” organizasyonu başlatıldı. Kadıköy’de derbi maç günü maraton Fenerium mağazasının 650 bin lira ile rekor ciro yaptığı hatırlatılan davette, “Kötü demeye dilimizin varmadığı bu zor günlerde kendi rekorumuzu kendimizin kırması için 1 milyon liralık alışveriş çağrısı yapmış bulunmaktayız. Maraton Fenerium mağazası 10.00-22.00 saatleri arasında hizmet vermektedir” ifadeleri kullanıldı.


Kaynak:Habertürk

Guti'den Mesut Özil'e övgü

İspanya'da grev nedeniyle bir hafta geç başlayan La Liga, cumartesi ve pazar günü oynanan maçlarla futbolseverlere merhaba dedi.

Geçen yıl şampiyonluğu Barcelona'ya kaptıran Real Madrid, deplasmanda oynadığı maçta Real Zaragoza'yı 6-0 yendi ve lig liderliğini, maç fazlasıyla da olsa ilk haftasında ele geçirerek bu sezon işi sağlam tutmaya çalışacağının sinyalini verdi.

Madrid ekibinin Portekizli yıldız futbolcusu Ronaldo, bu maçta 3 gol atarak, gol krallığının yine en büyük favorisi olduğunu gösterdi. Ronaldo, 24, 71 ve 87. dakikalarda ağları havalandırırken, maçın diğer gollerini 28. dakikada Marcelo, 64. dakikada Xabi Alonso ve 82. dakikada Kaka attı.

Üstünlüğünü maç boyunca sahaya yansıtan Real Madrid, 39 kez şut çekti, bu şutlardan 16'sı kaleyi buldu. Buna karşılık Real Zaragoza'nın 8 şutundan sadece biri isabetli oldu. Topla oynama oranı yüzde 64 olan Madrid ekibi, 9 korner kullanırken, savunma oyuncusu Ricardo Carvalho 69. dakikada sarı kart gördü. Ev sahibi ekipte de Fernando Meira ile Abraham Minero sarı kart ile cezalandırıldı.


GUTİ'DEN MESUT ÖZİL'E ÖVGÜ: "ONUN FUTBOLUNU SEYRETTİKÇE ZEVK ALIYORUM"
Beşiktaş'ın İspanyol futbolcusu Guti, internetteki sosyal paylaşım sitesi ''twitter'' aracılığıyla yayımladığı mesajında, Real Madridli Mesut Özil'e övgüler yağdırdı.

Real Madrid'in Zaragoza'yı 6-0 yendiği maçtan sonra yazdığı mesajında Guti, ''Madrid'in yıldızı Özil. Onun futbolunu seyrettikçe zevk alıyorum'' dedi. Guti ayrıca, bir Real Madridli olarak, Zaragoza karşısında alınan 6-0'lık galibiyeti de kutladı.

Bu arada İspanyol basını da bugünkü yorumlarında Türk asıllı Alman futbolcu Mesut Özil'e tam not verdi. Marca gazetesi, ''Eğer fiziği daha kuvvetli olsa Zidane olurdu'' diye yazdığı Mesut için ''Kanatlar arasında onu izlemek bir güzellik. Top sürmesi, pasları melekler gibi ama 90 dakika ona hala uzun geliyor. Daha fazla kondisyona ihtiyacı var'' yorumunu yaptı.


Kaynak:Habertürk

Guti'den Mesut Özdil'e övgü

İspanya'da grev nedeniyle bir hafta geç başlayan La Liga, cumartesi ve pazar günü oynanan maçlarla futbolseverlere merhaba dedi.

Geçen yıl şampiyonluğu Barcelona'ya kaptıran Real Madrid, deplasmanda oynadığı maçta Real Zaragoza'yı 6-0 yendi ve lig liderliğini, maç fazlasıyla da olsa ilk haftasında ele geçirerek bu sezon işi sağlam tutmaya çalışacağının sinyalini verdi.

Madrid ekibinin Portekizli yıldız futbolcusu Ronaldo, bu maçta 3 gol atarak, gol krallığının yine en büyük favorisi olduğunu gösterdi. Ronaldo, 24, 71 ve 87. dakikalarda ağları havalandırırken, maçın diğer gollerini 28. dakikada Marcelo, 64. dakikada Xabi Alonso ve 82. dakikada Kaka attı.

Üstünlüğünü maç boyunca sahaya yansıtan Real Madrid, 39 kez şut çekti, bu şutlardan 16'sı kaleyi buldu. Buna karşılık Real Zaragoza'nın 8 şutundan sadece biri isabetli oldu. Topla oynama oranı yüzde 64 olan Madrid ekibi, 9 korner kullanırken, savunma oyuncusu Ricardo Carvalho 69. dakikada sarı kart gördü. Ev sahibi ekipte de Fernando Meira ile Abraham Minero sarı kart ile cezalandırıldı.


GUTİ'DEN MESUT ÖZİL'E ÖVGÜ: "ONUN FUTBOLUNU SEYRETTİKÇE ZEVK ALIYORUM"
Beşiktaş'ın İspanyol futbolcusu Guti, internetteki sosyal paylaşım sitesi ''twitter'' aracılığıyla yayımladığı mesajında, Real Madridli Mesut Özil'e övgüler yağdırdı.

Real Madrid'in Zaragoza'yı 6-0 yendiği maçtan sonra yazdığı mesajında Guti, ''Madrid'in yıldızı Özil. Onun futbolunu seyrettikçe zevk alıyorum'' dedi. Guti ayrıca, bir Real Madridli olarak, Zaragoza karşısında alınan 6-0'lık galibiyeti de kutladı.

Bu arada İspanyol basını da bugünkü yorumlarında Türk asıllı Alman futbolcu Mesut Özil'e tam not verdi. Marca gazetesi, ''Eğer fiziği daha kuvvetli olsa Zidane olurdu'' diye yazdığı Mesut için ''Kanatlar arasında onu izlemek bir güzellik. Top sürmesi, pasları melekler gibi ama 90 dakika ona hala uzun geliyor. Daha fazla kondisyona ihtiyacı var'' yorumunu yaptı.


Kaynak:Habertürk

29 Ağustos 2011 Pazartesi

Fenerbahçe'de bir ayrılık daha!

Fenerbahçe Kulübü, Brezilyalı futbolcusu Andre Santos için 7,5 milyon Euro karşılığında İngiliz ekip Arsenal ile antlaşmaya vardı. Santos yarın sabah Londra'ya gidecek ve 4 yıllık antlaşmaya imza atacak.


 


 


Kaynak:Habertürk

İsviçre bizim yapamadığımızı yaptı

UEFA, "Sion'u Avrupa Ligi'nden çekin" dedi. İsviçre, "Dava sonucunu bekliyoruz" diye yanıt verdi.


F.BAHÇE’nin durumuna benzer bir olay İsviçre’de yaşandı. UEFA Avrupa Ligi’nden Sion’a elenen İskoçya’nın Celtic takımı, “Rakibimiz Mısırlı Essam El-Hadary’nin transferi sırasında usulsüzlük yaptı. İki transfer döneminde geçerli olmak üzere ceza almalarına rağmen bu kurala uymadı” diyerek UEFA’ya şikayette bulundu. Bunun üzerine UEFA Başkanı Michel Platini ve Genel Sekreter Gianni Infantino başvurunun değerlendireceğini belirtti.

Daha sonra UEFA kendi aldığı karara karşı hareket eden Sion’un UEFA Avrupa Ligi’nden men edilmesini İsviçre Futbol Federasyonu’ndan (ASF) talep etti. Ancak İsviçre Federasyonu, “Bu dava şu anda İsviçre yargısında‚ dava sonuçlanana kadar istediğiniz gibi bir işlem yapamayız” diyerek UEFA’ya kulak asmadı.

Hürriyet


Kaynak:Habertürk

Alex'den şok açıklama!

Fenerbahçe Futbol Takımı Kaptanı Alex De Souza, UEFA Şampiyonlar Ligi'ne katılamamalarıyla ilgili açıklamada bulundu.

Alex, kendi resmi internet sitesinden ''Skandal'' başlığıyla yaptığı açıklamada, UEFA'nın ve Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) haklarında verdiği kararın kendilerini büyük bir şaşkınlığa uğrattığını belirterek, ''Buna göre Fenerbahçe, Avrupa Şampiyonlar Ligi'ne katılamayacak. Bana göre bu karar çok büyük bir skandal'' dedi.

UEFA'nın sıfır tolerans prensibine katıldığını ancak bu kuralın herkese uygulanması gerektiğini anlatan Brezilyalı futbolcu, ''Bize hiçbir şekilde tolerans gösterilmeyecek diyorlar ancak diğer taraftan Trabzonspor ve Beşiktaş Avrupa kupalarına katılabilecek. UEFA'nın prensipteki sıfır tolerans felsefesine katılıyorum ancak bu kuralın herkese uygulanması gerekiyor. Sonuçta sanık konumunda olan sadece Fenerbahçe değil, tüm Türk futbolu'' diye konuştu.

''Buna göre Avrupa'da yokuz, hatta belki devam etmekte olan dava sürecinden dolayı Avrupa turnuvalarına katılamayacak oluşumuz anlaşılır bile olabilir'' diyen Alex, şöyle konuştu:

''Ancak adı aynı dava sürecine karışan diğer iki takımın turnuvalara katılacak oluşunu görmek, insanı isyan ettirici bir durum. Buradan da kendi duruşumu göstermek istiyorum. Aslında daha farklı bir açıdan bu konuyu değerlendirmek istiyordum. Ancak şunu söyleyeyim, Türk futbolunda çalışan insanların, özellikle kravat ve takım elbiseyle çalışanların arasından ancak çok az sayıda olanlar, yeşil sahalarda olanları biliyor.''

Brezilyalı futbolcu karardan duyduğu rahatsızlığı da dile getirerek, ''Kısacası bu karar midemi bulandırdı ancak yine de ben kendi işime devam ediyorum. Sadece derin bir üzüntü ve adaletsizliğin verdiği rahatsız edici duyguyla beraber bu durumları atlatmak zorundayız'' ifadelerini kullandı.

AA


 


Kaynak:Habertürk

Fenerbahçe CAS'a gidiyor

Fenerbahçe, futbol takımının UEFA Şampiyonlar Ligi'ne katılamamasıyla ilgili olarak Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi'ne (CAS) başvuracak.

Fenerbahçe Sportif Hizmetler Sanayi ve Ticaret AŞ'den İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'na gönderilen ve Kamuoyu Aydınlatma Platformu'nda da yer alan açıklamada, ''Takımımızın Şampiyonlar Ligi'ne katılamaması ile sonuçlanan sürece ilişkin olarak CAS nezdinde tarafımızı temsil etmek ve hukuki süreçleri başlatmak üzere Avukat Sayın M.Emin Özkurt ve JLD Activities SARL- Sayın Jean Louis Dupont ile görüşmelere başlanmıştır'' denildi.


Kaynak:Habertürk

"Ne yazık ki, haklı çıktık"

Galatasaray Divan Kurulu Üyesi Hayri Kozak'a cevap niteliğindeki açıklamalarla sözlerine başlayan Aysal şu ifadeleri kullandı:

“Galatasaray’ın futbolumuzdaki şike olayları konusundaki duruşu ne yazık ki Divan Kurulu üyemiz, eski yöneticimiz Sayın Hayri Kozak  tarafından tamamen yanlış yorumlanmıştır. Medyamız da dahil bir çok kesimin “her iltifat edeni dost, her doğruyu söyleyeni düşman” olarak gördüğü bir ortamda bu tür yanlış anlaşılmaları artık yadırgamıyoruz.

Sayın Kozak muhtemelen uluslararası medyayı ve uluslararası futbol camiasını, FIFA ve UEFA’nın şike konusuyla ilgili hassasiyetini, hatta Türkiye’de olup bitenleri dikkatle takip etmedikleri için, söyleşide yer alan bir çok yanlış hüküm ve kanaati karşısında bazı gerçekleri hatırlatma ve konuyla ilgili bilgileri güncelleme gereğini duydum."

"DÜNYA VE TÜRK FUTBOLU GÖZETİM ALTINDA"
FIFA ve UEFA'nın şike konusunda Dünya ve Türk futbolunu gözetim altında tuttuğunu söyleyen Aysal şöyle konuştu:

"Farkında Olunmayabilir Ama Dünya ve Türk Futbolu Uzun Bir Süredir Gözetim Altında

Şike soruşturmaları uzun bir süreden beri FIFA ve UEFA’nın gündeminde en üst sırada yer almakta. Sepp Blatter, özellikle Antalya’da 2009’da yapılan uluslararası turnuva sonrasında ortaya çıkan şike dedikoduları üzerine 9 Mayıs 2009’da yaptığı konuşmada FIFA’nın yeni “anti-corruption” programına 17,5 milyon poundluk ek bir bütçe ayırarak bu konudaki mücadelesini pekiştireceğini açıklamıştı. Aynı konuşmada Blatter: "Şike olayları sporun temelini oluşturan fair-play, saygı ve disiplini sarsmaktadır. Bu nedenle FIFA bu değerlere tecavüz edilmesi karşısında sıfır tolerans prensibini benimsemiştir” diyerek uluslararası futbol organizasyonlarının hassasiyetini açıkça dile getirmişti.

20 Kasım 2009’da, Şampiyonlar Ligi de dahil olmak üzere 12 Avrupa Ligi ile ilgili şike soruşturmalarının başlatılması üzerine bu kez UEFA Başkanı Michel Platini “Avrupa futbolundaki her hangi bir sahtekarlığa sıfır toleransla yaklaşacağız. UEFA, ilgili mahkemelerden bu işlere karışan kişi, kulüp ya da yetkilinin kim olduğuna bakılmaksızın en ağır cezayı vermesini talep edecektir” diyerek bir kez daha futbol camialarının dikkatini çekmişti.

