31 Mart 2011 Perşembe

Sporda şiddete ağır ceza!

Yasaya göre, ''elektronik biletle'' maça girilecek. Şike ve teşvik primine ağır cezalar verilecek. Maçtan önce şike ve teşvik pirimini ihbar edene ceza verilmeyecek. Hakaret eden taraftarlara, şikayet şartı aranmaksızın adli para cezası verilecek. Alkol, uyuşturucu ya da uyarıcı madde etkisi altında olduğu açıkça anlaşılan kişi spor alanlarına alınmayacak.
Maç günü görevde olmayan kolluk görevlileri, ücret karşılığı maçlarda görevlendirilebilecek.


Kaynak:Habertürk

Beşiktaş ve Galatasaray 1 maç seyircisiz!

Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu, bugün yaptığı toplantıda, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun (PFDK) Beşiktaş ve Galatasaray kulüplerine verdiği 1'er maç kendi sahasında seyircisiz oynama cezalarını onadı.

Tahkim Kurulu'ndan yapılan açıklamada, Beşiktaş Kulübü'nün cezayla ilgili başvuruyu yaptığı belirtilerek, ''Talep üzerine duruşma açıldı. Duruşmaya katılan Beşiktaş Kulübü vekili Av. Başak Akbaş'ın sözlü açıklamaları dinlendi. Dosya incelendi. Yapılan müzakere sonucunda; PFDK tarafından Beşiktaş Kulübü'ne, taraftarların neden olduğu çirkin ve kötü tezahürattan dolayı ve bu eylemin aynı sezon içerisinde 4. kez gerçekleştirilmesi nedeniyle FDT'nin 52/5. maddesi uyarınca verilen 1 resmi müsabakayı kendi sahasında seyircisiz oynama cezası ve 60.000 TL para cezası ile taraftarların neden olduğu saha olayları nedeniyle FDT'nın 51/3. maddesi uyarınca verilen 50.000 TL para cezası ve takım halinde sportmenliğe aykırı hareket nedeniyle FDT'nın 38/2. maddesi uyarınca verilen 7.500 TL para cezasının oy birliğiyle onanmasına karar verilmiştir'' denildi.

Beşiktaş Kulübü'nün, seyircisiz oynama cezasının hangi maçta uygulanacağı konusuyla ilgili başvurusuyla ilgili olarak da ''Kulübün seyircisiz oynama cezasının hangi müsabakada infaz edileceğini belirten TFF Genel Sekreterliği 27-7288 ve 28.03.2011 tarihli yazısına karşı itirazının ise TFF Tahkim Kurulu Talimatı'nın 2. maddesinde belirtilen nitelikte verilmiş bir kararın mevcut olmaması karşısında merci atlaması nedeniyle reddine ve kulübün yetkili merciye başvurmakta muhtariyetine karar verilmiştir'' ifadeleri kullanıldı.

GALATASARAY'IN CEZASI DA ONANDI
Tahkim Kurulu, Galatasaray Kulübü'nün de PFDK'nın verdiği seyircisiz oynama cezasıyla ilgili başvurusunu görüştü.

Açıklamada, dosyanın incelendiği belirtilerek, şu görüşlere yer verildi:

''Yapılan müzakere sonucunda; PFDK tarafından Galatasaray Kulübü'ne, taraftarların neden olduğu saha olayları nedeniyle FDT'nin 51/2. maddesi uyarınca verilen 1 resmi müsabakayı kendi sahasında seyircisiz oynama cezasına yapılan itirazın (Mehmet Doğan'ın cezanın saha kapatma cezası olarak tayini gerektiği şeklindeki karşı oyu ile) reddine, PFDK kararının oy çokluğuyla onanmasına karar verilmiştir.''

Tahkim Kurulu ayrıca Ankaragücü ve Kayserispor kulüplerine verilen para cezalarına yapılan itirazları da reddedip, PFDK'nın verdiği para cezalarını onadı.


Kaynak:Habertürk

Vanspor'u unutmayın!

Lig TV'nin internet sitesinin haberine göre; Fenerbahçe'nin, Bursaspor ile oynadığı haftada kendilerinin Konyaspor ile karşılaşması sebebiyle işlerinin daha kolay olduğu yönünde medyada haberler yer aldığının altını çizen tecrübeli teknik adamın, hiçbir maçın oynanmadan kazanılmadığını, yüzden ciddiyeti elden bırakmamaları gerektiğini söylediği ifade edildi.
 
Bu konu ile ilgili olarak oyuncularına, 15 yıl öncesinden de bir örnek veren Şenol Güneş'in, "Biz 1995-1996 sezonunda, sahamızda Fenerbahçe yenildiğimiz için şampiyonluğu kaybetmedik. O maçtan bir kaç hafta öncesinde evimizde, o zamanın zayıf diye nitelendirilen ekibi Vanspor'a yenildiğimiz için şampiyonluğu kaçırdık. O yüzden Konyaspor önemli bir ekip ve onları ciddiye almalıyız" dediği belirtildi.
 
Öte yandan Trabzonspor Genel Sekreteri Hasan Yener, bundan sonra yarışta puan kaybeden takımın, hem sıralamada hem de psikolojik olarak geri düşeceğini söyledi.
 
Ligde artık bundan sonra kolay maç kalmadığını belirten Hasan Yener, "Her takımın bir hedefi var. Bizim şampiyonluk, Konyaspor'un ise ligde kalma mücadelesi var. Zor bir maç olacak, çünkü bu maçlar stres yüklü maçlar. Futbolcular baskı altında oynadıklarında istedikleri futbolu sahaya yansıtmakta bazen zorlanabiliyorlar" şeklinde konuştu.
 
Trabzonspor Genel Sekteri Hasan Yener, teknik direktör Şenol Güneş'in Konyaspor maçında takımının başında olacağını açıkladı. Deneyimli teknik adam, Beşiktaş maçında sonra 2 maç ceza almasının ardından "Bir daha sahaya çıkıp çıkmayacağımı ilerleyen günlerde kamuoyuna aktaracağım" şeklinde ifadeler kullanmıştı.


Kaynak:Habertürk

Rövanşı vermeyeceğiz!

Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, ''Fenerbahçe, konumu ve özellikle son haftalarda aldığı galibiyet serisiyle moral ve motivasyonu üst düzeyde olan bir takım'' dedi.

Sağlam, futbolcular İsmail Haktan Odabaşı ve İbrahim Öztürk ile Bursaspor'un sponsorlarından bir alışveriş merkezinde düzenlenen imza gününe katıldı. Sağlam, burada Fenerbahçe maçıyla ilgili gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Fenerbahçe'nin şampiyonluk yarışında favori takımlardan biri olduğunu vurgulayan Sağlam, Kadıköy'de sahadan 3 puanla ayrılmak için oyuncularının gerekli özveriyi üstleneceğine inandığını söyledi.

Sağlam, şöyle konuştu:

''Fenerbahçe, konumu ve özellikle son haftalarda aldığı galibiyet serisiyle moral ve motivasyonu üst düzeye olan bir takım. Bizim için kolay bir maç olmayacak. Fenerbahçe ile deplasmanda oynamak kolay bir iş değil. Bizim açımızdan şampiyonluk yarışında olmak adına önemli bir fırsat. Alacağımız 3 puan bizi şampiyonluk yarışında tutacak, gelecek haftalar için hem camianın hem de takımın moral motivasyonunu üst seviyeye çıkaracak. Fenerbahçe deplasmanında 3 puan almak kolay olmayacak, ama biz bunu geçen sezon da yapmıştık. 2-0 geriden gelip maçı 3-2 kazanmamız, bizim bu işi yapabileceğimizi gösteriyor. Geçen sezon yaptıysak bu sezon da yapabiliriz.''

Sağlam, Mustafa Keçeli ve Ömer Erdoğan'ın sarı kart cezaları nedeniyle Fenerbahçe maçında forma giyemeyeceğini, Vederson'un da sakatlığı geçmesine karşın fizik olarak yeterli düzeyde olmadığını belirterek, eksiklere rağmen yerlerine oynayan oyuncuların arkadaşlarını aratmayacak bir performans sergileyeceğine inandığını ifade etti.

Maçın çok zevkli ve kaliteli olacağına inandığını dile getiren Sağlam, ''Ben maçın çok keyifli geçeceğini düşünüyorum. Çünkü iki takım da kazanmak için oynayacak. Birer puan iki takım için de anlam taşımıyor. Kazanmaya yönelik, seyir zevki yüksek bir maç olacağı yönünde bir beklentim var'' diye konuştu.

''YAPACAK ÇOK İŞİMİZ OLDUĞUNU DÜŞÜNEREK SÖZLEŞMEYİ UZATTIK''
Sağlam, bir gazetecinin ''Sözleşmeniz 2 yıl daha uzatıldı. Bu konuda ne söylemek istersiniz'' sorusu üzerine, Bursaspor ile daha uzun yıllar çalışmak istediğini defalarca söylediğini anımsattı. Sağlam, şunları kaydetti:

''Bazı basın ve yayın organlarında başka takımlarla görüştüğüm haberleri çıktı. Buradan ayrılacağım, özellikle son günlerde yoğun bir şekilde gündeme taşındı. Ancak, şunu hatırlatmak istiyorum; 2 Ocak 2009, ben Bursaspor'a imzayı attıktan sonra, 'iki maç kaybederse küme düşme tehlikesi yaşar' denilen takım, sezon sonunda Fenerbahçe ve Galatasaray ile birlikte UEFA Kupası'na katılma yarışı içinde oldu ve bu yarışı kıl payı kaybetti.

İkinci sene, 'çıkış devam etmez, suni çıkış bunlar' dediler, büyük sıkıntı yaşadığımız sezonda futbolcularımızın özverisi, şehrin tek yürek olması tarihi bir başarıyı ortaya çıkardı. Şampiyonluğu 26 yıl sonra İstanbul dışına çıkardık. Ondan sonra yine spekülasyonlar çıkarıldı. 'Seneye düşüş yaşarlar, devamlılık olmaz' denirken bu sezon da şampiyonluk yarışında olduk. Bursaspor'u daha büyük hedeflere taşımak, Bursaspor'u Avrupa kulübü yapma adına başladığımız işi yarım bırakmak istemedik. Bursaspor'da yapacak daha çok işimiz olduğunu düşünerek sözleşmeyi uzattık. Bana göre, 2 Ocak 2009, 16 Mayıs 2010 tarihleri kadar bugün de çok önemli.''

''BURSASPOR HEP İLK 4-5 TAKIM İÇİNDE OLMALI''
Sağlam, bir gazetecinin ''Bir açıklamanızda 'Bundan sonra bir Anadolu takımı şampiyon olamaz' demiştiniz. Bu konuyu açar mısınız'' sorusunu ise ''Olamaz demedim, çok zor dedim. Ama biz zoru başarmayı seviyoruz. Daha önce imkansız denileni başardık. Ama hakikaten bundan sonra bir Anadolu takımın şampiyon olması, çok daha zor. Bunun için çok farklı çalışmalar yapılmalı. Ancak Bursaspor adına şunu söylemeliyim; Bursaspor bundan böyle hep ilk 4-5 takım içinde olmalı'' yanıtını verdi.

Bir gazetecinin ''Sözleşmesi sezon sonunda bitecek oyuncular var. Bunlarla ilgili çalışmanız var mı'' sorusunu ise ''Önümüzdeki sezonun planlamasını yapmaya başladık, ancak şu an için önümüzdeki 8 maçı düşünüyoruz. Önümüzdeki 8 maçı düşünerek, takımın ve oyuncuların motivasyonunu bozmama adına bu çalışmayı dikkatli yapmalıyız'' diye cevapladı.

İbrahim Öztürk de Fenerbahçe ile çok önemli bir maç oynayacaklarını ve 3 puandan başka sonuç düşünmediklerini söyledi.

Şampiyonluk yarışında Fenerbahçe'nin 9 puanla önlerinde olduğunu işaret eden İbrahim, ''İki takımın da 3 puana ihtiyacı var, ama bizim daha çok ihtiyacımız var. Çünkü biz geride olan ve yakalaması gereken takımız'' dedi.

İsmail Haktan Odabaşı da milli maçlar nedeniyle lige verilen arayı çok iyi değerlendirdiklerini belirtti.

Oyuncular olarak 3 puana odaklandıklarını ifade eden Sağlam, ''Son şampiyon biziz ve bu sene de olmak istiyoruz. Bu çerçevede Fenerbahçe maçında tek hedefimiz galibiyet olacak'' dedi.


Kaynak:Habertürk

Facia önlendi!

/ DIŞ HABERLER


Signal Iduna Park Stadı'nda oynanacak maça bombalı saldırı planlayan bir kişi yakalandı.


Bild gazetesi haberi verirken, polisin iki çukurda saklı silah ve patlayacılar bulduğu kaydedildi. Silah ve patlayıcıların Krefeld ile Dortmund Stadı'nın yakınında ortaya çıkarıldığı belirtildi.

Tutuklanan kişinin Alman vatandaşı olduğu ve saldırıyı taraftarların gelişinin sonrasında gerçekleştirmeyi planladığı bildirildi.


Avrupa'da en çok taraftar çeken ve bu sezon evinde oynadığı maçlarda ortalama 78.798 seyirci önünde maçlarını oynayan Dortmund'un, Hannover maçı için de tüm biletlerin satıldığı kaydedildi.


 


Kaynak:Habertürk

Varsa yoksa Bursa!

Andre Santos, Fenerbahçe Televizyonu’nun sorularını yanıtladı.

Brezilya’nın İskoçya ile oynadığı maçta başarılı bir performans sergileyen Andre Santos, "Mutluyum, çünkü Brezilya Milli Takımı’ndan mutlu bir şekilde döndüm. Bizim için çok güzel bir dönem oldu. Kendi tarafımdan baktığım zaman, gayet iyi bir oyun çıkarıp takımımın galibiyetinde pay sahibi olduğumu düşünüyorum. Brezilya Milli Takımı’nın durumunun şu an daha iyi olduğunu düşünüyorum. Çünkü yeni bir takım, yeni bir kadro kurduğunuz, yeni bir oluşuma gittiğiniz zaman hem adaptasyon hem de takım içi bütünlüğü için zamana ihtiyacınız oluyor. Oyuncular birbiriyle zaman geçirip birbirlerinin oyun anlayışlarını daha iyi anlamaya başladıklarında ise takım için verimli günler başlıyor. Hem benim hem de arkadaşlarımın iyi dönemlerinde olmaları, kendi takımlarında da iyi çalışmaları ve başarılı olmaları Brezilya Milli Takımı’na iyi yansıyor. Ben, buradaki antrenmanlarımda çok iyi çalışıyorum ve bu çok verimli olmamı sağlıyor" dedi.

"GALİBİYET İÇİN HERŞEYİ YAPACAĞIZ"
Bursaspor maçını da değerlendiren Andre Santos, "Şu an bütün düşüncelerimiz Bursaspor maçına yönelik. Bu doğrultuda çalışmalarımıza başladık ve sürdüreceğiz. Bizim için çok önemli ve her dakikasında dikkatli olmamızı gerektiren bir maç. Biz sahada kazanmak adına, galibiyet adına elimizden gelen her şeyi yapacağız. Maç öncesinde, sonrasında; içeride, dışarıda her an taraftarımızın desteğini bekliyoruz. Onların da desteğiyle şampiyonluk yolunda bizim için çok önemli olan bu maçtan da 3 puan alıp önümüze bakmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.


Kaynak:Habertürk

Bursa'dan rövanşı alacağız!

Fenerbahçe'nin milli futbolcusu Gökhan Gönül, Avusturya maçında güzel oyundan çok 3 puanın önemli olduğunu, bu yüzden golü atınca ister istemez skoru koruma yoluna gittiklerini söyledi.

Gökhan, FB TV'ye yaptığı açıklamada, Avusturya maçı öncesi çok zor bir mücadele beklediğini kaydederek, ''Avusturya'yı gözümde fazla büyütmüşüm. Hiç beklemediğim kadar kötü bir performans sergilediler'' dedi.

Gol attıktan sonra biraz durgunlaştıkları şeklinde eleştirilebileceklerini vurgulayan Gökhan, ''Haklı olabilirler. Ancak bu maçta önemli olan güzel oyun değil, 3 puandı. Biz de golü atınca ister istemez koruma yoluna gittik, geri çekildik. Avusturya biraz daha oyuna hakim oldu. Ancak zaten gole kadar ki kısımda, takım olarak gereken her şeyi yaptık ve golden sonra da rahatladık. Önümüzdeki Belçika maçı bizim için çok daha önemli. Oraya da kaybetmemek için gideceğiz. İnşallah Belçika maçından da 2-0 gibi net bir skorla galip geliriz'' diye konuştu.

Gökhan Gönül, milli takımın yeni bir oluşum içinde olduğunu kaydederek, şöyle devam etti:

''Milli takım formasını ilk kez giymiş, birbiriyle ilk kez oynayan ve uzun zaman sonra takıma katılan arkadaşlarımız var. Henüz oyuncular birbirine alışmaya çalışıyor. Ancak tüm bunlara rağmen iyi oynadığımızı düşünüyorum. Zamanımız olsaydı ve birlikte birkaç maç daha yapabilseydik, inanıyorum ki çok daha iyi oynardık. İlerisi için umut vadeden bir takımız. Mayıs'ta lig bitecek, 3 Haziran'da da Belçika maçı var. O 10 günlük arada istiyorum ki antrenmandan ziyade maç yaparak hazırlanalım, birbirimizle oynamaya alışalım.''

''BURSASPOR'DAN GEÇEN YILIN RÖVANŞINI ALMAK İSTİYORUZ''
Gökhan Gönül, 3 Nisan Pazar günü Bursaspor ile yapacakları maçı da değerlendirerek, ''Geçen yıl, 2-0'dan 3-2 olan Bursaspor maçında şampiyonluğu kaybettik. Aynı şeyi bu sene yaşamayalım istiyoruz'' dedi.

Bursaspor maçının öneminin takım olarak bilincinde olduklarını belirten Gökhan, ''Hem geçen yılın rövanşını almak hem de şampiyonluk yolunda çok önemli olan puanları almak, puan farkını açmak adına önemli bir maç. Hem futbol anlamında hem de psikolojik anlamda takım olarak bu maça hazırız'' ifadelerini kullandı.


Kaynak:Habertürk

Konya'da bir dönem kapanacak!

Konyaspor'u Bank Asya Birinci Lig'den alıp Süper Lig'e getirdiğini dile getiren Bahattin Karapınar, "Anadolu kulüplerinde başkanlık yapmak çok zor. Burada yerel basın haketmediğim şekilde bizi hırpalıyor. Eleştirilerden yıpramdım" dedi.


Konyaspor'u yönetmeye talip biri çıkması durumunda, başkanlığı bırakacağını söyleyen Karapınar, "Kulüp, Bank Asya 1. Lig'deyken çalışmalarımız sonucu Süper Lig'e çıkardık. Çalışmalar yaptık. Bu sezon zor günler geçiriyoruz. Özveriyle çalıştık, ancak artık buraya kadar. Yeni dönemde başkanlığa aday çıkarsa görevi bırakacağım" ifadelerini kullandı.


Trabzonspor maçına da değinen Karapınar, "Ligde sıkıntılı günler yaşıyoruz. Trabzonspor şampiyonluk mücadelesi veriyor; ancak rakibimize deplasmanda çelme takan takımlardan olmak istiyoruz" şeklinde konuştu.


Kaynak:Habertürk

300 bin kişi bilet istedi!

/ DIŞ HABERLER


Alman Bundesliga'sında lig lideri Borussia Dortmund'un kendi sahasında oynayacağı sezonun son maçı için taraftarlar rekor bilet talebinde bulundu. Dortmund'un, Eintracht Frankfurt'la 14 Mayıs'ta kendi sahası Signal Iduna Park'ta oynayacağı sezonun son maçı için 301.742 kişi başvuru yaptı. Ruhr Vadisi ekibinin ligi şampiyon tamamlayacağından emin olan taraftarlar, 80 bin kişi kapasiteli tribünde yer bulabilmek için müracaat etti.


Dormund'un sezon başında 50 bin kombine sattığı hatırlatılırken, 8 bin biletin Frankfurt taraftarına ayrıldığı, sadece 21 bin kişilik bilet için ise 300 binden fazla talep geldiği kaydedildi.


Bu Cumartesi günü Hanover'le karşılaşacak olan ve en yakın takipçisi ile arasında 7 puan bulunan lig lideri Dortmund, sezon sonunda şampiyonluğa ulaşırsa 2002'den bu yana ilk kez mutlu sona ulaşacak.


Kaynak:Habertürk

"İstanbul evim Beşiktaş ailem!"

Beşiktaş'ın Çek futbolcusu Tomas Sivok, siyah-beyazlı takımda çok mutlu olduğunu söyledi.

Sivok, Beşiktaş Kulübü'nün aylık resmi dergisinde yer alan röportajında, Beşiktaş'a transfer olmadan önceki tek yurt dışı deneyinin İtalya olduğunu hatırlatarak, ''İtalya'da insanlar çok kibirli, soğuk ve aralarındaki ilişki çok mesafeli. Türkiye'de insanlar çok sıcak kanlı ve onlarla çok daha kolay dost olunabiliyor. Beşiktaş'a geldiğimden beri her sabah kulübün kapısından girdiğimde kendimi Sparta Prag'da gibi hissediyorum. İstanbul evim, Beşiktaş ailem gibi'' dedi.

Bir futbolcunun yeni bir takıma transfer olduğunda alışma zorlukları çektiğini anlatan Sivok, şunları kaydetti:

''Beşiktaş'ta bu dönemi çok kolay atlattım. İlk sezonum çok az futbolcuya nasip olacak şekilde geçti. Gelir gelmez o sezon çifte kupa kazandık. Herhalde Beşiktaş'taki kariyerimde en güzel, en önemli zaman oydu. Burada herkesin bana kattığı çok şey var. Burada çok mutluyum. Beşiktaş'tan bir gün ayrılırsam, gerçekten çok ama çok üzüleceğim.''

Kazandıklarını genelde gayrimenkule ve futbola yatırdığını anlatan tecrübeli oyuncu, şöyle devam etti:

''Çek Cumhuriyeti'nde yardım etmeye çalıştığım 3 takım var. Bu takımlarda amatör oyuncular oynuyor. Formalarını, ayakkabılarını alıyorum. Finansal açıdan yardımcı olmaya çalışıyorum. Biliyorum ki bu insanlar futboldan bir kariyer edinmeye çalışmıyorlar, ama futbolu kalpten seviyorlar ve bundan büyük zevk alıyorlar. Aynı zamanda bir ay önce yeni bir projeye başladım. İki yakın arkadaşımla birlikte yaşadığımız bölgedeki çocuk yaştaki, yetenekli kişileri aramaya başladık. Amacımız 15-16 yaşlarındakileri bulmak değil. Şu anda 11 yaşında olan Nicolas Penner isimli bir oyuncumuz var.''

Tomas Sivok, küçükken futbolun yanı sıra tenis ile de ilgilendiğini anlatarak, ''Teniste herhangi bir şampiyonluğum yoktu, ama bulunduğum bölgenin en yetenekli oyuncularından birisi olarak gösteriliyordum. Futbolda da çok yetenekli olduğum söyleniyordu. Bir gün futbol, bir gün tenis oynamak çok yorucu oluyordu. İkisinden birisini seçmeliydim. En nihayetinde futbolun benim için daha zevkli ve renkli olduğunu kanaat getirdim ve futbolu seçtim'' ifadelerini kullandı.


Kaynak:Habertürk

Suçlu ponpon kızlar!

/ DIŞ HABERLER


Kulüp başkanı, NBA maçlarında olduğu gibi pon pon kızların futbolcu ve taraftarları neşelendirmesi için geçen Aralık ayında kulüp bünyesine getirildi. Ancak ponpon kızların gelişinden sonra takımın kötü performansı dikkat çekti. Crystal Palace, 24 takımlı ligde 21. sıraya geriledi.


Taraftarlar ise forumlarda pon pon kızlara ateş püskürdü. Çoğu taraftar pon pon kızların zaman kaybı olduğunu düşünürken, takımın da dikkatini dağıttıkları yorumları yaptı.


Bazı taraftarlar ise pon pon kızların uğursız geldiğini ve onların gelişinin ardından takımın büyük düşüş gösterdiğini dile getirdi.


Kaynak:Habertürk

Bir imza. Bir imza daha!..



Barcelona ve Arjantin Milli Takımı'nın yıldızı Lionel Messi'nin dünya üzerindeki popülaritesi hızla artıyor.

Son olarak Arjantin forması ile Kosta Rika ile bir hazırlık maçı oynayan Messi, maç sonrası rakip takım oyuncuları tarafından adeta kuşatıldı.

 Video için tıklayınız...


Messi'ye forma imzalatmak için birbiriyle yarışan Kosta Rikalı oyuncuların heyecanı ve Messi'nin imza hızı eğlenceli anların sahne olmasına sebep oldu.

Bu arada Arjantinli yıldız mücadelede sakatlandığı için Barcelona'nın bu hafta oynayacağı mücadelede forma giyemeyecek.


Kaynak:Habertürk

"F.Bahçe ve G.Saray da beni istedi"

Beşiktaş'ın genç futbolcusu Necip Uysal, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray da beni istiyordu. Ben Beşiktaş'ı tercim ettim" dedi.

Beşiktaş Kulübü'nün aylık resmi dergisinde röportajı yer alan Necip, Ertuğrul Sağlam döneminde A takım ile birlikte çalışmaya başladığını belirterek, ''Ben hiçbir zaman 'şans bulamam' diye bir düşünceye kapılmadım. Tamam gencim ama kendimi her zaman takımdan biri olarak, eşit gördüm. Futbolumun üzerine koymak için çalıştım. Herkes 2 kere yapıyorsa ben 3 kere yaptım. Uykuma, yemeğime dikkat ettim. Burada uzun yıllar kalıcı olmak istiyorum'' dedi.

''HİÇBİR ZAMAN UMUDUMU KAYBETMEDİM''
Necip Uysal, Ertuğrul Sağlam'ın ayrılmasından sonra Mustafa Denizli'nin takımın başına geldiğini ve kendisini güçsüz gördüğü için PAF takımına gönderdiğini dile getirerek, ''Mustafa hoca beni biraz güçsüz gördü, haklıydı da. PAF takımına gittim ve çok çalıştım. Daha çok kuvvetlendim. Ümit Milli Takım'a gittim, Avrupa Şampiyonası elemelerinde oynadım. Milli takım benim için çok büyük bir çıkış oldu. Milli takımdan döndüğümde Mustafa Denizli beni sezon başı kampına aldı ve maçlarda da oynattı. Ben hiçbir zaman umudumu kaybetmedim'' ifadelerini kullandı.

Beşiktaş'ın yıldız futbolculardan kurulu bir takım olduğunu dile getiren Necip, ''Mesela baktığınızda Guti, 14 yıl Real Madrid'de oynamış bir isim. Nasıl pas verdiklerine, pas alışlarına, topla nasıl döndüklerine, her şeylerine bakıyoruz. Hepsinden bir şey almaya çalışıyorum'' dedi.

Bu sezon çok maç oynayarak, takıma adapte olduğunu ve özgüven kazandığını anlatan genç futbolcu, ''Orta sahada oynayan bir futbolcunun iki yönlü olması lazım. Ben de hem ofansif hem de defansif oynamaya çalışıyorum. Ama normalde defansımın daha iyi olduğunu söylüyorlar'' şeklinde görüş belirtti.

''ÇORAPLARI İÇ İÇE KOYUP FUTBOL OYNUYORDUK''
Bayrampaşa'da ufak bir mahallede büyüdüğünü dile getiren Necip, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Babam belediyede şoför olarak çalışıyordu, hafriyat taşıyordu. Annem ev hanımı. Bir ağabeyim bir de ablam var. Her çocuk gibi ben de ağabeyimin peşine takılıyordum ve o da beni istemiyordu. Evdeyken ağabeyimle çorapları iç içe koyup futbol oynuyorduk. Zaten ağabeyim ve arkadaşları sayesinde futbola başladım. Mahallenin Teknikspor isimli bir amatör takımı vardı, 9-10 yaşlarında o takıma girdim. Babam her zaman bana destek oldu. Kendisi de zaten eski futbolcu, 1. Lig'e çıktığı dönemde İstanbulspor'da profesyonel olarak 1-2 sene oynamış. O nedenle futbolcu olmamı istedi ve her zaman bana destek verdi.''