UEFA’nın aynı toplantısında Disiplin Kurulu Başkanı Peter Limacher, “şike olaylarının Avrupa futbolunu vuran en büyük olay” olduğunu belirtmiş ve “şimdi bu işlere karışan hakemler, oyuncular ve yetkililerin adalet önüne çıkarılmaları için elimizden gelen her şeyi yapacağız" açıklamasını yapmıştı.

24 Mart 2010’da BBC muhabirlerinden Jonathan Head “Türk futbolunda uzun yıllardan beri şike söylentileri dolaşmakta ancak bu konuda herhangi bir yasa olmadığı için tevkif gibi olaylara pek rastlanmamaktadır” diye yazmış ve Türk futbolundaki yaraya dikkat çekmişti. O günlerde aralarında İBB sportif yöneticilerinden eski sporcumuz Arif Erdem’in de yer aldığı soruşturma dalgasını hatırlayacaksınız.

Daha pek çok olay ve dedikodunun uluslararası arenada yer aldığını düşünürsek Türk futbolunun son dönemde neden yakından izlendiği ve neden Nisan 2011’de ilgili yasanın devreye sokulduğu daha iyi anlaşılır."

"ŞİKE, ÜLKE FUTBOLUNU TEHLİKEYE ATACAK HALE GELDİ"
Açıklamalarında şikeye ağırlık vermeye devam eden Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, "Şike İddiaları Bir Ülke Futbolunu En Fazla Tehdit Edebilecek, Tehlikeye Atabilecek Olay Haline Gelmiştir" başlığını kullandı. Aysal daha sonra şöyle devam etti:

"FIFA ve UEFA’nın böylesine hassas olduğu, Türk futbolunun kaçınılmaz olarak yakından takip edildiği bir dönemde tüm dünya gibi bizler de tüm ulusal ve uluslararası basın organlarında yer alan bir haberle geniş bir savcılık soruşturmasının başladığına tanık olduk. 3 Temmuz’daki operasyonun ardından haberler, telefon konuşmaları, bir takım fotoğraflar peş peşe medyada yer aldı.

Son dönemde sadece internet dünyasında “Türk futbolunda şike” konulu Türkçe haber sayısı 7 milyon 322 bini buldu, aynı konuda İngilizce yayınlanan haber sayısı da 522 bin.

FIFA ve UEFA’nın konuyla ilgili duruşunu izleyen herkes bu süreçte en tehlikeli tavrın umursamazlık, olayları yokmuş gibi kabul etmek olduğunu bilir. Alman Futbol Federasyonu Başkanı Theo Zwanziger’in Alman Liglerindeki şike olayları karşısında “hızlı hareket edeceğiz ve hiç bir şey halının altına süpürülmeyecektir” açıklaması (21 Kasım 2009) ve UEFA’nın bu tavır karşısında takdirlerini ifade etmesi hatırlardadır."

"TFF'Yİ ETKİLEMEMEYE ÇALIŞTIK"
İlk günden itibaren TFF'nin alacağı kararları etkilemeye çalışmadıklarını dile getiren Aysal,

"Galatasaray Spor Kulübü’nün ve kişisel olarak benim açıklamalarımı dikkatle okuyanlar göreceklerdir ki, Galatasaray Spor Kulübü olarak ilk günden beri TFF’nin alacağı kararları hiç bir surette etkilemeye çalışmadık. Tüm endişelerimiz ve uyarılarımız, karar almamanın çok kötü sonuçlara gebe olduğuna dikkati çekmekten ibaretti. Yine ilk günden itibaren soğukkanlılığımızı koruma ve rekabet duygularıyla hareket etmeme çağırılarını biz yaptık. TFF’ye “karar alın, alacağınız kararı desteleyeceğiz” sözünü biz verdik. Rekabet, fırsatçılık, bu ortamdan çıkar sağlamak aklımızın ucundan bile geçmedi" dedi.

"NE YAZIK Kİ, HAKLI ÇIKTIK"
"Türk futbolu büyüktür çünkü Türk futbolunun Galatasaray’ı, Fenerbahçe’si, Beşiktaş’ı, Trabzonspor’u vardır. Onların olmadığı bir rekabet, sporun ruhuna aykırıdır" ifadelerini kullanan Ünal Aysal,  "Yukarıda bir kaç örneğini verdiğim son derece önemli nedenlerle karar almamanın karşımıza bir karar olarak çıkmasına tepki verdik.  TFF’nin “Ligleri ertelemiyoruz, iddianameler elimize geçinceye kadar bir karar almayacağız” ve ardından etik kurulunun incelemesinden sonra “yeterince ikna olamadık” tavrına Türk futbolunu daha büyük tehlikelere sürükleyebileceği için karşı çıktık. Ve ne yazık ki, haklı çıktık.

Biz parmağımızı kesmekten çekinirsek dışarıdan gelip kolumuzu keserler dedik, kestiler. Daha da kötüsü, kendimizi yönetemez duruma düşeriz, inisiyatif elimizden alınır dedik, aldılar.  Zamanlamasını göz önüne aldığınızda “Bu ateş üflemekle sönmez, çözüm zamana yayılamaz” açıklamamızın ne denli yerinde ve erken bir uyarı olduğu, örneğin süreç sonuçlanıncaya kadar yapılacak bir kupa iadesinin ya da bu tarz geçici bir tedbirin bile bu noktaya gelmeyi ne denli önleyebileceği ortaya çıkar" şeklinde konuştu.

"NE YAZIK Kİ SÜREÇ BİTMEDİ, YENİ BAŞLIYOR"
Sürecin bitmediğini söyleyen Aysal, "29 Ağustos’ta FIFA Güvenlik Kurulu Başkanı Chris Eaton medyamızda fazla yer bulmayan bir demeç verdi ve “Türkiye’deki şike olaylarının uluslararası bağlantıları olduğuna ilişkin elimizde deliller var” dedi.

Bu derhal FIFA yetkilileriyle görüşüp, gerekenleri yapmamız için büyük bir uyarı. Niyetlerimiz konusunda oluşan kuşkuları ortadan kaldırmak için aynı zamanda da büyük bir fırsat. Umarım bu kez çabuk hareket eder, işi zamana bırakmayız.

"MESELE FENERBAHÇE, BEŞİKTAŞ YA DA BİLMEM NE SPOR MESELESİ DEĞİLDİR, MESELE TÜRK FUTBOLU HATTI TÜRK SPORU MESELESİDİR"
Sayın Kozak’ın tespiti doğru, Fenerbahçe’siz bir lig bize de heyecan vermez. Yayıncı kuruluş ve dolayısıyla biz de dahil tüm Süper Lig kulüplerimizi maddi zarara uğratır. Takdir edersiniz ki, özellikle hiç de iç açıcı bir mali yapı devralmamışken bunların farkında olmamamız düşünülemez. Ama Galatasaray Spor Kulübü’nün etik anlayışı, suçun – eğer işlenmişse - kimin tarafından işlendiğine bakmaksızın aynı duruşu sergilemeyi gerektirir. Biri ezeli rakibimiz, bir diğeri küçük takım ayırımı yapmayız, yapamayız.

Bütün spor camiasının şunu bilmesini isterim; biz Galatasaray Spor Kulübü olarak, ne Fenerbahçe’nin, ne başka bir kulübün ne de herhangi bir kişinin suçu kanıtlanmamış iken suçlu muamelesi görmesini istemeyiz ve yasaların bize verdiği izin içinde buna karşı çıkarız. Bu olaylar rakiplerimizin değil de bizim başımıza gelseydi, onların da böyle düşüneceğine inanırız. Biz, futbol dünyamıza üyesi olduğumuz ailemiz olarak bakıyoruz. Kim olursa olsun ailemizin bir üyesinin çektiği acı ve üzüntü, uğradıkları haksızlık bizi büyütmez. Zaman ezeli rakiplerimizin, aynı zamanda ebedi dostu olduğumuzu da gösterecektir.

Eğer Sayın Kozak’ın bize karşı eleştirileri “fazla yumuşaksınız, daha dik durun” şeklinde olsaydı, duruşumuzu gözden geçirme gereğini duyardım ama bu duruş yüzünden Kozak’ın ifadesiyle “Türkiye Liglerinin doğal lideri olma fırsatını kaçırıyorsak” etik anlayışımızdan taviz vereceğimize “doğal liderliği” kaçıralım gitsin derim.

Sayın Kozak söyleşisinde Galatasaray’ın da bir zamanlar şike olayına karışmış olabileceğini ima etmiş. Doğrusu işlerimin yoğunluğu nedeniyle ve henüz o tarihlerde kulüp üyesi olmadığım için gelişmeleri yakından takip etmemiştim. Ama bu konuda bilgisi ya da belgesi olan varsa hemen ortaya çıksın diyebilecek kadar kendimize karşı da dürüst olduğumu belirtmek isterim.

Ben, böyle bir anlayışın liderliğini yapmak için oylarınızı istedim. Yanlış bir intiba verdiysem kusura bakmayın" diye sözlerini bitirdi.


Kaynak:Habertürk

Kupa nerede?

UEFA'nın tavsiyesiyle Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne göndermeyen Türkiye Futbol Federasyonu'nun aldığı karara tepkiler sürüyor. Sarı lacivertliler, şike soruşturmasında adı geçen Trabzonspor ve Beşiktaş'ın Avrupa'da yoluna devam etmesini sorgularken TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'ın "Beşiktaş'ın kupayı iade etmesi, UEFA nezdinde iyi niyet göstergesi olarak görüldü. F.Bahçe de aynı şeyi yapsa belki farklı şeyler olabilirdi" sözleri dikkat çekiciydi.

Hürriyet'in haberine göre tüm Türkiye Beşiktaş Kulübü'nün 14 Temmuz'da aldığı kararla Ziraat Türkiye Kupası'nı Futbol Federasyonu'na iade ettiğini biliyor. Bugüne kadar yapılan söylemler bu yöndeydi. Ancak gerçeğin öyle olmadığı ortaya çıktı...

- Beşiktaş'ın geçen sezon kazandığı kupa nerede?

14 Temmuz'da kararını aldılar

Kupa nerede?

Siyah beyazlı kulübün ikinci başkanı Metin Keçeli, yanıtladı:

- Kupa şu anda kulübümüzde. Koruma altında özel bir odada kilitli. Bu sözler, yeni bir tartışmanın fitilini ateşleyeceğe benzer. Herkesin iade edildiğini sandığı Ziraat Türkiye Kupası, Beşiktaş Kulübü'nde çıktı.

İşte, Futbol Federasyonu ile Fenerbahçe'yi karşı karşıya getiren olayın iç yüzü...

Futbolda 'Şike Soruşturması' kapsamında, mahkemeye sevk edilen Beşiktaş Asbaşkanı Serdal Adalı, siyah beyazlı kulübün teknik direktörü Tayfur Havutçu ve Beşiktaş Futbol Takımı'nın Güvenlik Müdürü Ahmet Ateş 14 Temmuz tarihinde, savcılığın isteği üzerine tutuklanınca siyah beyazlı yönetim kurulu Yıldırım Demirören başkanlığında toplanarak tarihi bir karar alır. O kararı kulüp başkanı Yıldırım Demirören, şu sözlerle açıklar:

Fenerbahçelileri isyan ettiren kararlar

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'a Türkiye Kupası'nı idade etmek istediğimiz söyledik. Arkadaşlarımızın suçsuz olduğuna inancımız tamdır. Bu süreç tammamlanıp arkadaşlarımız aklandığında kupamızı geri alırız.

24 Ağustos Çarşamba akşamı TFF, UEFA'nın direktifleriyle Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne göndermez. Sarı lacivertlilerin yerine Devler Ligi'ne Trabzonspor alınır, soruşturulan kulüplerden Beşiktaş ise yoluna devam edince kıyamet kopar. Bir gün sonra yani 25 Ağustos Perşembe günü, TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'ın, Beşiktaş'ın kupayı iade etmesinin UEFA tarafından bir iyi niyet göstergesi olarak algılandığı için siyah beyazlıların UEFA Avrupa Ligi'nde yoluna devam ettiğini söylemesi tartışmaları bu yöne kaydırır.

F.Bahçeliler'in isyanına neden olan bu olaydan sonra Hürriyet, kupanın nerede olduğunu araştırdı ve Beşiktaş Kulübü'nün en etkili isimlerinden biri olan Metin Keçeli'ye sordu.

Koruma altında, kilitli bir odada tutuyoruz
Beşiktaş Kulübü İkinci Başkanı Metin Keçeli, olaya şu sözlerle açıklık getirdi: "Şike soruşturması sonrası başkanımız Yıldırım Demirören, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar ve yönetimine giderek Türkiye Kupası'nı sözlü olarak iade ettiğimizi belirtti. Dava sonuçlandığında suçlu bulunmamız halinde kupayı Beşiktaş Kulübü'nden Federasyon binasına götürmek 5 dakikalık bir olay. Eğer suçlu bulunursak iade ederiz. Kupa şu anda kulübümüzde. Koruma altında özel bir odada kilitli."

14 Temmuz PERŞEMBE- Demirören: Aklanınca kupayı geri alırız

BEŞİKTAŞ Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören, 14 Temmuz'da yaptıkları yönetim kurulu toplantısından sonra açıkladı: " TFF Başkanı Aydınlar'a Türkiye Kupası'nı idade etmek istediğimiz söyledik. Arkadaşlarımızın suçsuz olduğuna inancımız tamdır. Bu süreç tamamlanıp arkadaşlarımız aklandığında kupamızı geri alırız."