Genç futbolcu, annesinin maçlarda kendisi için endişelendiğini anlatarak, ''Her zaman benim için dua eder. Her anne gibi o da bana bir şey olur diye çok korkuyor. Hatta maçın bitimine kadar dua eder. Eve gidince hemen sağıma soluma bakar, bir şey olmuş mu diye'' dedi.

''FENERBAHÇE VE GALATASARAY DA BENİ İSTİYORDU''
Necip Uysal, futbola başladığı Teknikspor'dan sonra bir süre Bayrampaşa Yeniyolspor'da oynadığını anlatarak, ''Bu süre içerisinde diğer takımlar da beni izliyordu. Aynı dönemde Danone Türkiye Takımı'na çağrıldım. Hocamız Rıdvan Dilmen idi. Gazetecilerle, milletvekilleriyle yapılan maçlarda oynadım. Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray da beni istiyordu. Ben Beşiktaş'ı tercim ettim. Beşiktaş'ın minik takımında oynamaya başladım. Ben normalde forvet oynuyordum ama Sami hoca orta sahada oynamamı istedi ve o günden beri de orta sahada oynuyorum'' ifadelerini kullandı.

Beşiktaş'ın yıldız takımında oynarken, A takımın maçlarında statta top toplayıcılık yaptığını dile getiren genç futbolcu, ''Şu anda o günleri düşündükçe çok tuhaf oluyorum. Mesela top toplayıcıyken, futbolculardan forma istiyorduk. Kimisi veriyordu, kimisi vermiyordu. Ama ben şu an biri bir şey istediğinde hemen veriyorum. Çünkü o formayı isterken ne düşündüklerini çok iyi biliyorum. Çok önemli bir kişiye sözüm olmadığı sürece formamı hep onlara veriyorum'' dedi.

''OTOBÜSLE ÜMRANİYE'YE GELİYORDUM''
Kendisine bu yıl bir araba aldığını dile getiren Necip, daha önce tesislere toplu taşıma araçlarıyla gittiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

''Bayrampaşa'dan Topkapı'ya minibüsle, oradan da otobüse binerek Ümraniye'ye geliyordum. Zaten genelde tesislerde kalıyordum. Otobüsle tesislere giderken, tanıyanlar çıkıyordu. Hatta bir maçın ertesi gününde yanımda oturan adam, gazetenin spor sayfalarını okuyordu ve orada benim fotoğrafım vardı. Bakmamaya çalıştım.''

''İLERİDE İSPANYA'DA OYNAMAK İSTERİM''
Necip Uysal, ileride Avrupa'da futbol oynamak istediğini anlatarak, ''Ama öncelikli hedefim Beşiktaş formasını sürekli giyen bir futbolcu olmak. Bir yerlere gelebilirsiniz ama orada tutunmak önemlidir. Ben bunu başarmak isterim. İspanya Ligi'ni takip ediyorum. Barcelona, Real Madrid maçlarını kaçırmıyorum. İleride İspanya'da bir takımda oynamak isterim'' ifadelerini kullandı.


Kaynak:Habertürk

Alemci Jaja çok kızdı!

Son günlerde ismi sıkça basında yer alan Jaja, hiç kimseye bir açıklama yapmadığını, sadece sahada konuşacağını belirtti.

Bugüne kadar 10 gol attığını belirten Trabzonsporlu oyuncu, "Bu aşamadan sonra da atacağım ve attıracağım gollerle takımıma katkı yapmak istiyorum. Benim işim futbol oynamak ve bu görevimi yaptığım sürece iyiyim demektir" dedi.

Bu arada teknik direktör Şenol Güneş'in Konyaspor maçında Jaja'ya 11'de görev vermesi bekleniyor. Antrenmanlarda oldukça istekli olan futbolcunun performansıyla Güneş'in güvenini yeniden kazandığı öğrenildi.


Kaynak:Habertürk

"Beşiktaş Fener'i yenince..."

Beşiktaşlı ünlü sanatçı Hülya Koçyiğit, eşi olan eski Fenerbahçeli oyuncu Selim Soydan'ın futbol oynarken Beşiktaş'a yenildiklerinde 'Zaten yenildik. Şimdi evde de bunun lafını işiteceğiz; diyerek eve zor geliyordu'' diye konuştu.

"KENDİMİ KAYBEDİYORUM"
Siyah-beyazlı takımın maçlarını izlerken kendinden geçtiğini belirterek, ''Maç izlerken bağırıyorum, kendimi kaybediyorum'' dedi.

Beşiktaş Kulübü'nün aylık resmi dergisine röportaj veren Koçyiğit, 7-8 yaşlarında siyah-beyazlı takımı tutmaya başladığını, bu sevdadan ne ailesi ne de Fenerbahçeli futbolcu eşinin (Selim Soydan) kendisini vazgeçiremediğini ifade ederek, ''Selim futbol oynarken Beşiktaş'a yenildiklerinde 'Zaten yenildik. Şimdi evde de bunun lafını işiteceğiz; diyerek eve zor geliyordu'' diye konuştu.

"HERKESE KARTIMI GÖSTERİYORUM"
Kongre üyeliği kartını her zaman iftiharla gösterdiğini anlatan Hülya Koçyiğit, ''Maç izlerken bağırıyorum, kendimi kaybediyorum. Sanki sahada koşan futbolcular değil de benmişim gibi hissediyorum. Gol olduğu zaman ayağa fırlıyorum'' ifadelerini kullandı.

Hülya Koçyiğit, sezon başında Guti ve Quaresma gibi yıldızlar gelince çok sevindiğini kaydederek, ''Selim bile bir Fenerbahçeli olarak 'Beşiktaş'ın bu sezon rakibi yok' dedi. Ama ne oldu da bu duruma geldik. Göze mi geldik bilemiyorum'' şeklinde konuştu.

BJK Kadın, Aile ve Çocuk İstişare Heyeti'nde yer alması için teklif gelince hiç düşünmeden teklifi kabul ettiğini belirten Koçyiğit,  Elazığ'daki depremden sonra orada bir Beşiktaş Okulu yapacakları konusunda söz verdiklerini ve bunu gerçekleştirdiklerini söyledi. Hülya Koçyiğit, kadın sağlığı konusunda hizmet veren bir merkez yapılmasını istediğini kaydetti.

Kadınların spor müsabakalarını izlemeye gitmesi gerektiğini dile getiren Koçyiğit, ''Kadın spora dahil olduğu zaman her şeyden önce insan olduğu kabul görüyor. Çünkü nasıl ki bir erkek spor müsabakası izlerken keyif alıyorsa, aynı şeyi kadın da yaşıyor. Hiçbir fark yok'' dedi.

Hülya Koçyiğit, Beşiktaş'ın son şampiyonluğunu arabayla tur atarak, ellerinde bayraklarla kutladığını söyledi.


Kaynak:Habertürk

Teo yumruk yumruğa!


Trabzonspor'dan olaylı bir şekilde ayrılarak Arjantin ekibi Racing Club'a transfer olan Teofilo Gutierrez, idmanda takımın kalecisi ile birbirine girdi.

Bir pozisyon sonrası yükselen gerilim sonrası takım kalecisi Teo'yu itti. Bunun üzerine sinirlenen Kolombiyalı golcü, kaleciye yumrukla cevap vermek istedi ancak araya takım arkadaşları girdi ve kavganın daha fazla büyümesine izin vermedi.

 Video için tıklayınız...


Kaynak:Habertürk

"Beşiktaş'a yenildiklerinde eve zor gelirdi"

Beşiktaşlı ünlü sanatçı Hülya Koçyiğit, eşi olan eski Fenerbahçeli oyuncu Selim Soydan'ın futbol oynarken Beşiktaş'a yenildiklerinde 'Zaten yenildik. Şimdi evde de bunun lafını işiteceğiz; diyerek eve zor geliyordu'' diye konuştu.

"KENDİMİ KAYBEDİYORUM"
Siyah-beyazlı takımın maçlarını izlerken kendinden geçtiğini belirterek, ''Maç izlerken bağırıyorum, kendimi kaybediyorum'' dedi.

Beşiktaş Kulübü'nün aylık resmi dergisine röportaj veren Koçyiğit, 7-8 yaşlarında siyah-beyazlı takımı tutmaya başladığını, bu sevdadan ne ailesi ne de Fenerbahçeli futbolcu eşinin (Selim Soydan) kendisini vazgeçiremediğini ifade ederek, ''Selim futbol oynarken Beşiktaş'a yenildiklerinde 'Zaten yenildik. Şimdi evde de bunun lafını işiteceğiz; diyerek eve zor geliyordu'' diye konuştu.

"HERKESE KARTIMI GÖSTERİYORUM"
Kongre üyeliği kartını her zaman iftiharla gösterdiğini anlatan Hülya Koçyiğit, ''Maç izlerken bağırıyorum, kendimi kaybediyorum. Sanki sahada koşan futbolcular değil de benmişim gibi hissediyorum. Gol olduğu zaman ayağa fırlıyorum'' ifadelerini kullandı.

Hülya Koçyiğit, sezon başında Guti ve Quaresma gibi yıldızlar gelince çok sevindiğini kaydederek, ''Selim bile bir Fenerbahçeli olarak 'Beşiktaş'ın bu sezon rakibi yok' dedi. Ama ne oldu da bu duruma geldik. Göze mi geldik bilemiyorum'' şeklinde konuştu.

BJK Kadın, Aile ve Çocuk İstişare Heyeti'nde yer alması için teklif gelince hiç düşünmeden teklifi kabul ettiğini belirten Koçyiğit,  Elazığ'daki depremden sonra orada bir Beşiktaş Okulu yapacakları konusunda söz verdiklerini ve bunu gerçekleştirdiklerini söyledi. Hülya Koçyiğit, kadın sağlığı konusunda hizmet veren bir merkez yapılmasını istediğini kaydetti.

Kadınların spor müsabakalarını izlemeye gitmesi gerektiğini dile getiren Koçyiğit, ''Kadın spora dahil olduğu zaman her şeyden önce insan olduğu kabul görüyor. Çünkü nasıl ki bir erkek spor müsabakası izlerken keyif alıyorsa, aynı şeyi kadın da yaşıyor. Hiçbir fark yok'' dedi.

Hülya Koçyiğit, Beşiktaş'ın son şampiyonluğunu arabayla tur atarak, ellerinde bayraklarla kutladığını söyledi.


Kaynak:Habertürk

Ne yaptın Teo!


Trabzonspor'dan olaylı bir şekilde ayrılarak Arjantin ekibi Racing Club'a transfer olan Teofilo Gutierrez, idmanda takımın kalecisi ile birbirine girdi.

Bir pozisyon sonrası yükselen gerilim sonrası takım kalecisi Teo'yu itti. Bunun üzerine sinirlenen Kolombiyalı golcü, kaleciye yumrukla cevap vermek istedi ancak araya takım arkadaşları girdi ve kavganın daha fazla büyümesine izin vermedi.

 Video için tıklayınız...


Kaynak:Habertürk

"En iyisi Maicon!"

Türkiye-Avusturya karşılaşmasını Saracoğlu Stadı'nda eşiyle birlikte izleyen Fenerbahçe kaptanı Alex de Souza, A Milli Takım'da ter döken futbolcuları Twitter'da tebrik etti.

Sabah gazetesinin haberine göre Alex, Türkçe yazdığı mesajında "Türkiye Milli Takım tebrikler olsun. Çok iyi 3 puan" dedi. Twitter'da taraftarlarla da sohbet eden Alex, "Gökhan Gönül, Maicon ve Dani Alves üçlüsünden en iyisi kim?" sorusuna Maicon cevabını verirken, G.Saray'ın genç yıldızı Emre Çolak'ın "How are you Alex? Beni tanıyor musun? Ben Emre Çolak" mesajına ise "Evet, sen sol ayak" karşılığını verdi.


Kaynak:Habertürk

Hiddink'te İlkay seferberliği!

HTSPOR

Nürnberg’in Köln ile oynayacağı maçı izleyecek alan Hollandalı hoca, gurbetçi yıldız İlkay Gündoğan’ı markaja alacak.


Alman Milli Takımı’ndan davet alması beklenen genç yıldızı, Türkiye’ye kazandırmak isteyen Hiddink, İlkay’la görüşme yapacak. İlkay ise Sportbild dergisine “Almanya’da yaşayan Türkler, bu ülke için oynama kararımı eleştiriyorlar. Bu bana acı verdi ve izler bıraktı. Sonuçta bu insanlar benim annem ve babamın yurdundan geliyor” diye konuştu.


Kaynak:Habertürk

Kartal’ı Günay yaktı!

HTSPOR

Kayserispor maçı sonrası gelen cezaya “Küfür 107 saniye, 120 değil” diye karşı çıkan Beşiktaş’ı, bakan Ertuğrul Günay’a yönelik ‘hakaretler’ seyircisiz bıraktı!


Kayserispor ile oynadığı maçta ‘çirkin ve kötü tezahüratın 4. kez tekrarı’ nedeniyle 1 maç seyircisiz oynama cezası alan Beşiktaş’a adeta ‘ateş’ düşmüştü.

Kurmaylar, Futbol Federasyonu’nu topa tutarken Beşiktaşlı yönetici Ahmet Akpınar da, pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında, “Temsilci raporlarına göre taraftarımız 107 saniye küfretmiş” diyerek, ceza için gereken sınırın 120 saniye olduğunu hatırlatmıştı.

HABERTÜRK, olayın perde arkasını araştırdı. Olayın ‘flu’ hale gelmesinin nedeni, temsilci Birtan Taşkınlar’ın, İnönü’deki küfürleri iki ayrı parça halinde yazması...

Raporun küfürlerle ilgili bölümünde 107 saniye küfredildiğini yazan Taşkınlar, ‘organizasyonla’ ilgili kısımda ek bir ‘ihlalden’ söz ediyor. Bu bölümde Beşiktaş taraftarının, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’a yönelik tepkisi yer alıyor. İnönü’nün yenilenmesine karşı çıkan Günay’a 30 saniye ‘hakaret’ edildiğine dikkat çeken temsilci Taşkınlar, İnönü’de toplam 137 saniye küfredildiğini rapor ediyor. Beşiktaş ise ‘organizasyon’ başlığını dikkate almadığı için TFF’ye karşı savaş açmıştı.


Kaynak:Habertürk

G.Saray'a kira sürprizi!

Devlet Galatasaray'ın yeni stadı Telekom Arena'dan kira istiyor.
 