16 Temmuz Cumartesi-Adalı: Sanki biz suçluyuz kupa niye veriliyor?

BEŞİKTAŞ Yönetimi'nin aldığı karara cezaevindeki yönetici Serdal Adalı büyük tepki gösterir. Adalı, 16 Temmuz'da, hapishaneden haber gönderir: "Sanki biz suçluyuz. Niye kupa veriliyor? Asbaşkanlık ve futbol komitesi başkanlığı görevimden istifa ediyorum. Adaletin gerçekleri en kısa sürede ortaya çıkacaktır."

25 AĞUSTOS PERŞEMBE-Aydınlar: Kupayı iadesi Beşiktaş'ı kurtardı

TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, F.Bahçe'nin tepkilerine yanıt verirken Beşiktaş örneğini gösterdi. Aydınlar, 25 Ağustos'taki açıklamasında, "Beşiktaş'ın kupayı federasyona iade etmesi UEFA nezdinde çok olumlu karşılandı. F.Bahçe de aynı şeyi yapsa belki farklı şeyler olabilirdi. UEFA bu tür şeylere büyük önem veriyor" dedi.


Kaynak:Habertürk

Süper Lig'e yeşil ışık yaktı!

Trabzonspor, Brezilya’nın Atletico Paranaense takımında oynayan 21 yaşındaki Fabricio Silva Dornellas’e kanca atı. İlk görüşme olumlu sonuçlandı. Geçen sezon Fenerbahçe'de kiralık oynayan Everton'lı Yobo da Bordo-Maviler'e yeşil ışık yaktı.


Fırtına, transfer çalışmalarına tam gaz devam ediyor.  Özellikle Şampiyonlar Ligi’ne alındıktan sonra birçok oyuncuyu gündemine alan Bordo-Mavililer’in son gözdesi Brezilya’nın Atletico Paranaense takımında oynayan Fabricio Silva Dornellas oldu. Futbolcu izleme komitesi tarafından keşfedilen ve teknik direktör Şenol Güneş’e önerilen 21 yaşındaki genç stoperin haklarını elinde bulunduran Deportivo Brasil LTDA adlı şirketle temas kuran Karadeniz ekibinin, ilk görüşmeden olumlu bir sonuç çıkardığı kaydedildi. İki tarafın anlaşması halinde genç defans oyuncusu yeni sezonda Bordo-Mavili formayı giyecek.

YOBO DA YEŞİL IŞIK YAKTI
Öte yandan bu oyuncunun transfer edilememesi durumunda ise rota geçtiğimiz sezon F.Bahçe’de kiralık oynayan ve yeni sezon için Sarı-Lacivertli kulübe transferi belirsizliğini koruyan Joseph Yobo olacak. 3 aydır F.Bahçe’ye imza atamayan ve Everton’dan ayrılmayı kafasına koyan Nijeryalı oyuncu, arkadaşımız Senad Ok’a yaptığı açıklamada “Futbol oynamam lazım yoksa milli takımdaki yerimi de kaybedeceğim. İleride ne olur bilemem ama ben profesyonel bir oyuncuyum” diyerek Trabzonspor’a yeşil ışık yaktı.


Kaynak:Habertürk

Aysal'dan Fenerbahçe uyarısı!

HTSPOR

Aysal’ın, Sarı-Kırmızılı yöneticilere “Daha önce işin bu noktalara gelebileceği konusunda federasyonu uyarmıştık. ‘Bu ateş üfleyerek sönmez’ demiştik. Gördük ki zaman bizi haklı çıkardı. Ancak F.Bahçe bizim ebedi dostumuz. Yaşadıkları bu sıkıntılı süreçte onları üzebilecek, incitecek değerlendirmelerden kaçınmalıyız. Hepinizden bu konuya hassasiyet göstermesini istiyorum” diye konuştu.


Kaynak:Habertürk

Son karar Alex, Santos, Dia!

Tüm planları Bank Asya 1. Ligi’ne göre yapmaya başlayan teknik direktör Aykut Kocaman, takımda tutmayı planladığı 3 yabancı oyuncuyu belirledi.

Yabancı oyunculara istedikleri kulüplerle görüşme yetkisi veren Kocaman, her şeye rağmen 3 isimden vazgeçmiyor. Alex, Andre Santos ve Issiar Dia’yı kadroda tutmak isteyen genç çalıştırıcı özellikle Dia konusunda zorluk yaşıyor. Alex ve Santos’un bir alt lige düşürülme durumunda bile takımdan ayrılmak istememesi deneyimli çalıştırıcıyı sevindirirken, Senegalli yıldız için aynı durum geçerli değil.

Bu yüzden Dia ile bir görüşme yapan Kocaman, en kötü ihtimalle bu futbolcuyu bir yıllığına kiralık olarak verip gelecek sezon tekrar kadroda tutmayı planlıyor. Bu 3 isim dışında kalan yabancı futbolcuların tamamı ya takımdan ayrılacak ya da gönderilecek.

STOCH’A AJAX KANCASI
Takımın yıldız isimlerinden biri olan Miroslav Stoch için belirsizlik sürüyor... Slovak oyuncu da Aykut Kocaman’ın gözdelerinden. Bunun için Stoch’un kiralık olarak gönderilmesini istiyor. Genç oyuncuya Hollanda’nın Ajax takımının talip olduğu ve kiralama olayına da sıcak baktığı öğrenildi.


Kaynak:Habertürk

Madrid’den altın vuruş

HTSPOR

İspanya Süper Kupası’nı Barcelona’ya kaptıran Real Madrid, bunun acısını Real Zaragoza’dan çıkardı. Eflatun-Beyazlılar, rakibini deplasmanda Ronaldo (3), Marcelo, Xabi Alonso ve Kaka’nın golleriyle 6-0 mağlup etti. Deplasmanda aldığı farklı galibiyetle rakiplerine gözdağı veren Madrid ekibi, hanesine de rahat bir şekilde 3 puan yazdırarak sezona iyi başladı. Mesut Özil’in ilk 11’de sahaya çıktığı maçta milli futbolcular Nuri Şahin ve Hamit Altıntop sakatlıkları nedeniyle kadroda yer almadı. Karşılaşmanın başından sonuna kadar adeta antrenman maçı havasında oynayan Real Madrid, gol perdesini 24. dakikada Cristiano Ronaldo ile açtı: 0-1. Bu golden 4 dakika sonra Real Madrid’de sahneye çıkan isim Marcelo oldu: 0-2. İlk yarı bu sonuçla biterken, ikinci yarının 64. dakikasında Xabi Alonso, çok sert bir şutla takımının 3. golünü kaydetti. 71. dakikada birkez daha sahne alan Ronaldo, skoru 4-0’a getirdi. 78’de oyuna giren Kaka, 82. dakikada rakip fileleri havalandırdı: 0-5. Karşılaşmada son sözü söyleyen isim ise Ronaldo oldu. Portekizli yıldız kendisinin üçüncü, takımının ise 6. golünü kaydetti. La liga’daki diğer karşılaşmalarda ise Mallorca’da sahasında Espanyol’u 1-0’la devirirken, zevkli geçen mücadelede Sevilla, Malaga’yı 2-1’le geçti.


Kaynak:Habertürk

'Kirli olan sizsiniz, Fenerbahçe değil'

Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) Fenerbahçe'yi bu sezon UEFA Şampiyonlar Ligi'ne katılımdan men etmesinin ardından, sarı-lacivertli taraftarlar bugün TFF'yi protesto etti.


Fenerbahçeli futbolcular, teknik direktör Aykut Kocaman ve asbaşkan Ali Koç'un ''Şampiyonlar Ligi'nden men ediyorsanız, o zaman Bank Asya 1. Lig'e düşürün'' şeklindeki tepkilerine TFF'nin dün, ''Yazılı olarak herhangi bir resmi başvuruda bulunulmamıştır'' diye açıklama yapması üzerine, sabah erken saatlerde TFF'nin İstinye'deki binasına giden bir grup sarı-lacivertli taraftar, önce binanın önünü temizlik malzemeleri dökerek, fırçalarla sembolik olarak süpürdü ve ''Kirli olan sizsiniz, Fenerbahçe değil'' mesajı verdi.

Taraftarlar daha sonra ''Al Sana Yazılı Talep, Düşürmeyen ...'' yazılı pankart açarak, TFF'nin ''Yazılı talep gelmedi'' açıklamasını protesto etti.


KIZILAY'DA DA TOPLANDILAR
Fenerbahçe taraftarı bir grup, takımlarının Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından, UEFA Şampiyonlar Ligi'ne katılımdan men edilmesini protesto etti.

Kızılay'daki Güvenpark'ta toplanan yaklaşık 70 taraftar, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'a sloganlarla destek verirken, TFF aleyhine de tezahüratta bulundular.

Bir sosyal paylaşım sitesinde bir araya gelerek TFF'yi protesto kararı alan sarı-lacivertli taraftarlar, TFF'nin aldığı kararı alkışlarla protesto ettikten sonra olaysız bir şekilde dağıldı.


BİR TEPKİ DE İZMİR'DEN
İzmir'de bir grup taraftar, Fenerbahçe'yi bu sezon UEFA Şampiyonlar Ligi'ne katılmaktan men etmesi dolayısıyla Türkiye Futbol Federasyonu'nu (TFF) protesto etti.

Konak İskelesi önünde sarı lacivert bayraklarla toplanan grup, Saat Kulesi önüne kadar Futbol Federasyonunu protesto eden sloganlar atarak yürüdü.

Burada taraftarlar adına açıklama yapan Adnan Demirci, alınan kararla Fenerbahçe'ye ve milyonlarca Fenerbahçe taraftarına haksızlık yapıldığını savundu.

Daha sonra Cumhuriyet Meydanı yakınındaki İzmir Fenerbahçeliler Derneği'ne kadar yürüyen gruba, bazı vatandaşlar alkışlarla destek verdi.


Kaynak:Habertürk

Bolt diskalifiye oldu!

Erkekler 100 metre finalinde Usain Bolt hatalı çıkış yaparak diskalifiye oldu. 100 metre finalinde Yohan Blake altın madalya kazandı.

 Video için tıklayınız...


13. Dünya Atletizm Şampiyonasında erkekler 100 metre finalinde altın madalyayı Jamaikalı Yohan Blake kazandı.

Blake, 9.92'lik derecesiyle altın madalyanın sahibi olurken, 10.08 koyan ABD'li Walter Dix gümüş madalya elde etti.

Yarışta 3. sırayı ve bronz madalyayı Saint Kitts ve Nevis Adalarından Kim Collins 10.09'luk derecesiyle kazandı.

Yarışmanın favorilerinden dünya ve olimpiyat şampiyonu Jamaikalı Usain Bolt, hatalı çıkış yaparak diskalifiye oldu.

''BOLT YARIŞTA YANIMDA GİBİYDİ''
13. Dünya Atletizm Şampiyonasında, erkekler 100 metrede dünya şampiyonu olan Jamaikalı Yohan Blake, hatalı çıkış yaptığı için diskalifiye edilen vatandaşı Usain Bolt'u ''yarışta yanında gibi hissettiğini'' söyledi.

21 yaşındaki Blake, olimpiyat ve dünya şampiyonu Bolt'un hatalı çıkış yaparak diskalifiye edilmesinin ardından 9.92'lik derecesiyle altın madalyanın sahibi olmuştu.

Blake, yarıştan sonraki açıklamasında, ''Söyleyecek söz bulamıyorum. Usain Bolt yanımda gibiydi. Kim Collins'i yakalamak için sakinliğimi korudum, Bolt için bu yarışı kazanacağımı hissettim'' dedi.

Yohan Blake açıklamasında, ''Bu mükemmel bir duygu. Bu an için tüm hayatım boyunca dua ettim. İnsanlara birilerinin bunu başarabileceğini, sadece odaklanmak ve Tanrıya dua etmek gerektiğini söylüyordum. Antrenman arkadaşım Usain Bolt yarış dışıydı ve ben görevi yerine getirdim'' ifadesini kullandı.

Yarışta 10.08'lik derecesiyle 2. olan ABD'li Walter Dix de, ''Hatalar barındıran bu yarış gerçek dışı ve sinirleri yıpratıyor. Gerçekten Bolt'u yarış dışı bırakacaklarını düşünmüyordum. Usain Bolt'u nasıl yarış dışı bırakırsınız ki'' diye konuştu.

Yarışta 10.09'luk derecesiyle bronz madalya kazanan Saint Kitts ve Nevis Adalarından Kim Collins de ''Şampiyon oyun dışı kalmıştı ve bundan faydalanmak gerekiyordu. Şaşkına döndüm. Mükemmel bir çıkış yaptım ve beni yakalayacaklarını düşünmüyordum'' dedi.

BOLT
Hatalı çıkış yaptığını anladığı an üzerindeki Jamaika formasını yırtan Bolt, kimsenin hatalı çıkış yapanın kendisi olduğunu söylemesine fırsat vermedi.

Pistin dışına gönderilen Bolt, stadyum duvarına vurduktan sonra ''Gözyaşı mı arıyorsunuz. Bu olmayacak. Ben iyiyim'' dedi.

GREENE'İN TAHMİNİ
Usain Bolt'un 100 metrede şampiyon olamayacağını ileri süren eski dünya ve olimpiyat şampiyonu ABD'li atlet Maurice Greene, Bolt'un diskalifiye olacağını düşünmese de bu tahmininde başarılı oldu.

Greene, dün yaptığı açıklamada, Yohan Blake'in 9.58 ile dünya rekorunu elinde bulunduran Bolt'u geçerek şampiyonluk unvanını ele geçireceğini söylemişti.

Greene, ''Şampiyonalarda yıldızlar doğar ve bu şampiyonada da sürpriz olacağını tahmin ediyorum. Blake, oraya çıkarak yarışı kazanmaya inanacak kadar çılgın ve mental olarak sağlam. Blake'in Bolt'tan korktuğunu sanmıyorum'' demişti.


10 BİN METREDE ALTIN MADALYA ETİYOPYALI JEILAN'IN...
13. Dünya Atletizm Şampiyonasında erkeklerde 10 bin metrede altın madalyayı Etiyopyalı Ibrahim Jeilan kazandı.

Yarışın son metrelerine 2. sırada giren Jeilan, son 50 metrede attığı deparla ilk sıradaki Büyük Britanyalı Mohammed Farah'ı geride bırakarak yarışı kazanmayı başardı.

Yarışı, 27:13.81'lik derecesiyle ilk sırada tamamlayan Jeilan, Farah'ın son 200 metrede attığı depara rağmen daha iyi bir atak yaparak rakibini son metrelerde geçmeyi başardı.

Farah ise 27:14.07'lik derecesiyle 2. sırada yer alarak gümüş madalyanın sahibi oldu.

Yarışı 27:19.14'lük derecesiyle 3. sırada tamamlayan Etiyopyalı Imane Merga da bronz madalya elde etti.

BEKELE YARIDA BIRAKTI
Yarışın favorileri arasında gösterilen Etiyopyalı Kenenisa Bekele ise sakatlığı nedeniyle 6 bin metre geride bırakılmışken yarıştan çekildi.

10 bin metrede 4 kez dünya, 2 kez olimpiyat şampiyonu olan 29 yaşındaki Bekele, Ocak 2010'dan beri sakatlığı nedeniyle yarışlara katılmıyordu.


Kaynak:Habertürk

Fenerbahçe olağanüstü genel kurul'a gidiyor

Fenerbahçe Spor Kulübü yönetimi, yetki istemek için 18 Eylül'de genel kurulu toplama kararı aldı.


Fenerbahçe Spor Kulübü Asbaşkanı Ali Koç, dün yaptığı basın açıklamasında, "Yönetim kurulu olarak çok radikal kararlar alma yetkimiz yok ancak genel kurul toplayarak bunu yapabiliriz" demişti.

Fenerbahçe tüzüğüne göre genel kurul çağrısı yapıldıktan en az 3 hafta sonra genel kurul toplanabiliyor. Şu anki tarihte 18 Eylül olarak belirlenmiş durumda.
Toplanacak bu genel kurul seçimli genel kurul değil sadece yönetim kurulu'nun bu zor süreçte nasıl bir yol haritası izleyeceğine dair karşılıklı görüş alış-verişi yapılacak ve yönetim kurulu, genel kurul'dan izlenecek yol haritasına dair yetki alacak.


Fenerbahçe Spor Kulübü'nden yapılan duyuru:

Kulübümüz yönetim kurulu yaşanan süreçte attığı adımları ve izlediği yolu genel kurulumuz ile paylaşmak üzere olağanüstü genel kurula gitme kararı almıştır. Genel kurul toplantısı 1. toplantısı 18 Eylül 2011, 2.toplantısı 25 Eylül 2011 tarihinde yapılacaktır.

Kamuoyuna duyurulur

Fenerbahçe Spor Kulübü


FENERBAHÇE KULÜBÜNDEN TARAFTARLARA AÇIKLAMA
Fenerbahçe Kulübü, sarı-lacivertli taraftarlardan, kulübü ve yöneticileri zor durumda bırakacak eylemlerden uzak durmalarını istedi.

Sarı-lacivertli kulüpten yapılan açıklamada, bugün Kadıköy'den Bağdat Caddesi'ne yürüyen taraftarların içerisinden küçük bir grubun, kısa bir süre de olsa siyasilere, bazı sponsorlara ve rakiplere karşı küfür içeren sloganlar attıklarının üzülerek öğrenildiği belirtilerek, şu görüşlere yer verildi:

'Bu konuda defalarca uyarılar yayınlamamıza ve yaşanan sürece tepki göstermek ve kulübünün yanında olmak isteyen taraftarımızın bu gibi eylemlerden uzak durması gerektiğini belirtmemize karşın bu tarz olayların yaşanıyor olması kabul edilemez. Bu şekilde eylem ve söylem içerisinde bulunanlar bilmelidirler ki; bu yaptıkları kulübümüze destek olmak değil kulübümüzün haklı olduğu noktalarda hakkını savunabilmesini engellemektir.

Bir kez daha taraftarlarımızın kulübümüzü ve yöneticilerimizi her anlamda zor durumda bırakacak ve haklı davamızda haksız duruma düşmemize neden olacak bu tarz eylemlerden uzak durmalarını ve tahriklere kapılmamalarını önemle rica ederiz.'


Kaynak:Habertürk

28 Ağustos 2011 Pazar

Fenerbahçe'de olağanüstü genel kurul'a gidiyor

Fenerbahçe Spor Kulübü yönetimi, yetki istemek için 18 Eylül'de genel kurulu toplama kararı aldı.


Fenerbahçe Spor Kulübü Asbaşkanı Ali Koç, dün yaptığı basın açıklamasında, "Yönetim kurulu olarak çok radikal kararlar alma yetkimiz yok ancak genel kurul toplayarak bunu yapabiliriz" demişti.

Fenerbahçe tüzüğüne göre genel kurul çağrısı yapıldıktan en az 3 hafta sonra genel kurul toplanabiliyor. Şu anki tarihte 18 Eylül olarak belirlenmiş durumda.
Toplanacak bu genel kurul seçimli genel kurul değil sadece yönetim kurulu'nun bu zor süreçte nasıl bir yol haritası izleyeceğine dair karşılıklı görüş alış-verişi yapılacak ve yönetim kurulu, genel kurul'dan izlenecek yol haritasına dair yetki alacak.


Fenerbahçe Spor Kulübü'nden yapılan duyuru:

Kulübümüz yönetim kurulu yaşanan süreçte attığı adımları ve izlediği yolu genel kurulumuz ile paylaşmak üzere olağanüstü genel kurula gitme kararı almıştır. Genel kurul toplantısı 1. toplantısı 18 Eylül 2011, 2.toplantısı 25 Eylül 2011 tarihinde yapılacaktır.

Kamuoyuna duyurulur

Fenerbahçe Spor Kulübü


FENERBAHÇE KULÜBÜNDEN TARAFTARLARA AÇIKLAMA
Fenerbahçe Kulübü, sarı-lacivertli taraftarlardan, kulübü ve yöneticileri zor durumda bırakacak eylemlerden uzak durmalarını istedi.

Sarı-lacivertli kulüpten yapılan açıklamada, bugün Kadıköy'den Bağdat Caddesi'ne yürüyen taraftarların içerisinden küçük bir grubun, kısa bir süre de olsa siyasilere, bazı sponsorlara ve rakiplere karşı küfür içeren sloganlar attıklarının üzülerek öğrenildiği belirtilerek, şu görüşlere yer verildi:

'Bu konuda defalarca uyarılar yayınlamamıza ve yaşanan sürece tepki göstermek ve kulübünün yanında olmak isteyen taraftarımızın bu gibi eylemlerden uzak durması gerektiğini belirtmemize karşın bu tarz olayların yaşanıyor olması kabul edilemez. Bu şekilde eylem ve söylem içerisinde bulunanlar bilmelidirler ki; bu yaptıkları kulübümüze destek olmak değil kulübümüzün haklı olduğu noktalarda hakkını savunabilmesini engellemektir.

Bir kez daha taraftarlarımızın kulübümüzü ve yöneticilerimizi her anlamda zor durumda bırakacak ve haklı davamızda haksız duruma düşmemize neden olacak bu tarz eylemlerden uzak durmalarını ve tahriklere kapılmamalarını önemle rica ederiz.'


Kaynak:Habertürk

Arsenal'i şeytan çarptı!

İngiltere Premier League'in son şampiyonu Manchester United, sahasında Arsenal'i 8-2 yenerek tarihi bir galibiyet aldı.

En önemli oyuncularından Fabregas'ı Barcelona'ya, Nasri'yi de Manchester City'e vererek büyük bir güç kaybı yaşayan Arsenal, 75 bin futbolseverin izlediği maçta Manchester United'a konuk oldu.

İlk 2 haftadaki maçlarını kazanan ''Kırmızı Şeytanlar''ın gollerini 22. dakikada Welbeck, 28 ve 90 1. dakikada Ashley Young, 42, 64 ve 82. dakikalarda Rooney, 67. dakikada Nani ve 70. dakikada Park Ji-Sung attı.

Londra ekibinin golleri ise 45 3. dakikada Walcott ve 74. dakikada Robin van Persie'den geldi. Arsenalli Jenkinson 77. dakikada kırmızı kart görerek takımını 10 kişi bıraktı. Robin van Persie, 27. dakikada kullandığı penaltı atışını gole çeviremedi.

Arsenal galibiyetiyle bu sezon 3'te 3 yapan Manchester United, averajla liderlik koltuğuna otururken, 3 haftada kalesinde 10 gol gören ve 1 puan alabilen Arsenal 17. sırada kaldı.

Manchester United, 2001 yılında da sahasında Arsenal'i 6-1 gibi farklı bir skorla mağlup etmeyi başarmıştı.


 


Kaynak:Habertürk

"Sorumluluğu aldınız gerekeni yapın"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türk futbolunun içinde bulunduğu sıkıntılı günlerin aşılması için ilgili ''tüm sorumluları el birliği içinde hareket etmeye'' çağırırken, Türkiye Futbol Federasyonunun doğru işler yapmasını sağlamak için desteklenmesi gerektiği görüşünü dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Gül, Anadolu Ajansı muhabiri ile yaptığı özel röportajda, futbolda şike iddialarına ilişkin soruşturma, İstanbul'un 2020 olimpiyat oyunlarına adaylığı ve küresel ekonomideki gelişmelere ilişkin düşüncelerini paylaştı.

Konularla ilgili sorular ve yanıtlar şöyle:

SORU: Geçtiğimiz günlerde Türkiye Futbol Federasyonu yönetimini kabul ettiniz ve aynı gün Fenerbahçe'nin Avrupa Şampiyonlar Ligi'nden men edilmesi kararı geldi. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?

CEVAP: Futbol Federasyonu, kurullarını yapıp seçildikten sonra beni ziyaret etmek istedi. Ben de İstanbul'da onları kabul etmek istedim. O gün tamamen bir tesadüftür. O gün burada yaptığımız görüşmelerde, Türk futbolunun içinde bulunduğu durumu genel ilkeleriyle konuştuk. Ben de kendilerine ilkeli, prensipli hareket etmeleri gerektiğini, uluslararası hukuk kurallarına dikkat edilmesi gerektiğini söyledim.

Bugün hepimizi üzen, ne kadar doğru, ne kadar yanlış bunlarla ilgili bir şey söyleyemeyiz tabii ki ortada böyle bir karamsar hava var. Çok üzüntü duyduğumuzu, bunun Türk futbolu için bir fırsat olması gerektiğini ve buradan yeni bir çıkış, yeni bir doğuş yapması gerektiğini Federasyona söyledim. Sadece genel ilkeler konuşuldu o gün. Fenerbahçe ya da herhangi bir takımımızla ilgili bir konu kesinlikle söz konusu olmadı.

Ben de onlar gittikten sonra akşamüstü televizyondan duydum Fenerbahçe ile ilgili kararı. Fenerbahçe, tabii ki Türkiye'nin en büyük kulübü, sıkıntılı günler olabilir ama bunları en iyi şekilde aşacağına kesinlikle inanıyorum. Ne olursa olsun Fenerbahçe, Türkiye'nin en büyük markasıdır ve bundan da kimsenin tereddütü yoktur. O bakımdan bütün spor camiasının, futbolla ilgili bütün sorumluların soğukkanlılıkla bu sıkıntılı günleri el birliği içinde aşmalarını tavsiye ederim.

SORU: Ligler bittikten sonra bu konu gündeme geldi ve belki bir zaman darlığı oldu ama sürecin de iyi yönetilemediği yönünde eleştiriler yapılmaya başlandı. Sizin de böyle bir gözleminiz var mı?

CEVAP: Ben detaylara giremem. Nihayette bir futbol ve spor uzmanı değilim. O gün bana bilgi verdiler. Kendilerine 'prensipli, ilkeli, kurallara dikkat ederek hareket edin, nihayetinde bu sorumluluğu aldınız' dedim. Hatta, 'bu olayların olacağını bilseydiniz hiçbiriniz aday da olmak istemezdiniz herhalde' diye şaka yaptım.

Onların da durumları kolay değil. Herkes bir şey söyleyecektir ama şu anda Türk futbolundan sorumlu olanlar da onlardır. Dolayısıyla onlara destek vermemiz gerekir. Onların da bu sürede Türk futbolunu daha güçlü hale getirmeleri, doğru karar alabilmeleri için tavsiyeler olabilir, düşünceler olabilir, futbol uzmanları, spor uzmanları fikirlerini paylaşmaları gerekir ama nihayetinde Türkiye'nin bağımsız bir kurumudur. Hep beraber, el birliği içinde onların doğru işler yapmalarını sağlamak için desteklememiz gerekir.

''TÜRKİYE, ARTIK OLİMPİYATA HAZIR''
SORU: İstanbul'un 2020 olimpiyatlarına adaylığı, Sayın Başbakan tarafından açıklandı. Siz de bu tür organizasyonlara çok önem veriyorsunuz. Yoğun bir lobi dönemi bekliyor bizi. Sizin özel bir takviminiz olacak mı?