Hürriyet yazarı Vahap Munyar'a konuşan Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak şunları söyledi: "Türk Telekom Arena’nın Galatasaray’a devrinde bir sıkıntı yok. Devir yapılacak. Galatasaray’ın bazı şartları yerine getirmesi gerekiyor. Biz Galatasaray’ın Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne (GSGM) kira ödemesini istiyoruz. Onlar, “Ali Sami Yen’de kira sorunumuz yoktu, şimdi de ödemeyelim” diyorlar. Ancak, diğer kulüplerden kira alıyoruz. Galatasaray da ödemeli.
 
Galatasaray’ın stat geliri 3-4 kat arttı. Şimdi çıkarıp GSGM’ye yılda 1 milyon dolar ödese çok mu zorlanır. İsim hakkı gelirlerinden de pay vermeleri iyi olur. Biz de o paralarla Doğu illerimize spor tesisleri götürmeye çalışıyoruz."
 
Bu şartların stadyum açılışındaki protestolar sonrasında ortaya çıkmadığını belirten Özak, "Biz öyle duygusal iş yapmayız. Baştan beri konuşuyoruz. Galatasaray yönetimindeki eski bakanımız Işın Çelebi konuyu yakından biliyor" dedi.


Kaynak:Habertürk

Borçlara yine senetli çözüm!

Beşiktaş yönetimi, futbolcuların geçmiş döneme ait alacaklarını ödemek için yine senede başvurdu.

Sabah gazetesinin haberine göre Yabancı futbolcuların yüzde 70'inin paraları ile genç, düşük maliyetli Türk futbolcuların paralarını zamanında ödeyen siyah beyazlı yönetimin, 15'e yakın futbolcunun ise toplam alacağına karşılık senet verdiği öğrenildi.

5 milyon Dolar'ı bulan alacaklar için 'MAYIS' ayından itibaren ödenmek üzere senetler verildi. Senet alanların içinde 3 tane de yabancı futbolcunun olduğu ve daha önceki uygulamalarda sorun yaşanmadığı için bu şekilde ödemeye soğuk bakmadıkları belirtildi.

LİSANS İÇİN GEREKLİ
UEFA organizasyonlarına katılım için gerekli lisans başvurusunu bugün yapması gereken yönetimin, futbolcularından 'Alacağım yoktur' imzasını alabilmek için böyle bir yola başvurduğu ifade edildi.


Kaynak:Habertürk

Jaja yine alemlerde!

Geçtiğimiz hafta elinde şampanya kadehiyle otomobil kullanırken kameralara takılan Trabzonsporlu Jaja, gece turlarında hız kesmiyor.

 Galeri için tıklayınız...

Elinde şampanya kadehi ile direksiyon başında, Levent trafiğinde görüntülenen, dahası yanından geçen taksidekilerle kadeh tokuşturacak kadar rahat davranan Jaja, önceki gece yine sokaklardaydı. Otopark çıkışını kullandı Ünlü futbolcunun bu seferki durağı Ortaköy’deki Reina oldu.

 JAJA'NIN BİLİCA İLE GECELERDEKİ FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN!

Jaja, mekana geç saatlerde üç kadın ve bir futbolcu arkadaşıyla birlikte geldi. Kulübe girişte basın mensuplarının görüntü aldığını fark edip tedirgin olan Jaja, buna rağmen keyfinden taviz vermedi. Beraberindeki sarışın kadınla içeride hayli samimi görünen futbolcu, gecenin sonunda objektiflerden kaçmak için mekanı otopark çıkışından terk etti.


Kaynak:Habertürk

Yeni hoca yeni taktik!

Galatasaray’da son 8 hafta için göreve getirilen yeni teknik direktör Bülent Ünder, Sarı-Kırmızılı takımı bundan sonra 4-4-2 sistemiyle sahaya sürecek. Taktik, oyun içinde rakibe göre değiştirilecek

ANTALYA’DA UYGULAYACAK
Galatasaray’da ligin bitmesine 8 hafta kala işbaşı yapan yeni teknik direktör Bülent Ünder, bundan böyle takımını tek bir sistemle değil, rakibe ve şartlara göre en az 2 ya da 3 farklı sistemle birden oynatmaya hazırlanıyor. Ana sistemini ise 4-4-2 olarak belirleyen tecrübeli teknik adam, bu düşüncesini ise ilk kez Sarı- Kırmızılı takımın başında sahaya çıkacağı Antalyaspor deplasmanında uygulamaya sokacak.

MONTE ETMEYE ÇALIŞIYOR
Milli Takım’dan dönen futbolcularıyla birlikte bugün ilk kez tam katılımlı bir antrenman gerçekleştirebilecek Bülent Ünder, pazartesi günü deplasmanda oynanacak karşılaşmaya kadar olan süreyi yeni sistemini takıma monte etmekle geçirecek. İleride çift forvetli sisteme dönmeyi amaçlayan Ünder’in, Milan Baros’un yanında oynatmayı planladığıisim ise büyük olasılıkla Harry Kewell olacak.

HTSPOR/ Erhan TELLİ


Kaynak:Habertürk

Sakata geldiler!

HTSPOR

Türk basketbolu, NBA Ligi’nde bu sezon 5 oyuncu ile temsil edilerek “altın çağını” yaşarken, lejyonerlerimizin 3’ünün yaşadığı şanssız sakatlıklar dev ligde Play-Off’u göremeden sezonu kapamalarına neden oldu.



Geçen sezon Play-Off’ta aşil tendonundan geçirdiği sakatlık sonrası ameliyat olan ve bu sezonun büyük bölümünde de bu yüzden forma giyemeyen milli pivotumuz Mehmet Okur’dan sonra Semih Erden’in de omuzundaki sakatlık nedeniyle sezonu kapadığı açıklandı. Yine geçirdiği beyin sarsıntısı sonrası 1.5 aydır antrenman bile yapamayan Ersan İlyasova’nın da sezonun kalanında oynama olasılığının yok denecek kadar az olduğu bildirildi.

Bilindiği gibi Utah Jazz, Mehmet Okur’un belindeki sakatlığı nedeniyle sezonun kalan bölümünde oynayamayacağını açıklamış ve 2011-2012 sezonuna kadar hazır hale gelmesi için tedavi göreceğini bildirmişti.

Dün bir kötü haber de Semih Erden’den geldi ve Boston’dan Cleveland’a takas edildikten sonra uzun bir süredir oynayamayan milli pivotun önümüzdeki günlerde sakat olan omzundan ameliyat olacağı belirtildi. Yüzüne aldığı dirsek darbesi ile beyin sarsıntısı geçiren ve aradan 1.5 ay geçmesine karşın hala bulanık gördüğünü söyleyen Ersan’ın da yaklaşan Play-Off hesaba katıldığında tekrar hazır hale gelip oynama şansının yok denecek kadar az olduğu ifade edildi.

Bu arada, Semih ile Ersan’ın, Litvanya’da bu yaz düzenlenecek olan Avrupa Şampiyonası için 10 Temmuz’da başlayacak Milli Takım kampına yetiştirilmesi için yoğun çaba gösterileceği belirtildi.


Kaynak:Habertürk

Bayraktar ikilemi!

HTSPOR

Galatasaray camiası, Arena’nın açılışı sırasında kulüp aleyhinde sarfettiği sözler nedeniyle büyük tepki çeken TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’ın kulüp üyeliğinden ihracı konusunda ne yapacaklarını şaşırmış durumda.

Kongre üyeleri, mali genel kurulda da Bayraktar’a büyük tepki gösterirken, ihraç için başlattıkları imza kampanyasını yönetime iletip iletmemek konusunda tedirgin.

Erdoğan Bayraktar’ın milletvekili olması ve yeni kabinede de İmar ve İskan Bakanlığı’na getirileceği söylentileri, Sarı-Kırmızılılar’ı büyük bir ikilem içerisinde bırakmış durumda.


Kaynak:Habertürk

Shakira’ya ezeli yasak!

HTSPOR

Marca gazetesinde yer alan haberde bundan böyle Eflatun-Beyazlı kulübün Barcelonalı oyuncu Pique’yle aşk yaşayan Kolombiyalı sanatçı Shakira’nın şarkılarını artık maç öncesinde çalmayacağı ifade edildi.


Kaynak:Habertürk

Kendiyle dalga geçti!

Avusturya maçına da değinen Volkan Demirel, penaltıyı kurtardıktan sonraki görüntülerini izlediğini belirterek, kendisi için ilginç bir benzetmede de bulundu.

Volkan Demirel, "Ben bile bazen kendimi tanımıyorum. Kurtarışı yaptıktan sonra ağzım açılmış. Hatta King Kong’a benzetmişler beni" dedi.

Fenerbahçe'nin resmi radyosuna konuşan Volkan Demirel ilginç açıklamalar yaptı.

BELÇİKA DEPLASMANINDA 1 PUAN YETER
Milli Takımın Avusturya karşısında aldığı galibiyetle avantaj yakaladığını belirten Volkan Demirel, "Bizim fikstür avantajımızın olduğu belli. Haziran’da Belçika ile deplasmanda oynayacağımız maç önemli. Oradan en kötü ihtimalle yenilmeden dönersek amacımıza ulaşacağımızı düşünüyorum. Gerçi o maç da gruptaki sıralamayı belirlemez ve son dakikaya kadar bu çekişme sürer. Ancak oradan alacağımız 1 puan veya puanlar bizi amacımıza ulaştıracaktır" dedi.

BENİ KİNG KONG'A BENZETMİŞLER
Avusturya karşısında son dakikalarda penaltıyı kurtardıktan sonraki sevincinin hatırlatılması üzerine bu sevinç anını anlatan ve maçı değerlendiren Volkan Demirel, "Ben bile bazen kendimi tanımıyorum. Kurtarışı yaptıktan sonra ağzım açılmış. Hatta King Kong’a benzetmişler beni. Ama o an yaşadığım duygu çok değişikti. Bu gibi durumlarda bazen tepkisiz kalıyorum, bazen de çıldırıyorum. Bu, o anki durumuma, rakibe göre değişebiliyor. Maçı kazanmak adına çok konsantre olmuştuk. 1-0 öne geçtikten sonra da kontrollü oynadık. Kazanmamız gereken bir maç olduğunu düşündük ve çok fazla yan pas yaptık. Dün bizim için önemli olan kazanmaktı. Ben de son dakikalarda üzerime düşen görevi yaptığım için çok mutlu oldum ve öyle bir görüntü ortaya çıktı" diye konuştu.

HERKES MORALLİ DÖNECEK
Bursaspor maçına da değinen Volkan Demirel, "Milli takımlardaki arkadaşlarımızın maçları iyi geçmiş. Yani herkes moralli dönecek. Bu etkili olacak. Mutluluğun, huzurun olduğu yerde istek ve arzu da olur.Herkes çok moralli, çok mutlu. Hasret gidereceğiz.Hava da güzel. Güzel bir idman olacak. Bursa maçına iyi hazırlanıp,  bıraktığımız yerden ligimize devam edeceğiz. Bu sene şampiyonluk ipini göğüslemek için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Umarım Bursa maçını da 3 puanla geçerek liderlik koltuğunu elimizde tutarız" diye konuştu.


Kaynak:Habertürk

30 Mart 2011 Çarşamba

Türkiye neden olmasın?

Türkiye'nin gündeminden hiç düşmeyeceğini söyleyen Daum "Türk Futbolu'nda büyük etki bıraktım. Bu yüzden hep konuşulacağım" dedi.

Bir dönem Beşiktaş ve Fenerbahçe'de görev yapan ve son olarak Skibbe'nin yerine Eintracht Frankfurt takımının başına geçen Christoph Daum,
Almanya'da yayın yapan Sport1 kanalına röportaj verdi ve Türkiye ile ilgili ilginç açıklamalarda bulundu.

"TÜRKİYE'DE HEP KONUŞULACAĞIM"
"Türkiye Milli Takımı'nı çalıştırmak, hayalleriniz arasında var mı?" sorusuna "Hayır. En büyük hayalim Eintracht Frankfurt'u ligde tutmak. Bunun dışındakiler önemsiz" diye cevap Alman teknik adam, uzun vadeli Türkiye'ye dönme ihtimali hakkında ise iddialı sözler sarfetti.

Daum "Neden olmasın. Ben Türkiye'nin hep gündeminde olacağım. Orada iyi bir konumum ve Türkiye Futbol Federasyonu ile ilişkilerim var. Türkiye'de sadece iyi çalışmadım, aynı zamanda Türk Futbolu'nda da etki bıraktım. Bu yüzden hep Türkiye'de konuşulacağım" açıklamasında bulundu.

"HEP TÜRKİYE İÇİN ÇALIŞACAĞIM"
Ülkemizde uzun yıllar görev yapan Daum "Türkiye'ye ne zaman döneceksiniz?" sorusuna üzerine "Bunu bilmiyorum. Kariyerimin son virajındayım" açıklamasını yaptı. Otto Rehhagel gibi ilerlemiş bir yaşta teknik direktörlük yapmak istemediğini sözlerine ekleyen tecrübeli teknik adam "Artık o kadar fazla vaktim yok. Türkiye benim ikinci vatanım ve bu da hiç değişmeyecek. Türkiye'de bir kulüpte veya Federasyon'da çalışsam da çalışmasam da hep Türkiye için çalışacağım ve Türkiye hep kalbimde olacak. Bunu yapmak için görev almama gerek yok" ifadelerini kullandı.

Eintracht Frankfurt'taki maaşı sorulan Christoph Daum "Fenerbahçe, Köln ve Leverkusen ile kıyaslarsanız tarihin en uygun Christoph Daum'u diyebilirsiniz. Ama önemli değil. Çünkü yıllarca çok iyi paralar kazandım" diye konuştu.


Kaynak:Habertürk

Hagi’den duygusal veda!

Görevine Cuma günü son verilmesi nedeniyle milli futbolcularla vedalaşamayan Rumen teknik adam Pino ve Hakan Balta'nın da doğumgününe katıldı.

Galatasaray'dan gönderilen Gheorghe Hagi son kez Florya Metin Oktay Tesisleri'ndeydi. Futbolcularla, teknik heyetle, kulüp çalışanlarıyla vedalaşan Rumen teknik adam duygusal anlar yaşadı.
Görevine Cuma günü son verilmesinden dolayı milli takım kamplarında bulunan futbolcularla vedalaşamayan Gheorghe Hagi, Florya Metin Oktay Tesisleri'ne gelerek milli futbolcular ve personelle vedasını gerçekleştirdi.