CEVAP: Bunlar çok büyük organizasyonlar. Türkiye, bu büyük organizasyonları hep başarıyla yapabilecek durumdadır. Bunu da ispatlamıştır. Birçok buna benzer, sadece sporla ilgili değil başka alanlarda da büyük organizasyonları hep gerçekleştirmiştir. Bir olimpiyat, İstanbul'a yakışır. Doğu ile batıyı buluşturan ülke Türkiye. İstanbul, imparatorlukların gelip geçtiği dünyanın en tarihi şehirlerinden birisidir. Belki daha önce gerçekleştirmemiz gerekirdi ama ekonomik durumumuz buna çok uygun değildi. Onun için mümkün olmadı. Ümit ediyorum ki bu sefer gerçekleşir.

Türkiye, zaten uzun bir dönemdir zihnen buna kendini hazırlamıştı. Bundan 2 yıl önce Uluslararası Olimpiyat Komitesi İstanbul'a gelmişti. Ben de Cumhurbaşkanı olarak onlara yemek vermiştim. Orada da artık Türkiye'nin büyük organizasyonlara hazır olduğunu söylemiştik. Türkiye, karar alacak olan olimpiyat komitesinin üyelerini hep çağırarak, bu hazırlığı yapıyordu. Nihayet hesap, kitap yapıldı ve Sayın Başbakan bu açıklamayı yaptı.

Şimdi bunun gereğini yapmak gerekir. Bunu biz duyurduktan sonra, talip olduktan sonra bunu almak için hep beraber el birliği içinde hep beraber ülke olarak... Sadece bunu spor camiasına bırakmamak gerekir. Siyasetçiler, kültür adamları, bilim adamları herkes, büyük şirketler el birliği içinde uğraşması ve bunu gerçekleştirmesi gerekir ve inanıyorum ki bu da gerçekleşecek.


Kaynak:Habertürk

Fenerbahçe'de Genel Kurul kararı

Fenerbahçe Spor Kulübü yönetimi, yetki istemek için 18 Eylül'de Genel Kurulu toplama kararı aldı.


Kaynak:Habertürk

Giden gidene!

Şike operasyonu sonrası ilk olarak Emmanuel Emenike, 10 milyon Euro karşılığında Spartak Moskova’ya satılmıştı. Peşinden gelen UEFA’nın Şampiyonlar Ligi’nden men kararıyla birlikte Lugano,  Fenerbahçe ile yollarını ayırıp 3 milyon Euro karşılığında Paris Saint Germain’le anlaştı. Lugano’nun dışında üç futbolcunun da gelen teklifleri değerlendirme kararı aldıkları öğrenildi. Valencia’nın istediği Gökhan Gönül için yapılan 4.5 milyon Euro’luk teklif yetersiz bulunmuştu. Sarı-Lacivertli yönetim, bu rakamın daha artırılması halinde milli futbolcuyu istemese de ekonomik sıkıntılar nedeniyle göndermek zorunda kalacak. Gökhan Gönül de “Kulübün yararına olan bir karara uyarım” dedi.

DİA’YA ŞU AN İÇİN İZİN YOK
Mamadou Niang ve Issiar Dia cephesinden de kötü haberler geldi. Katar takımlarının cazip öneriler sunduğu Niang ayrılma konusunda isteğini Fenerbahçe yönetimine bildirdi. Issiar Dia’nın da aynı talepte bulunduğu ancak bu oyuncunun kalması yönünde iknaya çalışıldığı ifade edildi. Niang’a Katar’dan, Dia’ya ise Fransa’dan transfer teklifler geldiği bildirildi. Önceki gün Aykut Kocaman ile birlikte düzenlenen basın toplantısında ayrılmayacağını açıklayan Emre Belözoğlu’nun yakın çevresine ise “Dia ve Niang da gitmek istiyor. Kadromuz zayıflayacak ama maddi yönden sıkıntı yaşayan yönetimin de yapacak fazla bir şeyi yok. Bu sıkıntılı sürecimutlaka atlatacağız” dediği öğrenildi.


Kaynak:Habertürk

Muslera 1 numara!

HTSPOR


HERKESİ BÜYÜLEDİ
Sarı-Kırmızılı takımın yeni transferlerinden Uruguaylı file bekçisi Fernando Muslera, hazırlık kampında ortaya koyduğu performansıyla teknik direktör Fatih
Terim ve yöneticilerden tam not aldı. Transferin gerçekleşmesinin ardından Uruguaylı geç kaleci için “10 yıl kalemizi koruyacak” ifadelerini kullanan ve
Muslera’nın transferinin bitirilmesinde büyük rol oynayan ikinci başkan Ali Dürüst’ün yanı sıra yönetici Abdürrahim Albayrak da Uruguaylı kalecinin ‘1
numaralı tranfer’ olduğu görüşünde birleşti.

ALBAYRAK’TAN ÖVGÜLER
Muslera’nın tıpkı Dürüst’ün dediği gibi G.Saray’ın kalesini 10 yıl boyunca koruyabileceğini söyleyen Albayrak, “Onun ne kadar yetenekli bir kaleci olduğunu
tüm dünya zaten biliyor. Transferi için bu kadar çok uğraşmamıza değdi. Artık kaleci sorunu çekeceğimizi sanmıyorum. Kalede Muslera’yı görünce hem takım
arkadaşları hem de tüm Galatasaraylılar büyük güven duyuyorlar” ifadelerini kullandı. Albayrak, Muslera’nın G.Saray’da elde edeceği başarılarla dünyanın 1
numaralı kalecisi olacağını da sözlerine ekledi.


Kaynak:Habertürk

Aydınlar'a sözlü sataşma!

Futbolda yaşanan şike ve teşvik iddialarına yönelik soruşturma kapsamında sıkıntılı günler geçiren Türkiye Futbol Federasyonunda (TFF) yönetim kurulunun olağanüstü toplantısı sona ererken, Fenerbahçeli bir taraftar, federasyon başkanı Mehmet Ali Aydınlar'a tepki gösterdi.

TFF'nin İstinye'deki binasında gerçekleştirilen toplantı sonrası federasyonun internet sitesinden açıklama yapılırken, başkan Aydınlar toplantı çıkışı basın mensuplarına konuşmadı.

Mehmet Ali Aydınlar'ın binadan çıkışı sırasında elinde Fenerbahçe kartı olan bir taraftarın sözlü tepkisi ise başkanın moralini bozdu.

Öfkeli taraftar, Aydınlar binanın kapısından çıktığı anda, federasyon başkanına yönelik, ''Yaktılar Fenerbahçe'yi'', ''Sen Fenerli değilsin'', ''Fenerbahçe'yi bitirmeye çalışıyorlar, uyma bunlara'' ve ''Alet olma bunlara'' diye yüksek sesle tepki gösterdi.

Başkan Aydınlar'ın, basın mensuplarına herhangi bir açıklama yapmayacağını belirttikten sonra, kendisine tepki gösteren kişiye doğru parmağını sallayarak bir şeyler söylediği görüldü. Mehmet Ali Aydınlar'ın daha sonra hızlı bir şekilde arabaya binerken de söylenmeye devam etmesi dikkati çekti.

Başkanın ayrılmasının ardından Fenerbahçeli taraftarın tepkisi basın mensuplarına yöneldi. Bina önünde bekleyen gazetecilere küfür eden taraftarla bir muhabir arasında itişmeler yaşandı. Öfkeli taraftarın yanındaki 2 kişinin de karıştığı olayda, bu kişilerin basın mensuplarını tehdit ettiği duyuldu.

GÜVENLİK ZAFİYETİ
Futbolda gergin günlerin yaşandığı bugünlerde, federasyon binasının önündeki güvenliğin zayıflığı dikkati çekti.

Bugün olağanüstü toplanan ve Fenerbahçe ile ilgili bir karar daha alan yönetim kurulunun toplantısı sırasında binanın önünde özel ya da resmi güvenliğin olmadığı görüldü.

Tepki gösteren taraftarların rahat bir şekilde bina önüne kadar gelerek başkan Aydınlar'ın çıkışını beklemeleri sırasında da herhangi bir önlemin olmaması sıkıntılı anların yaşanmasına neden oldu.

Mehmet Ali Aydınlar'ın kapıdan çıktığı sırada bina önündeki taraftarların rahat bir şekilde eylemlerini yapması ise güvenlik zafiyetini ortaya çıkardı.


Bu arada, yaşanan olay sonrası emniyet güçleri İstinye'deki federasyon binasının önüne gelerek önlem aldı.


Kaynak:Habertürk

F.Bahçe'nin hukuki dayanağı yok!

TFF, Fenerbahçe'yi resmi başvuruda bulunmadığı gerekçesiyle bir alt lige düşürkezken, Fenerbahçe'de ileride kazanabileceği tazminat davalarından feragat etmemek için bu yola başvurmadı.


Spor Hukuku Enstitüsü Yürütme Kurulu Üyesi Av.H. Alpay Köse, "Bir takımın bulunduğu ligden başka bir lige indirilmesi veya çıkarılması şeklindeki talebin Türkiye Futbol Federasyonu talimatlarına göre hukuki bir karşılığı yok. Fenerbahçe'nin resmi başvuru yapması durumunda, ileride soruşturma sonucunda beraat etmesi durumunda alabileceği tazminatlardan feragat etmesi anlamına gelir" dedi.


Fenerbahçe, Türkiye Futbol Federasyonu'na "Bizi Bank Asya 1. Lig'e düşürün" başvurusu yaptı ancak TFF'den olumsuz yanıt aldı.

FEDERASYON'UN AÇIKLAMASI
TFF, Fenerbahçe'nin 2011-2012 sezonunda Bank Asya 1. Lig'de oynatılması talebiyle ilgili olarak, ''TFF Yönetim Kurulu, 15 Ağustos tarihinde aldığı karardan ayrılmasını gerektirecek bir durum bulunmadığı sonucuna varmıştır. Dolayısıyla 25 Ağustos'ta fikstür çekimi yapılan Spor Toto Süper Lig ile 24 Ağustos'ta fikstürü belirlenen Bank Asya 1. Lig, ilan edildiği tarih olan 10 Eylül'de başlayacak ve müsabakalar çekilen fikstürler çerçevesinde oynanacaktır'' açıklamasını yaptı.

RESMİ BAŞVURU YAPILMADI
Öte yandan TFF, Fenerbahçe'nin yazılışı olarak resmi başvuruda bulunmadığını açıkladı. Yapılan açıklamada "Türkiye Futbol Federasyonuna bu konuda kulüp yetkililerince yazılı olarak herhangi bir resmi başvuruda bulunulmamıştır. Ayrıca gerek kulüp yetkilileri gerekse kulüp avukatları, bu konuda herhangi bir yazılı başvurularının söz konusu olamayacağını da belirtmişlerdir" denildi.

İşte gelinen bu noktada Spor Hukuku Enstitüsü Yürütme Kurulu Üyesi Av.H. Alpay Köse yaşanan gelişmeleri Spor Müdürü İsmail Keleş'e değerlendirdi.

"HUKUKİ BİR KARŞILIĞI YOK"
Alpay Köse, "Bir takımın bulunduğu ligden başka bir lige indirilmesi veya çıkarılması şeklindeki talebin Türkiye Futbol Federasyonu talimatlarına göre hukuki bir karşılığı yok. Takımlar liglerden çekilme haklarına sahipler; ancak 'Burada ben ligden çekiliyorum artık oynamayacağım' anlamında bir talep olabilir. Ama lig konumunu değiştirmesi şeklinde bir talep söz konusu olamaz. Zira bu düzenlemeleri yapma haklarına sahip kurum Türkiye Futbol Federasyonu'dur. Bu da daha önce hazırlanmış olan talimatlarda belirlenmiştir" dedi.

NEDEN RESMİ BAŞVURU YAPILMADI?
"Fenerbahçe'nin talebi doğrultusunda düşürülmesi için bir kaç yol mümkün" olduğunu hatırlatan Köse, "Bunlardan akla ilk gelen, Fenerbahçe'nin bir ceza alarak düşürülmesi. Fakat bu durumda ciddi bir sıkıntı var. Çünkü Federasyon kendisini iddianameye angaje etmiş durumda. 'İddianame hazırlanmadan bir karar vermeyeceğim' diyerek soruşturmayı durdurmuş durumda. Bu halde ceza verebilmesi mümkün değil. Fakat burada akla gelen ihtimal Fenerbahçe'nin itiraf yapması. Ama böyle bir yola giderse Fenerbahçe, ileride soruşturma sonucunda beraat etmesi durumunda alabileceği tazminatlardan feragat etmesi anlamına gelir" ifadelerini kullandı.

"İKİ YIL KAYBEDECEKTİR"
Fenerbahçe'nin 'Ben oynamıyorum' dediği zaman, zaten otomatikman müsabaka talimatına göre bir alt lige düşürülmesi gerektiğini vurgulayan Alpay Köse, "Burada da şöyle bir sıkıntı var. O sezonu kaçırdığı için alt ligde oynayamayacaktır. Dolayısıyla iki yıl kaybedecektir. Artı soruşturmadan dolayı da ceza alması gerekirse bu kez bir alt lige düşürülebilir. Bu da 2. lige düşme anlamına gelir. Daha ağır sonuçlar ortaya çıkar" dedi.

ŞAMPİYONLAR LİGİ
"Şampiyonlar Ligi'nden ihraç ettin, beni de direk düşürün. Düşürmeyeceksen, Şampiyonlar Ligi'nden beni niye ihraç ettin" itirazına ise Köse şu yorumu yaptı; "Şampiyonlar Ligi'nden ihraç, UEFA'nın metazoruyla oldu. Dolayısıyla federasyonun başta vardı ama bu konuda şu an itibariyle çok da bir hareket alanı yok. UEFA'nın ilk başvurusunda federasyon bu seçeneğe başvurmayabilirdi. Benim takımım budur, ben takımıma ceza vermedim, siz de veremezsiniz diyebilir. Fakat bunu demediğinden dolayı seçenek alanı artık yok. Yeniden Şampiyonlar Ligi'ne sokma durumu olamaz. Şampiyonlar Ligi'nin UEFA'nın organizasyonu olduğu unutulmamalı."


Kaynak:Habertürk

Devlet bu işi çözsün!

Yönetim Kurulu Toplantısı sonrası konuşan Fenerbahçe Asbaşkanı Ali Koç, TFF'nin resmi internet sitesindeki açıklamayara yanıt verdi.


 Video için tıklayınız...

"FENERBAHÇE CAMİASI PATLAMA NOKTASINA GELMİŞTİR"
TFF'nin olağanüstü toplantı yaptığını söyleyerek sözlerine başlayan Koç, "TFF bugün olağanüstü bir toplantı yapıp daha sonra bizimle ilgili bir açıklamada bulunmuş. O açıklamalar gerçekleri yansıtmıyor. Biliyorsunuz
Fenerbahçe Yönetim Kurulu, takımı, teknik direktörü taraftarı camiası 3 Temmuz'dan beri yaşananlar çerçevesinde kenetlenmiş dik durmaya çalışmış, ancak bizlere reva görülenlerden dolayı patlama noktasına gelmiştir. Aklı selim tüm ilgili kişi ve kurumlara saygılı davranmaya çalıştık. En iyi sonucu almaya,  kulübümüzün ve camiamızın çıkarlarını korumaya çalıştık. Gördük ki devamlı kamuoyuna mesaj vermeden olmuyor" dedi.

"BİZİ BANK ASYA'YA DÜŞÜRÜN TALEBİMİZ OLMADI"
"Fenerbahçe spor kulübünün Bank Asya Ligi'ne bizi düşürün gibi bir talebi ve isteği olmadı, olmayacak" ifadelerini kullanan Ali Koç, "Bank Asya'nın herkes için
daha doğru bir yol olacağını söylemiştik. TFF, UEFA'nın şantaj ve baskıları sonucu dik duramamış ve Fenerbahçe sıfır tölerans prensibince men edilmiştir. Avrupa'da bizi suçlu gören TFF, bu kararı almasının doğru olacağını kendilerine aktardık. Biz hiç bir savunma yapamadan, sizler bizi suçlu görmüş yargılamışsınız. 2 sezon kaybetmek istemiyoruz. Bu sene şampiyon olduğumuz takdirde Avrupa'ya gidip gitmeyeceğimiz de belli değil. Her gün ölmektense bir gün ölmeyi tercih ediyoruz. Biz onurumuzla Bank Asya'da mücadele etmek istedik. 2 sezon kaybetmek istemedik. Şirketimizin menfaatleri için de önemli. Öte yandan hisse değerimiz bütün sezon manipülasyonlara açık olacak. Devamlı bir baskı altında olacağız. Bank Asya'ya gitmenin daha doğru olacağını düşündük. Bize yaşatılanlar ve yaşananlar çerçevesinde Fenerbahçe taraftarlarının da toplumsal açıdan baktığımız zaman böyle bir söylemi ricada bulunma ihtiyacında bulunduk. Neden yazı yazmadık. TFF bize dilekçeyle başvurmadı diyor. Ya bizim çıkışımızın veya taleplerimizin boş olduğnu söylüyorlar. Kuralları bilmediğimizi düşünüyorlar.
Böyle bir resmi talepte bulunmamızın pek çok nedenlerden dolayı mümkün olamayacağını, Fenerbahçe'ye  biraz daha saygı duyulmasını kendilerine aktardık. Bunlara rağmen yazmadılar diye bir açıklama yapmaları yanlış ve yetersiz. Federasyona gittik. Başkan yardımcılarıyla görüştük. Yazı veremeyeceğimizi söyledik. Tedbirli şekilde bizi Bank Asya'ya göndermelerinin tek çıkış yolu olduğunu söyledik."


"YÖNETİM KURULU LİGDEN ÇEKİLME KARARI ALMAYA HAKKI YOKTUR"
Ligden çekilme konusuna da değinen Fenerbahçe Asbaşkanı, " Ligden çekilme olabilir ancak Yönetim Kurulu'nun böyle bir karar alma hakkı yoktur. Genel Kurula gitmemiz gerekiyor. Genel kurulu 20 gün sonra toplayabiliriz. O zaman da ligler başlıyor. O zaman da çekilme kararı çıkarsa, bu iki sezonumuzun feda olması demek. Böyle baktığımızda manevra süremiz yok.  15 Ağustos'ta yapılan açıklamadan sonra Fenerbahçe, olarak Şampiyonlar Ligi'nde mücadele edecek diye 8-10 milyon dolar verip iki tane oyuncu alsaydık ne olacaktı. Bunların hesaplarını kim verecekti. Ligden düşmek için belirli sayıda maçlara çıkmadığımızda düşmemiz, iki sezonumuzun gitmesi demek.  TFF'ye gerekli hamleleri yapın dedik. Fenerbahçe'nin tedbirli olarak Bank Asya'ya düşürülmesiydi. Bunu en nazik, en net en etik kurallar çerçevesinde anlattık. Hukukçularımız buluştu. Düşüncelerini aktardı. Ancak bugün yapmış oldukları olağanüstü toplantı bizi hayretlere düşürdü. Yazılı talebilimiz yoksa neden toplandılar. Bu da anlaşılmaz" ifadelerini kullandı. 

"16 AĞUSTOS'TAN SONRAKİ YAZIŞMALAR YOK"
Federasyon'la ilgili açıklamalarına devam eden Koç, "Federasyonda yaptığımız ziyaretten sonra bütün yazışmaları görmek istediğimizi arz ettik. Bu yazışmaları TFF internet sitesine koymuş. Anladığım kadarıyla 16 Ağustos'a kadar olan yazışmalar var. Ondan sonra yok. Niye bunlar yok. İlk önce UEFA'nın internet sitesinde Fenerbahçe'nin şikeye karıştığı için men edildiği yazıyordu. Bu doğru değil. Doğrusu Fenerbahçe'nin şikeye karıştığı iddiasıyla men edilmesiydi. UEFA'yla iletişime geçtik. Bize Türkiye Federasyondan böyle bir yazı geldiği için böyle yazıldı denildi. Federasyon başkanımız tazminatın UEFA tarafından ödeneceğini söyledi. UEFA, her halde böyle bir yazı gelmiştir. Mümkünse bu yazıyı görmek istiyoruz" şeklinde konuştu.

"TRABZONSPOR'UN ŞAMPİYONLAR LİGİ'NE ÇAĞRILMASI TFF'DE ŞAŞKINLIK YARATMIŞ"
Federasyon'da yaptıkları görüşmede, Trabzonspor'un Şampiyonlar Ligi'ne çağrılmasının TFF'de şaşkınlıkla karşılandığını dile getiren Ali Koç, "Yaptığımız görüşmede Trabzonspor konusunun çok büyük bir sürpriz olduğunu TFF bize söyledi. Onlara verilen, yapılan görüşmeler çerçevesinde hiç bir Türk takımı gitmeyecek denildi. Ertesi gün Trabzonspor'un gideceği söylenince şaşkınlıkla karşılanmış. TFF'nin buna tepkili ve öfkeli olduğu izlenimi bizde doğdu. TFF bu nereden çıktı diye UEFA'ya yazı yazması gerekirdi. Sıfır tölerans çerçevesinde bunu söylemeliydiler. Burada Fenerbahçe'nin haklarıyla ilgili konuşuyorum. Yoksa Trabzonspor'un başarılı olmasını gönülden istiyorum ama TFF için bu sürprizse ben olsaydım, bas bas bağırırdım. Açıklanan evraklar arasında neler var bilmiyorum  ama böyle bir yazının federasyondan gitmiş olması gerekir" ifadelerini kullandı. 


"FENERBAHÇE'YE YAPILANLARIN İNSANLARI KIRDIĞINI ANLAYAMADILAR"
Sürecin kulubü mali yönden etkilediğini belirten Ali Koç, "Hisselerimiz 72 dolar iken 36 dolara geriledi. Şimdi 38 dolar civarında. Böyleyken kredibiletimiz azalıyor.
Futbola döndükten sonra işlerin rayına döneceğini biliyorum. Ama Fenerbahçe sıkıntıda. Bunu aşacağımıza inanıyorum. Taraftarımız kulübümüzü inanılmaz sahiplenmiş durumda. Taraftarımızdan rica ediyoruz. Tepkilerinizi hukuk çerçevesinde yapın. Fenerbahçeliler'e yapılanların insanları kırdığını anlayamadılar. Bize yapılanlar milyonlarca insanın onurunu kırdı, rencide etti. Taraftar kart kampanyası başlattık. Hedefimiz 1 milyon. Taraftarımız bize sahip çıktı. Dün itibariyle 218 bin olan taraftar kart sahipleri 250 bin'e çıkmıştır. Taraftarımız lütfen sabırlı olsun. Sabrınızı rica ediyorum. Bizi bırakmayın yanımızda olun. Bu sene taraftarımızın desteğini gerçekleştirmek için Migros tribününü de kombineye açacağız. Genel kanaat yardım etmek istiyoruz. Fenerium dışında yardım edin diyorlar. Biz de bazı çalışmalar yapacağız. Fenerbahçe ünlülerinin katılacağı televizyonda yardım kampanyası düzenleyeceğiz. Bu aşamada Acun Ilıcalılar'a, Uğur Dündarlar'a, Cem Yılmazlar'a, Rıdvan Dilmen'e çok teşekkür ediyorum.
Bu kurtuluş mücadelesinde bizlere yardımcı olanlara herkese teşekkür ediyorum" dedi.


"DEVLET BU İŞİ ÇÖZSÜN"
Konuşmasınırn sonlarında bir gazetecinin TFF neden böyle bir yola başvuruyor sorusuna ise Ali Koç, "Federasyon şark kurnazlığı yapıyor. Biz batacaksak herkes batsın diye gelmedik. Tüm bunlara rağmen yazı yazmaları abesle iştigaldir. Hala buna rağmen, bu yazıyı yazıyorsa gayri samimidir. Ciddi değildir. Diğer kararlarını nasıl aldığına bakmakta yarar var. Bunu yapmakla Fenerbahçe'yi karşısına aldı. Burada bir karmaşıklık var. Federasyon bunu çözemeyecek. Devlet gelip bu işi çözsün" diye sözlerini bitirdi.


 




 


Kaynak:Habertürk

27 Ağustos 2011 Cumartesi

Lugano imzaladı!

Fenerbahçe Kulübü, Uruguaylı futbolcusu Diego Lugano'nun, Fransa'nın Paris Saint Germain kulübüyle sözleşme imzaladığını açıkladı.

Sarı-lacivertli kulüpten ''Teşekkürler Lugano'' başlığıyla yapılan açıklamada, ''2006-2007 sezonundan bu yana profesyonel futbol takımımızda forma giyen Uruguaylı futbolcumuz Diego Lugano, Fransa'nin Paris Saint Germain takımıyla sözleşme imzalamıştır'' denildi.

Kulüp açıklamasında, ''Kendisine bugüne kadar kulübümüze yaptığı katkılarından dolayı teşekkür eder, bundan sonraki futbol hayatında sonsuz başarılar dileriz. Fenerbahçe camiası Lugano'nun çubuklu formamız için akıttığı teri, sahada hiç bitmeyen enerjisini ve o cesur yüreğini hiçbir zaman unutmayacaktır. Yolun açık olsun Diego...'' ifadelerine yer verildi.


VEDA KONUŞMASI
Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri'nde antrenmandan sonra bütün takım arkadaşları ve teknik heyetin yanı sıra, tesis çalışanlarla vedalaşan Lugano, Teknik Direktör Aykut Kocaman'ın da katıldığı basın toplantısında veda etti. Lugano üzerinde Fenerbahçe formasıyla veda konuşması yaptı.

Türkiye'de Fenerbahçe forması altında 5 sezon geçirmiş bir futbolcu olarak ayrılmanın zor olduğunu ifade eden Lugano, ''Buradan şampiyon bir oyuncu olarak gidiyorum. Burada futbol yaşantım bitti. Fenerbahçe camiası bir taraftar daha kazandı. Hayatımı Fenerbahçe taraftarı olarak sürdüreceğim'' ifadelerini kullandı.

Fenerbahçe çatısı altında çok büyük başarılara imza atıp, güzel günler geçirdiğini anlatan Uruguaylı futbolcu, şunları söyledi:

''Paris Saint Germain'e gidiyorum. Bir etap büyük anılarla ve başarılarla bitti. Benim için yeni bir etap başlıyor. Beraberimde ne götürüyorum... Büyük arkadaşlıklar götürüyorum. Herkesle vedalaştık. Herkesin gözünde birbirine teşekkür ifadesi vardı. Büyük başarıların, sadece sahada atılan goller ve verilen mücadeleyle değil burada yaratılan arkadaşlık ortamında geldiğini biliyorum. Beraberimde bunları götürüyorum, şampiyonluklar götürüyorum. Burada şampiyon bir oyuncu olarak gidiyorum. Çok fazla yaşanmışlıklar var. Olumlu yanlarını götürüyorum.''