Saat 16:00 gibi Florya Metin Oktay Tesisleri'ne gelen Galatasaray'ın eski teknik direktörü, idmandan önce Hakan Balta ve Kolombiyalı futbolcu Pino'nun da doğumgününe katıldı. Hagi basın mensuplarına ise açıklama yapmadı.

Galatasaray'dan gönderilen Gheorghe Hagi'nin yerine sezon sonuna kadar Bülent Ünder getirilmişti.


Kaynak:Habertürk

Güreşte büyük başarı!

Avrupa Güreş Şampiyonası'nda serbest stil 120 kiloda Fatih Çakıroğlu altın madalya kazandı.


Kaynak:Habertürk

Ne yaptın Tevez!

Antremanda hocası ile şakalaşan yıldız oyuncu Tevez'in Brezilyalıların kullandığı savunma sporu Jiu Jitsuyu bildiği ortaya çıktı.

 Video için tıklayınız...




Kaynak:Habertürk

Ona hayranlar!

2001 yılında yapılan Olimpiyatlarda Ritmik Jimnastik dalında 2 altın madalya alan Dai Fei Fei görenleri kendisine hayran bırakıyor.

 Galeri için tıklayınız...


Kaynak:Habertürk

Hepsi yasaklı!

Galatasaray kongre üyesi Avukat Sedat Doğan, "2011'in sonuna kadar geçici madde nedeniyle kazanılmış haklarımız elimizden alınamaz" yorumlarını değerlendirdi. Sedat Doğan,  mevcut başkan ile yönetim kurulunun yeni dönemde aday olmayacağını açıkladı. Doğan ayrıca 2010 ve 2011 yıllarında görev yapmış hiç bir yöneticinin seçimlere giremeyeceğini iddia etti.

GEÇİŞ DÖNEMİNDE YORUMLARIN FARKLI OLMASI NORMAL
Galatasaray'da bir geçiş dönemi olduğunu dile getiren Doğan, "Bu bir geçiş dönemi olduğu için, geçiş döneminde yapacağınız her türlü yorum kabul edilebilir. Benim yorumum ise geçici maddenin üyelere tanınan bazı hakların kısıtlanması durumunda bunların 2011 sonuna kadar geçerli olacağı şeklinde ama ben bunu biraz daha dar yorumluyorum. Üyelerin sosyal bölümlerden yararlanmak gibi hakları kısıtlanmışsa yeni tüzükte bunların geçerli olacağını ve 2011 sonuna kadar yararlanabileceklerini düşünüyorum" dedi.


BİR ÖNCEKİ YÖNETİMDE GÖREV YAPAN İSİMLER DE YASAKLI
İbra prosedürünü de anlatan Sedat Doğan, "Bizim eski tüzüğümüzde de bugünkü tüzükte de ibra prosedürü var. İbra edilmemenin neticeleri ikiye ayrılıyor. Eski tüzükte ibra edilmediğinizde döneminizi tamamlıyordunuz, fakat bir dahaki dönem aday olmamıyordunuz. Şimdi ise ibra edilmediğiniz zaman otomatikman seçime gidiyorsunuz. Benim yorumuma göre, buradaki olay tamamen üyelik hakkıyla değil ibra prosedürüyle alakalı. Tabiki arkadaşlarımız Cemal bey ve Haldun bey kulübe hizmet verdiler. Aday olmalarını isterim ama hukuki bir yorum yapılması gerekiyorsa, bence burada 2010 yılını ibra etmediğimize göre 2010 yılı içerisinde Galatasaray yönetim kurulunda yöneticilik yapmış olan arkadaşlarımızın hepsi ibra edilmediler. Biz sadece bu yönetimi değil, 2010 Mart ayında yaptığımız seçimler öncesindeki 3 aylık dönemde de görev yapan arkadaşlarımız da ibra edilmediler. Bu yasak, sadece Cemal ya da Haldun kardeşimi değil daha önceki yönetimde varolan Mümtaz Tahincioğlu, Faruk Bil gibi isimleri de kapsıyor" ifadelerini kullandı.


Eski tüzükte düşürme prosedürü olduğunu dile getiren Sedat Doğan, sözlerini şu ifadelerle bitirdi:"Normal bir genel kurulda, bunu bazı üyeler mali genel kurul olarak telaffuz ediyorlar ama olağan genel kurulda denetleme ve yönetim kurulu faaliyet raporları okunduktan sonra, mevcut üyelerin genel kurula katılmış üyelerin 10'da 1'inin yazılı isteği üzerine yönetim kurulun düşürülmesi için oylama yapılıyordu. Eski tüzüğümüzde bu vardı. Bu oylamanın müspet çıkması yani yönetimin düşürülmesi yönünde bir karar alınması durumunda genel kurulda o zaman yine bir seçime gidiliyordu ve düşürülmüş olan yönetim kurulu üyeleri de 1 dönem boyunca yani 2 yıl yapılan seçimlere katılamıyorlardı. Yeni tüzükte yeni seçilememek ve 3 yıl boyunca aday olamama durumu esasında başka bir yorum şeklinde eski tüzüğümüzde de vardı. Yani eski tüzüğün düşürülme maddeleri bugünkü ibra edilmeme ve seçime gidilme maddeleriyle hemen hemen aynıdır. Bu olaya ibra edilmeme olayı şeklinde bakmak lazım. Üyelerin haklarının kısıtlanmaması olarak bakılmaması lazım. Çünkü öyle bakarsanız o zaman 2011'in sonuna kadar düşürülme prosedürü de yürürlükte olması lazım. Çünkü o da bir üyenin hakkı. Yönetim kurulunu düşürme hakkına sahibim, o da 2011 sonuna kadar yürürlükte olması lazımdı. O uygulanmadığına ve bugünkü ibra prosedürü neticesindeki düşürülme uygulandığına göre, o zaman ibranın neticelere nasıl tarif edilmişse o şekilde uygulanması gerek."


Kaynak:Habertürk

Bu sarılmanın sırrı ne?

Attığı gol ve basına gönderdiği "ince mesajla" Avusturya maçına damga vuran Arda Turan neden golden sonra Okan Buruk'a koştu? Milli Takım İdari Koordinatörü Okan Buruk, Arda'nın gol sevincini kendisiyle paylaşmasının nedenini anlattı.

Avusturya karşısında iki resmi maçın ardından aldığımız galibiyet Türkiye'yi sevince boğarken tribünlerde ve sahada olan olaylar da galibiyet kadar gündeme damgasını vurdu. Protokol tribününde yaşananlar… Arda'nın basın tribününe gönderdiği “ince mesaj” ve yıldız futbolcunun attığı golden sonra sevincini Okan Buruk'la paylaşması…

Arda neden Okan Buruk'a koştu?

Merak edilen bu soruyu Milli Takım İdari Koordinatörü Buruk anlattı
"Ben Arda ile yaklaşık 1-1.5 aydır bu maçı konuşuyordum. Kendisi benim çok sevdiğim ve yakın olduğum bir kardeşim. Benim yanı sıra Hiddink hocamız, Oğuz hocamız da Arda'yı bu şekilde bu maça motive etmeye çok önceden başlamıştık. Milli takım aday kadrosuna aldığımızdan sonra da kendisiyle daha çok sık bir araya geldim. Çok kötü bir dönem yaşıyordu, hep eleştiriliyordu. Bende kendisine moral vermeye çalışıyordum. Hoca maç kadrosunu belirleyip Arda'yı 11'e aldıktan sonra maç günü sabahı da onu karşıma alarak, 'kardeşim gör bak bugün maçın yıldızı olacaksın, onu hissediyorum. İyi oynayacaksın hatta gol bile atacaksın. Bu maç benim için ayrı bir önem taşıyor, milli takımdaki ilk resmi maçım. Çok iyi bir maç çıkartacaksın bundan yüzde yüz eminim' dedim.

O da bana, 'Okan abi inşallah dediğin gibi bir maç çıkartırım. Gol atarsam koşup önce sana sarılacağım. Bana dua et, üzerimde çok yük var. İyi bir maça ihtiyacım var. Morale ihtiyacım var' dedi. Gerçekten onca sıkıntılı bir dönem geçirmesine rağmen iyi bir maç çıkarttı ve golünü de attı. Golden sonra da jest yaparak gelip önce yedek kulübesinde bana sarıldı. Bana, 'abi bu golü sana armağan ediyorum. Dediğin çıktı. Seni çok seviyorum' diyerek sahaya döndü. Bu maçla ilgili sevinci en fazla olanlardan biriyim. Hem ülkem adına, hem Arda adına hem kendim adıma. Benim ilk görev aldığım maç olması hasebiyle ayrı bir mutluluk yaşadım”

Sporx


Kaynak:Habertürk

'Gerçek rakip Türkiye'

Belçika basını, Türkiye'nin Avusturya'ya karşı dünkü 2-0'lık galibiyetini, "Türkiye, Avusturya'ya göre çok güçlüydü" diye yorumladı.


Belçika'nın kendi sahasında Azerbaycan'ı 4-1'le geçmesiyle moral bulan ülke basını, "gerçek rakipleri" Türkiye ile 3 Mayıs'taki karşılaşmanın önemini vurguladı.

La Libre gazetesi, Türk milli takımı teknik direktörü Guus Hiddink'in oyuncularına tekrar motivasyon kazandırdığını belirterek, Türkiye'nin bir sonraki Belçika karşılaşmasında beraberliğe oynayabileceğini savundu.

Flamanca yayımlanan Het Laatste Nieuws gazetesi, "Türkiye Avusturya'yı sildi" başlığını kullanırken Leekens'in "Türkiye'nin galibiyetini bekliyordum. Bize karşı verdikleri mücadeleyi ortaya koyamadılar. Azerbaycan karşısında hiç sarı kart görmememiz Türkiye maçı açısından çok önemliydi" görüşüne yer verdi.

2012 Avrupa Futbol Şampiyonası Elemeleri'nde A Grubu'nda yer alan Türkiye, 5 maçta 3 galibiyet ve 2 mağlubiyetle topladığı 9 puanla 3'üncü sırada bulunuyor. Grup lideri Almanya 5 maçta 5 galibiyetle 15 puan toplarken maç fazlasıyla ve 10 puanla ikinci sıradaki Belçika, oynadığı 6 karşılaşmada 3 galibiyet, 1 beraberlik ve 2 mağlubiyet aldı.


Kaynak:Habertürk

Barça'ya Messi'den kötü haber!

/ DIŞ HABERLER


Arjantin'in Kosta Rika ile oynadığı maç öncesi sakatlanan Messi'den kötü haber geldi. İspanya Ligi'nin Ronaldo'yla birlikte en golcü ismi olan Messi; Barça'yı, Villarreal deplasmanında yalnız bırakacak.


Messi, Shakhtar Donetsk ile oynanacak Şampiyonlar Ligi maçına büyük ihtimalle yetiştirileceği açıklandı.


Barcelona haftasonunda Villarreal deplasmanına çıkacak. Ezeli rakibi Real Madrid ise Sportig'le mücadele edecek.


Kaynak:Habertürk

Ersan Fener'i hiç istemiyor!


Milliyet gazetesinin haberine göre, hangi takıma gideceği yönündeki spekülasyonulardan bunalan Ersan'ın, Baskan Yıldırım Demirören ve Futbol Komitesi Başkanı Serdal Adalı ile görüşerek, “Beşiktas’tan başka takımda oynamam. Fenerhahçe’ye gitmek istemiyorum.  Bonservisim pahalı olursa gerekirse beni bir sene daha kiralayın. Burada çok mutluyum. Takımdaki her oyuncuyla çok iyi anlaşıyorum. Besiktas sayesinde milli takım düzeyine geldim. Bana bu kadar güvenen bir kulüpte oynamak benim için büyük bir onurdur” ifadelerini kullandığı ögrenildi.

Ersan Gülüm’ün, bu yaklaşımından oldukça memnun kalan siyah-beyazlı yönetimin genç oyuncuya, “Seni kiralık olarak değil, bonservisinle bu takımda görmek istiyoruz. Sağlığınla ilgilen ve bir an önce iyileş. Gerisini merak etme. Biz yönetinı olarak seni bu takı ma kazandırmak için gereken neyse yapacagı z” diyerek Ersan’ı motive ettikleri vurgulandı .

Besiktas Futbol Komitesi Baskanı Serdal Adalı’nın Sivasspor maçından sonra hem Ersan, hem de sözleşmesi seZon sonunda sona erecek olan Bobo’nun işlerini bitireceği bildirildi.


Kaynak:Habertürk

Avrupa'yı fethettik!

Türkiye (A) Milli Futbol Takımı'nın dün Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde 2-0 yendiği Avusturya Milli Takımı'nın ilk 11'inde iki Türk futbolcu yer aldı. Avrupa'da 4 ülkenin (A) Milli Takımında 11 Türk kökenli futbolcu bulunuyor.

Kadrosunda en çok yabancı futbolcuya yer veren ülkelerin başında Avusturya geliyor. Son yıllarda Avusturya Milli Takımı'nda 5 Türk kökenli futbolcu oynadı.

(A) Milli takımla oynanan maçta Ekrem Dağ (Beşiktaş) ve Yasin Pehlivan (Rapid Wien-Avusturya), Türkiye'ye karşı Avusturya forması giydi. Avusturya'nın bir diğer Türk oyuncusu Ümit Korkmaz (Vfl Bochum-Almanya) ise yedekler arasında şans buldu.

Avusturya Milli Takımı'nda bu 3 oyuncu dışında, Türk kökenli Veli Kavlak (Rapid Wien-Avusturya) ve Ramazan Özcan (Hoffenheim-Almanya) da son yıllarda forma giydi.

İSVİÇRE
İsviçre, Avusturya'nın ardından (A) Milli Takım kadrosunda en çok Türk kökenli oyuncu bulunduran milli takımlar arasında bulunuyor.

İtalya'nın Udinese takımında oynayan Gökhan İnler ve Almanya'nın Bayer Leverkusen takımında oynayan Eren Derdiyok, son yıllarda İsviçre Milli Takımı'nda düzenli olarak ilk 11'de oynayan oyuncular arasında.

Hakan Yakın (Luzern) da İsviçre Milli Takımı'nda forma giyen Türk kökenli oyuncular arasında yer alıyor. Hakan Yakın'ın ağabeyi Murat Yakın da 1994-2004 yıllarında yaklaşık 50 milli maçta İsviçre forması giydi.

MESUT VE SERDAR
Real Madrid'in bu sezon başında kadrosuna kattığı Mesut Özil, Türkiye dışında bir milli takımın formasını giyen en ünlü Türk kökenli futbolcu olarak biliniyor.

11 Şubat 2009'daki Norveç maçından beri Almanya Milli Takımı'nın formasını giyen Mesut, şu ana kadar 23 kez Almanya Milli Takımı'nda oynadı.

Stuttgart'ta oynayan Serdar Taşçı da Almanya Milli Takımı'nda oynayan bir diğer Türk kökenli futbolcu. Almanya Milli Takımı'nda ilk olarak 11 Ağustos 2010'daki Danimarka maçında forma giyen Taşçı, şu ana dek 14 kez Almanya (A) Milli Takımı'nda oynadı.

LİECHTENSTEİN MİLLİ TAKIMI'NDA BİR TÜRK
Bank Asya 1. Lig takımlarından Mersin İdmanyurdu'nun kalecisi Cengiz Biçer ise, Avrupa futbolunun zayıf ülkelerinden Liechtenstein'ı tercih etti.

24 yaşındaki Biçer, Liechstenstein'ın geçen yıl İzlanda ile oynadığı hazırlık maçında bu ülkenin formasını giydi.

Takımda şu ana dek bir kez İzlanda maçında forma şansı bulan Biçer, Liechtenstein'ın Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde I Grubu'nda dün Çek Cumhuriyeti'ne 2-0 mağlup olduğu maçta da yedekler arasında yer aldı.

Bu oyuncuların dışında, Hollanda'da AGOVV Apeldoorn forması giyen Türk kökenli oyuncu Uğur Yıldırım da Hollanda Milli Takımı'nda 2005'te tek maçta forma giydi.

Türk kökenli İsveçli Kennedy Bakırcıoğlu da 14 kez İsveç Milli Takımı forması giydi. İspanya'nın Racing Santander takımında oynayan Bakırcıoğlu, son olarak 2008'de İsveç (A) Milli Takımı'nda oynama şansı buldu.


Kaynak:Habertürk

Yobo'dan Everton'a ret!

Fenerbahçe'nin sezon sonuna kadar kiraladığı Yobo, Everton'a dönmek istemediğini açıkladı.


30 yaşındaki Njeryalı defans oyuncusu Merseyside ekibine gitmek istemediğini söylerken, "Everton'la 3 yıllık sözleşmem bulunuyor ve Fenerbahçe'de sadece kiralığım. Geleceğime karar vermek için sezon sonuna kadar bekleyeceğim; ancak bana kalırsa Everton'a dönmeyeceğim" dedi.


Sezon sonuna kadar bekleyeceğini dile getiren Yobo, "Şimdilik Fenerbahçe ve milli takımdaki kariyerime konsantre olmak istiyorum" şeklinde konuştu.


Everton menajeri David Moyes'in takımın başına geçtikten sonra ilk transferi olan ve 2002'de takıma katılan Yobo, eski takımıyla çıktığı 250 maçla ilgili olarak da "Bazen hayatta başka yönlere gitmeniz gerekebilir. Everton'da 8 sezon geçirdim ve her anından zevk aldım. Hala oradaki anlarımın heyecan verici olduğunu biliyorum. 2010 Milletler Kupası'nda oynamamdan dolayı Everton'daki yerimi kaybettiğimi zannediyorum" ifadelerini kullandı.


Kaynak:Habertürk

Yakışır size!

Primlerinin bir bölümünü altyapı ve personele dağıtan oyuncuların, bir başka jesti daha ortaya çıktı. Futbolcuların hayır kurumlarına da isimleri saklı kalmak kaydıyla ödeme yaptıkları öğrenildi.

Fanatik gazetesinin haberine göre her geçen gün Fenerbahçeli futbolcuların kapalı kapılar ardındaki jestlerinden biri daha gün yüzüne çıkıyor...

Daha önceleri aldıkları maç primlerinin bir bölümünü altyapı oyuncularına ve ihtiyacı bulunan kulüp personeline dağıttığı bilinen Sarı-Lacivertli yıldızların hayır kurumlarını da es geçmediği öğrenildi. Kaptan Alex ve yerli oyunculardan Emre, Semih ve Gökhan Gönül’ün önderlik ettiği organizasyon kapsamında, alınan ekstra paralar bir havuzda toplanıyor. Ortaya çıkan meblağ daha sonra ülkemizdeki farklı hayır kurumlarına isimler ve verdikleri rakamlar saklı olmak kaydıyla bağış olarak gönderiliyor.

KOCAMAN DESTEK!
Bu durum kulüp bünyesindeki altyapı oyuncularını ve futbolculara oranla çok daha düşük ücretler kazanan personeli kelimenin tam anlamıyla göklere çıkarıyor. Ayrıca teknik direktör Aykut Kocaman’ın da bu örnek davranışları sebebiyle oyuncularını kutladığı ve kendi alacaklarından da katkıda bulunduğu edinilen bilgiler arasında.


Kaynak:Habertürk

Kazım sürekli küfür etti

HTSPOR


İdari Menajer Hasan Çetinkaya’nın KazımKazım’a olan tepkisi hala bitmiyor.
Çetinkaya, Kazım’ın derbide kendilerine sürekli küfürler ettiğini iddia ederek, “4. ve yardımcı hakemi ‘hocamgörmüyor musunuz?’ diye uyardım. Devre arasında da
orta hakeme Kazım’ı şikayet ettim ancak bana ‘Görmedim, görseydim oyundan
atardım’ dedi” ifadesini kullandı.


Kaynak:Habertürk

Haftanın hakemleri açıklandı!

Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu tarafından yapılan açıklamaya göre, Fenerbahçe ile Bursaspor arasındaki haftanın önemli maçını Kuddusi Müftüoğlu yönetecek.

Süper Lig'de 27. haftada oynanacak karşılaşmalarda görev alacak hakemler şunlar:

2 Nisan Cumartesi:
14.00 Kardemir Karabükspor-Gaziantepspor: Fırat Aydınus
16.00 Sivasspor-Beşiktaş: Bünyamin Gezer
17.00 Ankaragücü-Eskişehirspor: Tolga Özkalfa
19.00 Trabzonspor-Konyaspor: Cüneyt Çakır

3 Nisan Pazar:
14.00 Manisaspor-Gençlerbirliği: Serkan Çınar
16.00 Kayserispor-Kasımpaşa: İlker Meral
17.00 İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Bucaspor: Barış Şimşek
19.00 Fenerbahçe-Bursaspor: Kuddusi Müftüoğlu

4 Nisan Pazartesi:
20.00 Medical Park Antalyaspor-Galatasaray: Özgür Yankaya


Kaynak:Habertürk

Hiddink de şaşırdı!

Avusturya galibiyeti sonrası “Tekrar sürücü koltuğundayız” diyen Milliler’in hocası, oyun içerisinde belli bölümleri anlamadığını belirtip “İlk golü attıktan sonra sebebini DVD’den çözeceğim bir nedenle geri çekildik” eleştirisi getirdi

Milli Takım Teknik Direktörü Guus Hiddink galibiyet sonrası dümene geçti, keyfi yerine geldi, soyunma odasında futbolcuları alkışlarla kutladı. Basın toplantısında da karışık hale gelen duygularını anlattı.

İşte Hollandalı teknik adamın sözleri:

MAÇ YORUMU:
Daha önce yaptığımız açıklamalarda galip gelerek sürücü koltuğunda oturmamız gerektiğini söylemiştik. Tekrardan sürücü koltuğundayız. Ancak bu açıklamaların takım üzerinde baskı oluşturduğunu gördük. İlk 20- 25 dakikada sergilediğimiz oyunu beğendim. Golden sonra geriye çekilme durumumuz oldu. Sebeplerini DVD’den tekrar izleyip öğreneceğim bir geriye çekilme oldu. İkinci golü atma şansımız varken geriye çekildik. Rakip fırsatlar yakaladı ama çok tehlikeli değildi. Gökhan zor bir pozisyonda güzel ve önemli bir gol attı. Son dakikalarda neler olabileceğini bilemezdik. Son bölümde kötü oyundan dolayı bir tampon vurması olabilirdi ama olmadı.

BELÇİKA MAÇI:
Artık rotamızı Haziran ayına (Belçika maçı) çevirdik. Keşke bir sonraki maçı yakın zamanda oynasaydık. Uzun süreçten dolayı kendimi biraz huzursuz ve sabırsız hissediyorum.

YENİLENEN TAKIM:
Aramıza başka oyuncular da katılabilir. Bu takımın hala öğrenme sürecinde olduğunu unutmalıyım. Biraz daha kontrollü olmamız gerekiyor. İlk yarım saatlik oyun ilerisi için umut verici. İlk yarım saatlik oyunu 90 dakikaya yaymayı herkes ister ama bu her zaman mümkün olmuyor.

HTSPOR/ Senad OK


Kaynak:Habertürk

Federasyon geri adım atmayacak!

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Karabıyık, ''Kulüplerimizin uluslararası başarılarını çok önemsiyorum, ama milli takımların başarısı da çok önemli. Bu nedenle yabancı oyuncu sayısındaki kısıtlama kararımız değişmeyecek'' dedi.

Avrupa Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu, 5 yabancı oyuncusu bulunan Fenerbahçe Acıbadem'in değil 3 yabancı oyuncusu olan Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom'un kazandığı hatırlatılarak, bu konudaki görüşünün sorulması üzerine şöyle yanıtladı:

''Bizim görüşümüz hep makul sayıda yabancı bulunması yönünde oldu. Bu sayıyı serbest bırakmaya kesinlikle karşıyız. Geçen sezon sahada 3, yedek kulübesinde ise 1 yabancı oyuncuya izin vardı. Bu sezon bunu düşürdük ve 3 yaptık. Bazıları Avrupa'da başarı için fazla sayıda yabancıyı gerekli görüyor. Onlar da haklı olabilir, ancak bu, olmazsa olmaz değildir. Geçen yıl Volley Bergamo 2 yabancı ile Avrupa şampiyonu oldu, Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom bu yıl 3 yabancıyla şampiyonluğa ulaştı. 5 yabancıyla da şampiyon olunabilir. Bu da bir yol, ama 'fazla sayıda yabancı olmazsa şampiyon olunmaz, mutlaka 5-6 yabancı olmalı' görüşü yanlış. Zira Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom da bunu göstermiş oldu.''

Finalde Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom'a yenilerek Avrupa 2'ncisi olan Rabita Bakü'nün 11-12 yabancı oyuncu bulunduğuna dikkati çeken Karabıyık, ''Aynı şekilde Fenerbahçe Acıbadem de 5 yabancıyla 3. oldu. Bunlar da büyük başarılar. Bu konuda tek, kesin bir doğru olmadığını söylüyorum. Kulüplerimizin uluslararası başarılarını çok önemsiyorum, ama milli takımların başarısı da çok önemli. O bakımdan bu kısıtlama kararımız değişmeyecek'' dedi.

-''HAYALİNİ KURDUĞUMUZ BİR NOKTAYA GELDİK''-
Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom'un, neredeyse 30 yıldır Türk voleybolunda yer aldığına işaret eden Karabıyık, ''Avrupa'da zaten çeşitli başarıları vardı, şampiyonlar ligi şampiyonluğu eksikti. Onu da aldılar ve bize büyük gurur yaşattılar'' değerlendirmesini yaptı.

Fenerbahçe Acıbadem ve Eczacıbaşı Vitra için de aynı şeylerin söylenmesi gerektiğini ifade eden Karabıyık, sözlerini şöyle sürdürdü:

''3 Türk takımı, Avrupa'nın en iyi 6-7 takımının arasına girdi. Eleme sürecinde eğer takımlarımız birbirini elemeseydi, belki dörtlü finallere 3 takımla katılmış olacaktık. Bir önceki etapta Vakıfbank Güneş sigorta Türk Telekom, Eczacıbaşı Vitra'yı eledi, yarı finalde de Fenerbahçe Acıbadem'i yendi. Final maçlarında ise her 2 takımımız da maçlarını kazanarak biri şampiyon, diğeri 3. oldu. Avrupa arenasında 3-4 yıl önce hayalini kurduğumuz noktaya gelmiş durumdayız. Kulüplerimizin bu başarısında emeği geçen herkesi kutluyorum.''

-''FENERBAHÇE ACIBADEM ÜZÜNTÜ DUYDU AMA...''-
Fenerbahçe Acıbadem'in doğal olarak üzüntü duyduğunu dile getiren Erol Ünal Karabıyık, ''Bana göre kesinlikle üzülecek bir durum yok. Başarının, başarı olarak nitelendirilmesi kalıcılıkla çok ilintili. Bir kulüp eğer Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde bir yıl final oynayıp 2. oluyor, diğer yıl tekrar dörtlü finallere kalıp 3. oluyor ve Avrupa'nın 5-6 takımı içinde süreklilik arz eder şekilde yer alıyorsa, bu, o kulübün ve o ülke voleybolunun başarılı olduğunun göstergesidir'' ifadelerini kullandı.

Voleybol Federasyonu Başkanı Karabıyık, yakın zamana kadar dörtlü finallere 2-3 takımla katılan İtalya'ya gıptayla baktıklarını kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı:

''Biz ise öyle bir süreçten geldik ki...Lige katılma kotamız 1'di ve ancak 2 adet wild card (serbest katılım hakkı) ile bunu 3'e çıkarıyorduk. 2007'de 3 takımlı bir süreci başlattık. Bu yıl da 2 takımımız kendi hakkıyla, 1 takımımız wild card ile katıldı. 3 takımımız da son 7'ye kaldı. Biri 3., diğeri şampiyon oldu. Tüm bunlar 3-4 yıl önce 'acaba olur mu' diye hayal ettiğimiz şeylerdi. Emeği geçen herkesi tekrar gönülden tebrik ediyorum'' diye konuştu.


Kaynak:Habertürk

Ayrılmamı siz istediniz!

HTSPOR


Marsilya’dan ayrılması nedeniyle kendisini suçlayan başkan Dassier ve teknik direktör
Deschamps’a bu sözlerle yüklenen Niang, “Oysa onlardan çok fazla bir şey de
istemedim” dedi

Mamadou Niang, Fransa’nın Canal Plus kanalına konuştu. Zamansız bıraktığı için
kendisini suçlayan Marsilya Başkanı Jean-Claude Dassier ve teknik direktör Deschamps’ın açıklamalarına cevap veren Niang, “Başkan benim Marsilya’da kalmam
için neler istediğimi biliyordu. Kalmak istemiştim ancak bana açıkça kulübün
şartlarımı kabul etmeyeceği söylendi. Çok da bir şey istememiştim, önceki yıldan farklı olarak fazla talebim olmadı. Gaby ve Lucho ile gayet mutluydum” ifadelerini kullandı.