Transferiyle ilgili görüşmelerin haftalar öncesinden başladığını anlatan Lugano, özetle şöyle devam etti:

''Fenerbahçe'nin de içinde bulunduğu kötü bir durum vardı ama tamamen onu birbirinden ayırmak lazım. Zaten görüşmelere başlamıştık. Zor zamanlar geçiriyor kulüp. Yöneticiler, teknik direktörler, oyuncular gelir geçer, kulübün büyük kimliği her zaman kalacaktır. İnşallah zor günler en kısa zamanda bitecek. Bütün bu kaldığım 5 sene boyunca soyunma odasında zaferleri birlikte paylaştığım arkadaşlarım, zor günler geçirdiğim bütün arkadaşlarıma, herkesin birbirine katkılarına teşekkür ediyorum. Beş yıl boyunca çalıştığım bütün teknik ekibe çok teşekkür. Kariyerime yön veren büyük bir takıma beni Fenerbahçe'ye getiren yöneticilere de teşekkür etmek istiyorum. Samandıra'nın bütün çalışanlarına teşekkür ediyorum. Türkiye'ye, İstanbul'a, gösterdiği misafirperverlikten ötürü, sevgiden ötürü teşekkür ediyorum. İki çocuğumun da doğması burada nasip oldu. O yüzden de teşekkür etmek istiyorum. Son olarak taraftara veda etmek istiyorum. İnanılmaz destek verdiler. En iyi en kötü zamanlarda üzerlerine düşeni yaparak. Burada futbol yaşantım bitti. Fenerbahçe camiası bir taraftar daha kazandı. Hayatımı Fenerbahçe taraftarı olarak sürdüreceğim.''

KOCAMAN: ''BU AYRILIK BİRAZ DAHA ÜZÜCÜ''
Teknik Direktör Aykut Kocaman, ise ''Kavuşmalar ne kadar güzelse ayrılarlak da üzüntü verici'' diyerek Lugano'nun ayrılmasıyla ilgili şunları söyledi:

''Üstelik bu ayrılık Fenerbahçe'nin de hakikaten sahadaki en büyük ruhsal anlamdaki güçlerinden birisi olunca biraz daha üzücü. Ama bir gerçek, hayatın gerçeklerinden birisi. 5 yıldır aramızdaydı, iki yılı bir arada geçirdik. Şampiyon olarak geldi. Bu sezona son 3 ay içine iki şampiyonluk kupası sığdırarak, biri lig şampiyonluğu, biri de ülkesiyle beraber Amerika Kupası'nı kazanarak başladı. Ancak şimdi aramızdan ayrılıyor. Geçirdiğimiz her gün için sonsuz teşekkür ederim. Paris Saint Germain'e transfer oldu. Sonsuz başarılar diliyorum.''

Bu arada, Hürriyet Gazetesi'nden Fenerbahçe muhabiri Süleyman Arat, 2010-2011 sezonu şampiyonluğunu anlatan, ''Türküm, doğruyum, çalışkanım, şampiyonum'' isimli kitabını Diego Lugano'ya hediye etti.


Kaynak:Habertürk

Özdemir'in istifası kabul edilmedi!

Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulunun bugün yaptığı toplantıda, başkanvekili Nihat Özdemir'in istifası kabul edilmedi.

Yönetim kurulunun Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda bulunan kulüp binasında gerçekleştirdiği toplantıda alınan kararla, Özdemir'in istifasının kabul edilmediği açıklandı.

Özdemir, Türkiye Futbol Federasyonu'nun Fenerbahçe Futbol Takımı'nı UEFA Şampiyonlar Ligi'nden men eden kararının ardından yaşanan gelişmeler sırasında istifa ettiğini açıklamıştı.


Kaynak:Habertürk

Gökhan Gönül de Valencia’ya doğru!

Özellikle Gökhan Gönül için bir çok kulübün devrede olduğu ve bu transferi gerçekleştirmek istediği öğrenildi.

Bu görüntüde de İspanya’nın Valencia takımı Gökhan Gönül için Fenerbahçe’ye resmi teklif sundu. Mukavelesinde ‘15 milyon Euro’ya serbest kalır’ maddesi bulunan Gökhan için İspanyol ekibi sadece 2.5 milyon Euro teklif etti. Bu teklifi ‘komik’ olarak değerlendiren F.Bahçe yönetimi olumsuz yanıt verdi.

Valencia bunun üzerine teklifi 4 milyon Euro’ya çıkardı. Rakamın biraz daha artması halinde Gönül Valencia’nın yolunu tutacak.

HTSPOR / Senad OK


Kaynak:Habertürk

Evet, F.Bahçe’yi ben şikayet ettim

Bochum Savcılığı tarafından yürütülen şike soruşturması sırasında sıkça konuşulan iddialar ortaya atan araştırmacı yazar Talip Doğan Karlıbel, bu kez farklı bir olayla gündeme geldi.

Spor yorumcusu Ahmet Çakar önceki gün twitter’dan “F.Bahçe’yi, UEFA’ya şikayet eden Talip Doğan Karlıbel ve 25 arkadaşı” diye yazdı.

HABERTÜRK’ün ulaştığı Karlıbel, “Evet, F.Bahçe’yi ben şikayet ettim. UEFA’ya 12 sayfalık rapor gönderdim. Arkadaşlarımızla organize olduk. 200 ayrı maille aynı raporlar ulaştı. Raporlarda TFF’nin ‘üç maymun’u oynadığı, bu kararı verebilecek durumda olmadığı, savcı ve polisin iş yapamaz hale getirilmeye çalışıldığı, F.Bahçe ile ilgili şike faaliyetleri iddiaları ve F.Bahçeli yöneticilerin suç örgütleriyle ilişkileri gibi ayrıntılı bilgiler verdim” dedi. Karlıbel, bu raporların UEFA’nın Türkiye’ye gelişinde katkısı olduğunu savunarak “Bana teşekkür yazısı göndereceklerini söylediler” dedi.

HİLAL ÖZTÜRK / AHT


Kaynak:Habertürk

"Süründürme dönemi sona ersin"



Şike iddialarına yönelik soruşturma sürecinde Fenerbahçe sıkıntılı günler geçirmeye devam ediyor.

Teknik direktör Aykut Kocaman ile takım kaptanları Alex, Emre ve Volkan TFF'nin Sarı-Lacivertli takımı UEFA Şampiyonlar Ligi'nden men etmesi ve Bank Asya 1. Lig'de mücadele etmeleri ile ilgili olarak basın toplantısı düzenledi.


 


"FEDERASYON GEREĞİNİ YAPMALI"
Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, Futbol Federasyonu'nun kendilerini UEFA Şampiyonlar Ligi'nden men eden kararının saçma bir karar olduğunu savunarak, "Şampiyonlar Ligi'nde yoksak niye Süper Lig'deyiz? Süper Lig'de devam edeceksek niye Şampiyonlar Ligi'nde değiliz? Federasyon bu ikisinden birinin gereğini yapmalı" dedi.

"SON DERECE SAÇMA BİR KARAR"
Federasyonun men kararını değerlendiren Kocaman, "Son derece saçma bir karar. Ali Koç'un da dün belirttiği gibi, Futbol Federasyonu'nun aynı şekilde gereğini yapmasını çok rica ediyoruz, istiyoruz. Şampiyonlar Ligi'nde yoksak niye Süper Lig'deyiz? Süper Lig'de devam edeceksek niye Şampiyonlar Ligi'nde değiliz? Federasyon bu ikisinden birinin gereğini yapmalı. Bunu ivedi bir şekilde de bize bildirmeli, yolumuzu belirlemeliyiz. Eğer hala bu konuda bir yaptırım uygulanmayacaksa, açıkçası 'süründürme' olduğu görünüyor" ifadelerini kullandı.

Kocaman, bir soru üzerine, şampiyonluğu sahada verdikleri mücadeleyle kazandıklarını kaydederek, "Biz sahada gerçekten iyi oynayıp, kupayı hak ettik. Masa başında Şampiyonlar Ligi hakkımızın alınması onur kırıcıdır. Futbol Federasyonu'nun bunu nasıl algıladığı işin başka boyutu. Takımım bütün rakiplerimizi iyi futbol oynayarak, doğru işler yaparak yenmeyi başardı" diye konuştu.

"DURUMDAN YARARLANMAYA ÇALIŞAN KULÜPLER VAR"
Oluşan durumdan yararlanmaya çalışan kulüpler olduğunu savunan Kocaman, "Durumdan yararlanmaya çalışan kulüpler olduğu bir gerçek. Bu kulüplerin zaten çok net bir şekilde yazışmaları da var. Çok net bir şekilde Fenerbahçe'nin gücünün tırpanlanmasından hoşnut olunduğu bir gerçek. Bu fırsatı kullanmaya çalıştıkları çok net. Federasyondaki bağlantılarıyla bir şekilde net. Maalesef futbolun içinden gelen insanlar futbolu yönetemiyor. Bir basketbolcu geliyor ve futbolu yönetebiliyor. Bazen kulüplerin bazı uzantılarının bu tip kararların böyle küçük resimlerinde rol oynadığını şahsım adına düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

"3-4 AY SONRA NE OLACAĞI BELLİ"
Fenerbahçe'nin üzerine kurulmuş bir organizasyon olduğunu ileri süren Kocaman, "İstenen çok açık. Ne öldürüyorlar, ne güldürüyorlar. 3-4 ay sonra ne olacağı da belli değil. Ortama bakıldığı zaman tamamen Fenerbahçe'nin üzerine kurulmuş bir organizasyon olarak görünüyor. Sadri Şener'in yurt dışı çıkış yasağı hemen kaldırıldı. Gidişat şunu gösteriyor ki, bu oyuncuların, yönetimin, taraftarın gücüyle ayakta kaldığımız süre içinde 3-4 ay sonra küme düşme verilecektir" şeklinde konuştu.

"BU DÖNEMDE DUYGULAR ÖN PLANDA, GÖREVİMİN BAŞINDAYIM"
Kocaman, daha önce suçlu bulundukları takdirde, tepki amaçlı olarak istifa edeceği söylemi hatırlatılarak, "Görevinizin başında mısınız?" şeklinde yöneltilen soruya ise Kocaman, ''Bir karar verme durumu söz konusuydu. Kararımı açıkçası bu olay gerçekleştikten sonra vermiştim ama akıl ve mantıkla alınan kararlardan ziyade şu dönem duyguların önüne çıktığı bir dönem. Belki piyon olarak göründüğümüz bu savaşın içinde yer alabildiğim kadar Fenerbahçe ve oyuncularla beraber yer almaya çalışmak istiyorum" ifadelerini kullandı.

ALEX KATILMADI
Bu arada, takım kaptanı Alex'in, toplantının başlama saatinin 13.00'den 14.00'e alınması nedeniyle, özel işi olduğu için toplantıya katılmadığı bildirildi.

"SÜRÜNDÜRME DÖNEMİ BİTSİN"
Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, şike iddialarına yönelik soruşturma sürecinde Türkiye Futbol Federasyonunun, takımını UEFA Şampiyonlar Ligi'nden men eden kararını değerlendirdiği toplantıda, Sarı-Lacivertli ekibe ve kulübe bir "süründürme" uygulaması yapıldığını savundu.

TARAFTARA KART ÇAĞRISI
Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri'nde takım kaptanlarından Emre Belözoğlu ve Volkan Demirel ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Kocaman, "Döneme uygun küçük bir tanım yapmakta fayda var. Hem takımımıza hem de kulübümüze açıkçası şu anda yapılmak istenen, uygulanmak istenen ana unsurlardan birisi 'süründürme' gibi görünüyor" dedikten sonra taraftarlardan bu süreçte, Fenerbahçe Taraftar Kart alarak kulübe destek olmalarını istedi.

"KARAR TFF'NİN, UEFA HİKAYE"
UEFA Şampiyonlar Ligi kararını Türkiye Futbol Federasyonunun aldığını düşündüğünü kaydeden Kocaman, şu ifadeleri kullandı:

"UEFA bence yan unsur, hikaye. Fenerbahçe'yi, futbolcuların son derece hak ettiği ve olmak için hayal ettikleri platformdan mahrum bıraktılar. A'dan Z'ye hak ettikleri şeydi. Son derece saçma bir karar. Ali Koç'un da dün belirttiği gibi, Futbol Federasyonunun aynı şekilde gereğini yapmasını çok rica ediyoruz, istiyoruz. Şampiyonlar Ligi'nde yoksak, niye Süper Lig'deyiz? Süper Lig'de devam edeceksek niye Şampiyonlar Ligi'nde değiliz? Federasyon bu ikisinden birinin gereğini yapmalı. Bunu ivedi bir şekilde de bize bildirmeli, yolumuzu belirlemeliyiz. Eğer hala bu konuda bir yaptırım uygulanmayacaksa, açıkçası süründürme olduğu görünüyor. Bu oyunun içindeki, ben şahsım adına söylüyorum, bir piyon gibi görünüyoruz. Hepimiz oyuncular, ben ya da Fenerbahçe'de bütün herkes bir piyon gibi görünüyoruz. Bunu nereye kadar götüreceğimiz konusunda pek fazla bilgi sahibi değiliz. Söyleyebileceğim tek şey, acı çektiğimdir. Sanki her şey dalga geçer gibi, alay eder gibi bir süreç devam ediyor. Umarım artık bir şekilde sonuçlandırılır ve bu süründürme dönemi sona erer."

"BAŞTAN AŞAĞIYA SAÇMA BİR DÜŞÜNCE"
Beşiktaş Kulübünün Türkiye Kupası'nı iade isteğine UEFA'nın sempatiyle baktığı söylemleriyle ilgili soruya ise Kocaman, "Sadece TFF başkanının söylemine yanıt değil ama baştan aşağıya saçma bir düşünce. İlk günden beri şaka gibi bir olay olarak görüyorum. Biz sahada gerçekten iyi oynayıp kupayı hak ettik. Masa başında Şampiyonlar Ligi hakkımızın alınması onur kırıcıdır. TFF'in bunu nasıl algıladığı işin başka boyutu. Takımım bütün rakiplerimizi iyi futbol oynayarak doğru işler yaparak yenmeyi başardı. Sahada kazandıklarımızın masa başında elimizden alınma gayreti acı verici" diye konuştu.

"FENERBAHÇE ÜZERİNE BİR PLAN VAR"
Aykut Kocaman, Fenerbahçe üzerinde plan yapıldığını ve bunun adım adım uygulandığını savundu.