‘F.BAHÇE’NİN OLANAKLARI İMKANSIZ’
Sarı-Lacivertli takımdaki durumunu ve hakkında çıkan transfer dedikodularını da
değerlendiren tecrübeli oyuncu, “Umarım Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi’ne katılabilir.
Burada kendimi çok iyi hissediyorum. Kulübün inanılmaz olanakları var ve camiadan destek görüyoruz. Premier Lig’in hayalim olduğu doğru ancak bir yere gideceğimi düşünmüyorum. Yaşım 31 ve her yıl başka bir kulübe gidemem. Fenerbahçe’ye gelirken hedefim 1 yıl oynamaktan daha fazlasıydı” şeklinde konuştu.


Kaynak:Habertürk

Üç ayda tavan yaptı!

Fenerbahçe'deki yükselişinin yanı sıra Brezilya Milli Takımı'nda da yıldızlaşan Andre Santos, başta İspanyol kulüpleri olmak üzere birçok takımın transfer listesine girdi

Sabah gazetesinin haberine göre Sezon başındaki performansıyla yokları oynayan, verdiği röportajda da Aykut Kocaman'ı eleştiri yağmuruna tutan Andre Santos, Ocak'tan itibaren grafiğini yükseltti.

Sarı-lacivertli takımın galibiyet serisinde pay sahibi olan başarılı sol bek, Brezilya Milli Takımı'ndaki oyunu ve asistleriyle de yıldızlaştı. Santos'un bu yükselişi, hakkındaki transfer spekülasyonlarını beraberinde getirdi.

İspanya'da başta Real Madrid ve Barcelona olmak üzere, birçok kulübün transfer listesinde bulunuyor. Almanya'da da Werder Bremen ve Wolfsburg'un Brezilyalı'yla ilgilendiği gelen haberler arasında. Santos'un kişisel tercihinin ise İspanya Ligi olduğu öğrenildi.

12 MİLYON EURO İDDİASI
Fenerbahçe'ye 6 milyon Euro'ya transfer olan, 2014 Haziranı'na kadar sözleşmesi bulunan oyuncunun piyasa değerinin 12 milyon Euro civarında olduğu konuşuluyor.


Kaynak:Habertürk

Lebron yetmedi!

NBA'de dün gece oynanan 4 maçla devam edildi.

NBA'in bu sezon en kötü galibiyet yüzdesine sahip olan takımı Cleveland Cavaliers, evinde konuk ettiği Miami Heat'i 102-90 yenmeyi başardı.

Sezon başında 7 yıl formasını giydiği Cavaliers'den Miami Heat'e transfer olması nedeniyle Cleveland seyircisi tarafından hoş karşılanmayan Lebron James'in eski takımına karşı ''triple-double'' yapması da mağlubiyeti engellemedi. Lebron maçı, 27 sayı, 12 asist ve 10 ribauntla tamamladı.

Cavaliers'da en skorer isim 21 sayı, 12 ribauntla ''double-double'' yapan J.J. Hickson oldu. Cavaliers'da Anthony Parker 20, Ryan Hollins 13 sayı attı. Böylece Cavaliers bu sezonki 15. galibiyetine ulaştı. Cleveland ekibinin 58 mağlubiyeti bulunuyor.

Heat'de ise Lebron'un ardından en çok sayı atan oyuncu 24 sayıyla Dwyane Wade oldu. Miami ekibinde Mike Bibby 23, Chris Bosh 10 sayı kaydetti.

Gecenin maçlarında şu sonuçlar alındı:
New Jersey Nets - Houston Rockets:              87-112
Oklahoma City Thunder - Golden State Warriors: 115-114 (uzatmada)
Sacramento Kings - Phoenix Suns:               116-113
Cleveland Cavaliers - Miami Heat:              102-90


Kaynak:Habertürk

Yaramı mahkeme kararı onaramaz

Galatasaray’da genel kurul tarafından idari yönden ibra edilmedikleri için üzüntü yaşayan 2. Başkan Işın Çelebi, “Bu insanları Allah’a havale ediyorum” dedi. Çelebi, şu açıklamayı yaptı: “Galatasaray için başta Türk Telekom Arena Stadı, Riva, birleşme ve
finansal yeniden yapılandırma olmak üzere yaptığım tüm hizmetler ve harcadığım
emeğe karşılık, genel kurulda son derece önyargılı bir kesimin kulübümüzün değerlerine aykırı davranışı, gösterdikleri şiddet, vafasızlık ve haksızlığın açtığı yaralar, hiçbir zaman mahkeme kararlarıyla onarılamaz. Bu nedenle mahkemeye hiçbir şekilde başvurmayı uygun bulmuyorum. Bu insanları Allah’a havale ediyorum.”


Kaynak:Habertürk

Milliler'e rekor prim!

TFF Başkanı Mahmut Özgener, maçtan sonra NTV mikrofonlarına 'Soyunma odasında yendik mi herkesin neşesi yerinde oluyor. Biz espri yaptık onlar yaptı' dedi.

Özgener'in Arda Turan'la yaptığı esprili diyaloglar şöyle gelişti...

Akşam gazetesinin haberine göre Özgener, Avusturya maçının ardından yönetici arkadaşları Lutfi Arıboğan, Levent Kızıl, Servet Yardımcı, İstanbul Büyükşehir Belediyespor Başkanı Göksel Gümüşdağ ve Antalyaspor Başkanı Hasan Akıncıoğlu ile birlikte soyunma odasına gitti. Ay-Yıldızlı futbolcular, TFF yöneticilerini alkışlarla karşıladı. Yöneticiler ile futbolcular birbirlerine sarılırken, Arda Turan ile Başkan Özgener arasında şu diyalog geçti:

ARDA: Primi artır Başkan.
ÖZGENER: Bakarız
ARDA: (Esprili bir dille) Başkan kazandık, tarih yazdık primi artır.
ÖZGENER: Bakarız Arda.
ARDA: Başkanım 100 bin euro yapalım.
ÖZGENER: Bakarız Ardacığım, sen yeter ki hep böyle ol.

Prim sistemi gereği TFF yönetimi, Avusturya maçının galibiyetine 50 bin lira prim verecekti. Milli Takım'ın yüksek performansı ve Arda Turan'ın esprilerinin ardından TFF yönetiminin prim miktarını 150 bin liraya (75 bin euroya) çıkarması bekleniyor


Kaynak:Habertürk

Değişmez armada!

HTSPOR

Son 4 yılda G.Saray’a tam 44 isim gelip gitti. Ancak fiziği ve hırsıyla ön plana çıkan milli yıldız Servet’i kimse yerinden oynatamadı. Defansta 11 farklı partner ile oynadı ama istikrarı ile hep ön plana çıkan isim oldu


Galatasaray bu sezon hem idari, hem de sportif açıdan çok kötü günler yaşıyor. Sarı-Kırmızılılar 13 yenilgi ile tarihinin rekorunu kırarken, muhaliflerin mali kongrede Başkan Adnan Polat’ı idari yönden ibra etmemesi de kulübü tem anlamıyla bir kaosun içerisine itti.

İşte Cimbom’da bunlar yaşanırken öyle bir isim var ki, tam 4 yıldır sergilediği futbol ve istikrarla hep ön planda oldu. Hocalar değişti, zaman zaman yedek kulübeye çekilse de yine de Servet Çetin ‘değişmez’ isim oldu.

2007’de Sivasspor’dan transfer edilen ‘Türkücü Baba’, Cimbom’da 4 sezon içinde tam 44 transfer yapılmasına ve devamlı olarak partneri değişmesine karşın yerini kaybetmedi. Fiziği ve hırsıyla ön plana çıkan Servet’in forma giydiği dönemde Sarı-Kırmızılı takımda tam 11 farklı isimle yan yana mücadele etti.

İşte Aslan’da Servet’in partnerleri: Song, Bouzid, Emre Aşık (futbolu bıraktı), Fernando Meira, Semih Kaya, Emre Güngör, Lucas Neill (yeni sözleşme teklif edilmedi), Gökhan Zan (yeni sözleşme teklif edilmedi), Mehmet Topal, Hakan Balta (oynuyor), Lorik Cana (oynuyor).


Kaynak:Habertürk

Bunu da yazın!

HTSPOR

Arda attığı gol sonrası basın tribününe işaret yaparak, “Bunu da yazın” dedi. Daha önce Emre Belözoğlu’nun Macaristan maçında yaptığı çirkin hareket uzun süre konuşulmuştu.

Galatasaray kaptanı Arda Turan’ın, Avusturya karşısındaki davranışı attığı gol kadar konuşuldu.

Yıldız futbolcu, Hakan Balta’nın taç atışında topu iki rakibinin arasından iyi kurtarıp edip şık bir şutla kaleciyi avlayarak Avusturya filelerini havalandırdı. Büyük bir mutluluk yaşayan Arda, sevincini Milli Takım İdari Koordinatörü Okan Burak’la paylaştı. Daha sonra Arda, eliyle avucuna yazı yazar gibi basın tribününe bir işaret yaptı. Bu sırada dudaklarından “Bunu da yazın” ifadesi okundu.

Son dönemde sakatlığının uzun sürmesi ve bir türlü tam olarak sahalara dönememesinin yanı sıra özel hayatıyla da eleştiri alan Arda Turan, G.Saray’ın ligdeki tarihi başarısızlığı nedeniyle hedef tahtası haline gelmişti. Bu davranışının altında kendisine yönelik eleştirilerin yattığı ifade edildi.

Öte yandan Arda ile yakın arkadaş olan Emre Belözoğlu da daha önce basın mensuplarına çok çirkin bir hareket yapmış, bu uzun süre gündemden düşmemişti. Fenerbahçeli futbolcu, 12 Eylül 2007’de İnönü Stadı’nda 3-0 kazandığımız Macaristan maçının ardından basın mensuplarına dönüp ‘kol’ hareketi yapmış, bu davranış büyük tepki almıştı.


Kaynak:Habertürk

Ayıp hareketleri uygun görmüyorum

HTSPOR


Hiddink, Arda Turan’ın basın tribününe yaptığı hareketini görmediğini, Saracoğlu’nda basın bölümünün nerede olduğunu bile (!) bilmediğini söyledi. Hollandalı hoca, “Arda’nın yedek kulübesine koşarak gol sevincini arkadaşlarıyla paylaştığını gördüm. Ama duygularımızı kontrol etmemiz gerekiyor. Ayıp hareketleri uygun bulmuyorum. Emre’nin G.Kore maçındaki hareketini doğru bulmadığımı da dürüstçe söylemiştim. Bugün ayrıca rakip kaleciye atılan yabancı maddeleri hoş bulmadığımı söylemek istiyorum” diye konuştu.


Kaynak:Habertürk

Beni bölmek istediler!

HTSPOR
(Bir yabancı gazetecinin Türkiye’ye çok sık gelmediği yönündeki basın eleştirileri için): Benim hem burada hem Avrupa’nın diğer liglerinde oyuncuları izlediğimi biliyorlardı. ‘İlla ki Türkiye’de olacak’ diye bir baskı yapıldı ve yönlendirme oldu. Ama Türkiye’de forma giyen oyuncuları izlemek kadar Avrupa’da futbol oynayan oyuncuları izlemem gerekiyor. Basın beni ikiye bölüp bir yanımı Türkiye’de bırakmak diğer yanımı Avrupa’ya göndermek istedi. Buradan haber vermek istiyorum. Oyuncu izlemek için başka bir ülkeye gideceğim. Sadece A Milli Takım için değil A2 takım için de oyuncu bakacağım.


Kaynak:Habertürk

Yeni dönem şekilleniyor!


Galatasaray'da Pazar günü yapılan yıllık olağan genel kurul tarihe geçti. Adnan Polat ve yönetimi mali yönden ibra edilip, idari yönden onay alamazken gözler yeni döneme çevrildi.


Galatasaray'a yakın kaynaklardan alınan haberlere göre, geniş kabul gören bir yönetim oluşturacak olan Ünal Aysal'ın yeni dönemde başkan olacağına kesin gözüyle bakılıyor. Yeni yönetimin oluşturulması için de çalışmalar başladı. İlk olarak daha önce, "Başkanlık seçimlerine kimsenin listesinde girmek yerine tek başına girerim" diyen Ali Dürüst yeni yönetimde de yer alacak. Hala yönetime girip girmemesi konusunda soru işaretleri taşıyan Ali Dürüst'ün ikna edilmesi için İnan Kıraç, Ünal Aysal ve Adnan Öztürk harekete geçti. Bu üçlü önümüzdeki günlerde Ali Dürüst'le yemekte buluşup onun da yönetime girmesi için ikna edecek. 


YENİ YÖNETİMDE KİMLER OLACAK?
Yeni yönetimde yer alacak isimlerden bazıları da belli oldu. Buna göre; Ünal Aysal'ın başkanlığını yapacağı yönetimde; Semih Haznedaroğlu, Ali Dürüst, Adnan Öztürk, Ali Gürsoy, Refik Arkan ve Celal Gürcan yer alacak.


Kaynak:Habertürk

Arda geldi, dertler bitti!

TÜRKİYE - AVUSTURYA KARŞILAŞMASININ TÜM AYRINTILARI ve DETAYLI İSTATİSTİKLERİ HTSPOR ARENA'DA. HTSPOR ARENA'YA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN

Ay-Yıldızlılarımız, EURO 2012 Grup Elemeleri 5. maçında Avusturya'yı Şükrü Saracoğlu'nda Arda Turan ve Gökhan Gönül'ün golleri ile 2-0 mağlup etti.

 Galeri için tıklayınız...

Maça çok etkili başlayan Millilerimiz, ilk dakikadan itibaren oyunu Avusturya sahasına yıktı. 4. dakikada Burak ile yüzde yüzlük bir gol pozisyonundan yararlanamayan Ay-Yıldızlılarımız, gol için baskısını sürdürdü.

ARDA KİLİDİ AÇTI
28. dakikada Arda Turan'ın kendi yarattığı bir pozisyon sonrası yıldız futbolcu topu ağlara göndererek Millilerimiz'i 1-0 öne geçirdi. Arda Turan attığı golle Millilerimiz'in 4 maçlık golsüzlüğüne de son vermiş oldu.