Federasyonun kendilerini Avrupa'ya göndermediyse elinde mutlaka bir şeyler olacağını, eğer varsa bunu devreye sokması ve uygulaması gerektiğini anlatan Kocaman, "Fenerbahçe ailesini oluşturan unsurların pek çoğu bunu istiyor. Ortada net bir şekilde uzun zamandan beri Fenerbahçe üzerine bir plan var. Bu plan adım adım uygulanıyor. Dün ve bugün bu planın artık sonlanmasını istediğimizi beyan ediyoruz. Süründürmenin bir şekilde bitmesini istiyoruz. Şampiyonlar Ligi olayının da son ana bırakılması bile bence planlı. Bu bir oyun ve biz piyonlarız. Fazla bir şey yapma şansına sahip görünmüyoruz, bu oyunun bir şekilde sonlanmasını rica ediyor, istiyoruz" şeklinde konuştu.

"BİR BASKETBOLCU GELİYOR FUTBOLU YÖNETEBİLİYOR"
Bir soru üzerine, durumdan yararlanmaya çalışan kulüplerin olduğunu ileri süren Kocaman, "Futbolun içinden gelen insanları futbolu yönetemediğini" savundu.

Kocaman'ın ifadeleri şöyle:

"Durumdan yararlanmaya çalışan kulüpler olduğu bir gerçek. Bu kulüplerin zaten çok net bir şekilde yazışmaları da var. Çok net bir şekilde Fenerbahçe'nin gücünün tırpanlanmasından hoşnut olunduğu bir gerçek. Bu fırsatı kullanmaya çalıştıkları çok net. Federasyondaki bağlantılarıyla bir şekilde net. Maalesef futbolun içinden gelen insanlar futbolu yönetemiyor. Bir basketbolcu geliyor ve futbolu yönetebiliyor."

1995-1996 sezonunda Fenerbahçe forması altındayken Trabzonsporlu futbolcular hakkında yaptığı açıklamalar hatırlatılarak, bugün o cepheden yapılan açıklamaları yeterli görüp görmediği sorulan Kocaman, "Her insanın kendine ait doğasından kaynaklanan düşünce yapısı var. Trabzonspor Başkanı'nın bugüne kadarki demeçlerini izlediğim zaman çok fazla samimi gelmiyor, doğrusu bu" yanıtını verdi.

"NE ÖLDÜRÜYORLAR, NE GÜLDÜRÜYORLAR"
Fenerbahçe için isteneni ''Ne öldürüyorlar, ne güldürüyorlar'' şeklinde özetleyen teknik direktör Kocaman, şöyle devam etti:

"3-4 ay sonra ne olacağı da belli değil. Ortama bakıldığı zaman tamamen Fenerbahçe'nin üzerine kurulmuş bir organizasyon olarak görünüyor. Sadri Şener'in yurt dışı çıkış yasağı hemen kaldırıldı. Gidişat şunu gösteriyor ki, bu oyuncuların, yönetimin, taraftarın gücüyle ayakta kaldığımız sürede 3-4 ay sonra küme düşme verilecektir. Gidişat net. Bütün fotoğrafta bu olacaklar haftalar evvelden söyleniyordu."

"BİZ YÜZSÜZ İNSANLAR DEĞİLİZ"
"Biz yüzsüz, yüzü kızarmayan insanlar değiliz. Allah esirgesin" diyen Kocaman, Fenerbahçe için ortaya atılan iddialar gerçek olmadığı için mücadelelerini sürdürdüklerini anlatarak, özetle şöyle devam etti:

"Futbol sahasından bakıldığı zaman bir somut örnek ver derseniz, bir somut örnek vardı. Fenerbahçe- Karabükspor maçında kalecinin bizim sahamızda gol araması. Bunun futbolda dili tektir. Kardemir Karabükspor 1-1 yapsa hiçbir anlamı yok. Küme düşmüyor, şampiyon olmuyor. 90 3'de kalecinin ne işi var. Somut örnek budur işte. Onun dışında çok net eminim ben bundan. Söylediklerimden sonuna kadar eminim. Başka bir hikayenin içindeki piyon olarak çırpınıp duruyoruz. Sahada kanırta kanırta bütün çabamızla elde ettiğimiz şampiyonluk alındı önce. Kademe kademe gidecek."

"LUGANO TRANSFERİ KULÜBÜN YAŞAMASI İÇİN"
Lugano'nun yurt dışına transferi için görüşmelere başlanmasıyla ilgili olarak da Kocaman, "Beklenen gelişme. Normal şartlarda hiçbir oyuncumuzun ayrılmasını istemiyoruz ama gördüğümüz tablo, oyuncularda istemiyor ama bir taraftan da kulübün yaşaması gerekiyor. Lugano transferi gerçekleşirse bu yüzden gerçekleşecek" şeklinde değerlendirdi.

Kocaman, sözlerini şöyle noktaladı:

"Bu süreç öyle veya böyle sona ermeli. Hem Fenerbahçe, hem Türk futbolu, herkes kaybediyor. Ha, kayıplar kimin omurunda, bilmiyoruz ama... İlk defa fiili bir karar verildi, Şampiyonlar Ligi'ne gitmeyeceği takıma söylendi. Bu kararın arkasının gelmesi gerektiğini söylüyoruz. Artık bizleri süründürmemesi gerektiğini, federasyonun acilen karar vermesi gerektiğini söylüyoruz."


VOLKAN DEMİREL: "NASIL ŞAMPİYON OLDUĞUMUZU 80 MİLYON GÖRDÜ"
Fenerbahçe'nin milli kalecisi Volkan Demirel, 2010-2011 futbol sezonunda elde ettikleri şampiyonluğa haksızlık yapıldığını savunarak, "Bizim nasıl şampiyon olduğumuzu 80 milyon göz gördü" dedi.

Soruları yanıtlayan Volkan, Kocaman'ın da dediği gibi bir ''süründürme'' döneminde olduklarını ve bu dönemi dik, gururlu ve güçlü bir şekilde atlatacaklarına inandığını söyledi.

"SAHADAKİ TERİMİZLE ŞAMPİYON OLDUK"
Emre ve kendisinin "takımın elçileri" olarak toplantıda bulunduğunu bildiren Volkan, "Dün ben, Emre ve Alex'in girişimleriyle bir saat içinde takımı topladık. Bu herkesin ne durumda olduğunu gösteriyordu. 18'de 17 yaparak nerelere geldiğimizi herkes gördü. Türkiye'de futboldan anlayan insan çoktur, aşağı yukarı 40-45 milyon insan vardır. İkiyle çarparsanız 80 milyon göz yapar. Bizim nasıl şampiyon olduğumuzu bu gözler gördü. Alnımızın akıyla, bileğimizin gücüyle sahadaki terimizle aldık" diye konuştu.

"BEMBEYAZ BİR SAYFAYLA 1. LİG'DEN BAŞLAMAK İSTİYORUZ"
Takım olarak konuşup anlaştıklarını belirten Volkan, "Federasyonun kararı ne olur bilemeyiz ama bir alt ligden, bembeyaz bir sayfayla... Biz suçluyuz demiyoruz ama hakkımız olan Şampiyonlar Ligi'ne bizi göndermiyor, rakiplerimize veriyorsanız, bizi Süper Lig'de oynatmayın istiyoruz. Bank Asya 1. Lig'den tekrar başlamak istiyoruz" şeklinde konuştu.

"AMATÖR KÜMEYE BİLE GİTSEK FENERBAHÇE KALESİNDE ÖMRÜM ELVERDİĞİ SÜRECE FUTBOL OYNAMAK İSTİYORUM"
Yaşanan süreç nedeniyle takım olarak zor günler geçirdiklerini anlatan Volkan, şöyle devam etti:

"İster, Bank Asya 1. Lig, ister Spor Toto Süper Lig, isterse amatör kümede olsun, bütün futbolcular buradadır. Ben kendi adıma söylüyorum. Bazı gazetelerde de çıktı. Ben hiçbir şekilde bir yere gitmiyorum. Amatör kümeye bile gitsek Fenerbahçe kalesinde ömrüm elverdiği sürece futbol oynamak istiyorum. Benim gibi bütün arkadaşlarım, yabancı yerli aynı şeyi düşünüyor. Takımın menfaatlerine göre gidecek arkadaşlar olacaktır ama bütün takımın düşüncesi önümüzdeki sezon nerede olursa olsun, hepimiz buradayız."

"FENERBAHÇE'NİN EZE EZE HAKKIDIR..."
"Aynı konumda biz olsak Şampiyonlar Ligi'ne gitmek bizim için bir ödül olmazdı" diyen Volkan, ''Çünkü o hakkımız ve kazandığımız bir şey değil. Bu günkü şartlarda bu Fenerbahçe'nin eze eze hakkıdır, şampiyon olmuştur. Fenerbahçe'nin gitmesi gerekiyordu. Aynı şekilde diğer takımda da soruşturmada ismi geçen şahıslar var. Bunlar hep kafamızda soru işaretleri, cevabını istiyoruz" diye konuştu.

Volkan Demirel, konuşmasının sonunda taraftarlardan 1 milyon Fenerbahçe Taraftar Kartı kampanyasına destek vermesini istedi.

EMRE BELÖZOĞLU: "HER GÜN ÖLMEK DEĞİL BİR GÜN ÖLMEK İSTİYORUZ"
Fenerbahçe'nin milli futbolcusu Emre Belözoğlu, Spor Toto Süper Lig'de geçen sezon elde ettikleri şampiyonluğu, "Bir gerçek ki, anamızın ak sütü gibi helaldi. Saha içinde kazanılan bir şampiyonluktu" şeklinde değerlendirdi.

Soruları yanıtlayan Emre, futbolcular olarak kulübün menfaati adına ne varsa yapmaya hazır olduklarını bildirdi.

"KULÜBÜN MENFAATLERİ DOĞRULTUSUNDA TAKIMDAN AYRILIRIM"
Bu dönemde takımdan ayrılmak isteyen futbolcuların, sadece kulübün menfaatleri doğrultusunda takımdan ayrılacağını belirten Emre, şunları kaydetti:

"İster amatör kümede, ister Süper Lig'de, isterse Bank Asya 1. Lig'de, nerede oynarsa oynasın bu büyük birliği inşallah, önümüzdeki sene de bize hangi ligde oynamamız layık görüldüğü sürece tekrar göstereceğiz. Geçen yıl yaşadığımız şampiyonluk bir gerçek ki, anamızın ak sütü gibi helaldi. Saha içinde kazanılan bir şampiyonluktu. Biz samimi şekilde bu duygularımızı dile getirdik. Son dönemde insanlar gibi samimiyetsiz açıklamalarda bulunmadık. Geçmişte ne söylediysek bugün de aynısını söylüyoruz. Fenerbahçe Futbol Takımı futbolcuları olarak bizler dün bir birlik oluşturduk. Hakkımızda verilecek karar neyse biz buna artık razıyız çünkü, olay bizi sürüklemek zorunda kaldı. Ama bilin ki, biz geçen sene anamızın ak sütü gibi helal olan bir şampiyonluk kazandık. Kupaların bizim için bir değeri yok, önemli olan Fenerbahçe'nin şu anki durumu ve konumu. Bizler elimizden geldiğince bu durumda Fenerbahçe'nin yanında olacağız. Bütün büyük taraftarımızın olduğu gibi."

"UEFA'NIN KARARI CİDDİ BİR SKANDALDIR"
Emre Belözoğlu, UEFA'nın kararının ciddi bir skandal olduğunu ifade ederek, İngiltere'de forma giydiği dönemde aynı zamanda Fenerbahçe'de geçen sezon takım arkadaşı olan Joseph Yobo ile yaşadığı olayı örnek verdi.

"Bir Türkseniz bunu bilin, suçsuzsanız ortaya suçlu çıkarmaya çalışırlar, bu bir gerçek" diyen Emre'nin ifadeleri şöyle:

"UEFA'nın bir skandalı var, ciddi bir skandal. Örnek vermek istiyorum. İngiltere'de oynarken bir Türk kimliği taşışan futbolcu olarak beni ırkçılıkla suçlamaya çalıştılar. Hiçbir reaksiyonum olmamasına rağmen, bugün takım arkadaşım Yobo'ya karşı bir hareketim olduğun dair. Bir Türkseniz bunu bilin, suçsuzsanız ortaya bir suçlu çıkarmaya çalışırlar, bu bir gerçek. Ben 8 yıl yurt dışında oynamış bir futbolcu olarak bunu net bir şekilde söylüyorum. Bu durumlarda her zaman güçlü değilseniz ülke olarak lobi olarak ezilen siz olursunuz. Bir Türk futbolcusu olarak o dönem bunu yaşadığımda bana sadece ülkemde sahip çıkıldı. Fenerbahçe'ye UEFA'nın verdiği karar skandaldır. Juventus'a, Milan'a bu kararı uygulayabilir miydi? UEFA'nın kararı gerçeğin ötesinde tamamen hayalle kurulmuş bir senaryodur. Bütün Türk halkı, Fenerbahçelisi, Trabzonlusu, Beşiktaşlısı kim varsa bunu bilmelidir. Biz Türk olduğumuz için bu kararı UEFA rahatlıkla almıştır."

"HER GÜN ÖLMEK DEĞİL BİR GÜN ÖLMEK İSTİYORUZ"
"Biz her gün ölmek istemiyoruz, bir gün ölmek istiyoruz" diyen Emre, kamuoyunda çok farklı şekilde yönlendirilen bir bilgi kirliliği bulunduğundan yakınarak, dün milli takım oyuncularını organize ettiği şekilde gündeme gelen haberlere de tepki gösterdi.


Kaynak:Habertürk