Bu golden sonra yine ikinci gol için bastıran Türkiyemiz, Maierhofer'in kafası ile büyük tehlike atlattı ve ilk 45 dakika bu sonuçla sona erdi.

GÖKHAN SOLLA VURDU
İkinci yarıda da gol için bastıran Millilerimiz, 77. dakikada Semih'in pasında Gökhan Gönül'ün sol ayağıyla attığı golle durumu 2-0'a getirdi.

VOLKAN İPTEN ALDI
Oyundaki skor avantajını iyice eline geçiren Ay-Yıldızlılarımız, Hakan Balta'nın bir anlık hatası sonucu golle burun buruna geldi ancak penaltıda Hoffer'in atışını kurtaran Volkan Demirel, Türkiyemiz'i deyim yerindeyse ipten alan isim oldu.

İlerleyen dakikalarda başka pozisyon olmadı ve Türkiyemiz, sahadan 2-0'lık galibiyetle ayrılarak A Grubu'nda ikinciliğe yükseldi.

TÜRKİYE: 2 - AVUSTURYA: 0

STAT: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu
HAKEMLER: Pavel Kralovec, Miroslav Zlamal, Martin Wilczek (Çek Cumhuriyeti)

TÜRKİYE: Volkan, Gökhan, Servet, Serdar, Hakan, Hamit, Selçuk, Nuri, Arda  (Dk. 88 Mehmet Topal), Mehmet Ekici (Dk. 63 Mehmet Topuz), Burak (Dk. 72 Semih)
TEKNİK DİREKTÖR: Guus Hiddink

AVUSTURYA: Macho, Ekrem Dağ, Dragovic, Pogatetz, Fuchs, Alaba, Baumgartlinger (Dk. 46 Hoffer), Scharner, Yasin Pehlivan (Dk. 57 Ümit Korkmaz), Harnik (Dk. 69 Arnautovic), Maierhofer
TEKNİK DİREKTÖR: Dietmar Constantini

GOLLER: Dk. 28 Arda, Dk. 77 Gökhan (Türkiye)
SARI KARTLAR: Dk. 13 Pogatetz, Dk. 73 Fuchs, Dk. 90 2 Schaner (Avusturya), Dk. 83 Mehmet Topuz (Türkiye)

İLK YARIDAN POZİSYONLAR
4. dakikada Selçuk İnan'ın kendi yarı sahasından verdiği uzun pasta Avusturya defansının arkasına sarkan Burak Yılmaz, kaleciyle karşı karşıya kaldı. Bu oyuncunu kaleciyi de çalımladıktan sonra sol çaprazdan şutunda, meşin yuvarlak direğe çarparak auta gitti.
6. dakikada Mehmet Ekici'nin önüne bıraktığı topa ceza sahasının hemen dışında Hamit Altıntop'un sert şutunda, kaleci Macho meşin yuvarlağı tokatlayarak kornere çeldi.
11. dakikada çalımlarla ceza sahası önüne kadar gelen Alaba'nın şutu istediği gibi olmayınca, top yandan farklı olarak auta çıktı.
21. dakikada sağdan Mehmet Ekici'nin kullandığı kornerde, kale önüne inen topu Arda, kafayla yakın mesafeden üstten auta göndererek, önemli bir fırsatı değerlendiremedi.
23. dakikada sağ kanatta çizgiye kadar inen Harnik'in çıkardığı topu ceza sahası önünde kontrol eden Alaba, ceza sahasına girdikten sonra şutunu çekerken, meşin yuvarlak üsten az farkla auta çıktı.
28. dakikada Arda, milli takımı 1-0 öne geçiren golü attı. Hakan'ın kullandığı taç atışı sonrası sol çaprazda topu kontrol eden Arda, bir anda iki Avusturyalı futbolcuyu oyundan düşürerek, ceza sahasına girdi. Önündeki boşluğu iyi kullanan Arda, yerden sert bir vuruşla meşin yuvarlağı uzak köşeden ağlarla buluşturdu: 1-0.
45. dakikada yapılan uzun ortada ceza sahası içinde iyi yükselen Maierhofer'in kafa vuruşunda, top kaleci Volkan'ın ellerinde kaldı.

İKİNCİ YARIDAN POZİSYONLAR
58. dakikada sağdan Mehmet Ekici'nin ortasında, ön direkte iyi yükselen Burak'ın kafa vuruşu sonrası top üstten auta çıktı.
64. dakikada sağdan Servet'in ortasında Avusturya defansının uzaklaştırmaya çalıştığı top ceza sahası önüne düşerken, Nuri'nin plase şutunda kaleci Macho yatarak meşin yuvarlağı kontrol etti.
70. dakikada yaklaşık 35 metreden Fuchs'un kullandığı serbest vuruşta, kaleci Volkan, üzerine gelen topu tokatlayarak kornere gönderdi.
77. dakikada Gökhan'ın attığı golle milli takımı 2-0 üstünlüğe taşıdı. Semih'in pasıyla sağ kanatta çaprazda hareketlenen Gökhan'ın önündeki savunma oyucusunu da geçtikten sonra yaptığı vuruşta, meşin yuvarlak yan direğin hemen yanından ağlara gitti: 2-0
84. dakikada ceza sahası içinde Hakan'ın Hoffer'e müdahalesi sonra hakem Pavel Kralovic penaltı kararı verdi.
85. dakikada Maierhofer'in kullandığı penaltı vuruşunda, kaleci Volkan, sağına gelen topu mükemmel bir refleksle kurtarmayı başardı.


Kaynak:Habertürk

29 Mart 2011 Salı

Yok böyle maç!



EURO 2012 Grup Elemeleri E Grubu'nda Hollanda sahasında Macaristan'ı 5-3 mağlup etti. Portakallar bu sonuçla 6'da 6 yaptı.

13. dakikada Van Persie'nin attığı golle Hollanda soyunma odasına 1-0 önde gitti.

MACARLAR ŞOKE ETTİ
İkinci yarıya müthiş başlayan taraf Macaristan oldu. 46'da Rudolf ile eşitliği yakalayan Macarlar, 50'da Zoltan Gera'nın golüyle 2-1 öne geçti.

14 DAKİKADA 3 GOL
Ancak Hollanda 61. dakikada Sneijder'in sayısı ile maça yeniden ortak oldu. 73. dakikada Van Nistelrooy'un golü ile maçta bir kez daha öne geçen Portakallar, 'tam rahatladım' derken 2 dakikada sonra Gera'nın golüne engel olamadı ve mücadele 3-3 oldu.

KUYT İŞİ BİTİRDİ
Bu golden de 3 dakika sonra sahneye çıkan Kuyt önce 78'de ardından da 81'de attığı iki golle Hollanda'ya 5-3'lük galibiyeti ve 3 puanı getiren isim oldu.

Bu sonucun ardından Portakallar 6'da 6 ve 18 puanla liderliğini sürdürürken, Macaristan ise 9 puanla üçüncü sırada kaldı.


Kaynak:Habertürk

Baros sahnede!



Tomas Sivok ve Milan Baros'un 90 dakika mücadele ettiği maçta Çek Cumhuriyeti, Liechtenstein'i 2-0 mağlup etti.

Çek Cumhuriyeti maça çok hızlı başladı. Henüz 3. dakikada Milan Baros'un ceza sahası içinden yaptığı güzel vuruşla ev sahibi ekip 1-0 öne geçti.

Bu golden sonra da hızını kesmeyen Çekler, farkı arttırmak için rakip kaleye tüm hatları ile yüklendi ancak Liectenstein'in kalecisi günündeydi ve ilk yarı 1-0 sona erdi.

İlk yarıda skor avantajını yakalayan Çek Cumhuriyeti, ikinci devrede tempoyu biraz düşürdü. 70. dakikada Kadlec attığı golle Çek Cumhuriyeti adına farkı ikiye çıkarttı: 2-0. Kalan dakikalarda tempo iyice düşünce başka gol sesi çıkmadı ve Çek Cumhuriyeti sahadan 2-0'lık galibiyetle ayrıldı.

Bu galibiyetin ardından Çek Cumhuriyeti 9 puana ulaşarak 2. sıradaki yerini korurken, Liechtenstein puansız olarak son sırada kaldı.


Kaynak:Habertürk

Arda'dan gönderme!



Galatasaray'ın ve A Milli Takım'ın yıldızı Arda Turan, Avusturya karşısında attığı gol sonrası kameralara 'bunu da yazın' şeklinde yaptığı hareketle basına olan kızgınlığı dile getirdi.


Kaynak:Habertürk

Babasına çekmiş!



Arsenal'de oynadığı başarılı futbolla alkış alan Robin Van Persie'nin oğlu da tıpkı babası gibi. Hollandalı golcünün kaleye geçtiği ve topu attığı görüntüde küçük Robin topun gelişine öyle bir vuruş yaptı ki babasının bile ağzı açık kaldı.

 Video için tıklayınız...


Kaynak:Habertürk

Fenerbahçe'ye müjdeli haber!

Radyo Fenerbahçe'de ''2'de 1'' programına telefonla bağlanan sarı-lacivertli futbolcu, Galatasaray ile yaptıkları derbi maçta sakatlığının nüksettiğini hatırlatarak, 10 günlük yoğun bir tedavinin ardından durumunun iyi göründüğünü kaydetti.

Selçuk, teknik direktör Aykut Kocaman'ın görev vermesi halinde Bursaspor maçında forma giyebileceğini ifade ederek, ''Bugün takımla çalışmayı planlıyoruz. Şimdiye kadarki çalışmalarda bir sıkıntı yaşamadık. Bundan sonraki çalışmalarda da bir sıkıntı yaşamazsam 5-6 günlük bir takım antrenmanıyla oynayabileceğimi düşünüyorum'' diye konuştu.

Ziraat Türkiye Kupası'nda Yeni Malatyaspor karşısında aldıkları yenilginin, takımın kendine gelmesi açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Selçuk, Antalya kampının da psikolojik anlamda toparlanmaları için tam zamanında yapıldığını anlatarak şunları kaydetti:

''Bir şekilde ayağa kalkmamız gerekiyordu ayağa kalktık ve müthiş bir direnç gösterip, hiç kimsenin ummadığı şekilde geri döndük. Zor maçlardan alnımızın akıyla çıktık. Takım olarak inanıyorduk. Bir tokat yememiz gerekiyordu ve o tokadı Malatya vurdu, kendimize geldik. Bizim adımıza kötü bir maç olsa da şampiyon olmamızı ateşleyen bir maç olarak o karşılaşmayı gösterebilirim. Takım haline, bir yumruk haline geldik. Önümüze gelen her takımı yenebileceğimizi gösterdik. Aynı şekilde aynı takım hüviyetinde devam edersek inşallah sezon sonu özlediğimiz şampiyonluğa ulaşırız. Biz de özledik, taraftarımız da özledi.''

''PUAN KAYBETME LÜKSÜMÜZ YOK''
Selçuk Şahin, Trabzonspor ile kafa kafaya götürdükleri şampiyonluk yarışında puan kaybetme lükslerinin olmadığını ifade etti.

10 maçlık galibiyet serisinin önemli bir başarı olduğunu anlatan Fenerbahçeli futbolcu, Bursaspor maçını şöyle değerlendirdi:
''Şu an elimizde daha bir şey yok. Lig lideriyiz ama sezon bitmedi. İyi giden bir serimiz var. Sezon sonuna kadar devam ettirelim ki şampiyon olalım. Bütün bu kazanılan maçların anlamı şampiyon olduğumuzda ortaya çıkacak. Bursaspor son haftalarda düşüş içinde olsa da ligin güçlü ekiplerinden. Kendi sahamızda puan kaybına kesinlikle tahammülümüz yok. Kafa kafaya giden bu yarışta böyle bir lüksümüz yok. Tribünleri dolduran muhteşem seyirci yine en büyük gücümüz olacaktır. Kazanacağımızı düşünüyorum.''


Kaynak:Habertürk

Collina'dan TFF'ye destek!

Milli takım ve kulüpler düzeyinde yönettiği maçlarla Türk futbolseverlerin yakından tanıdığı isimlerden biri olan dünyaca ünlü eski İtalyan hakem Pierluigi Collina, başarıya giden yolun çalışmaktan geçtiğini söyledi.

A Milli Futbol Takımı'nın 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası eleme grubunda Avusturya ile yapacağı maçın hakem gözlemcisi olan Pierluigi Collina, Castrol firmasının organizasyonuyla Pendik Green Park Otel'de basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Faal hakem olduğu dönemdeki başarısının püf noktasının ne olduğunun sorulması üzerine, esprili bir şekilde, ''Çünkü mavi gözlerim vardı'' diyen Collina, ''Ben hayatta başarılı olmak için hep çok çalışmak gerektiğine inandım ve çok çalıştım. Yöneteceğim maçları çok dikkatli bir şekilde önceden çalıştım. Halbuki o dönemde bu başka hakemlerce yapılmıyordu. Bugün ise hakemler artık benim gibi düşünüyorlar. Bir maça önceden hazırlanmanın ne kadar önemli olduğunun bilincindeler. Başarılı bir hakem olabilmek için yapılması gereken bir temel kuraldır bu'' ifadesini kullandı.

Türkiye'nin milli takım ve kulüpler düzeyinde yönettiği 10 maçında, Türk takımlarının 8 galibiyet ve 2 beraberlik alarak yenilgi yüzü görmediğinin, bu nedenle de Türkiye'de çok sevildiğinin hatırlatılması üzerine Collina, ''Ne kadar sevildiğimi halka sormak lazım. Ben bir şey söyleyemem çünkü şikayet etmeyen onlar. İstatistiki olarak Türk takımlarının benimle maç kaybetmedikleri doğru. Ama 2004 Avrupa Şampiyonası elemelerinde Türkiye, İngiltere ile 0-0 berabere kaldı ve bu sonuçla finallere gidemedi. Bunu bir yenilgi olarak da görebiliriz'' dedi.

''CÜNEYT ÇAKIR'I GAYET İYİ TANIYORUM''
Pierluigi Collina, son dönemde yükselen grafiğiyle ve Avrupa'da görev aldığı önemli maçlarla dikkat çeken Türk hakem Cüneyt Çakır'ı başarılı bulduğunu söyledi.

UEFA'da görev yapıyor olması nedeniyle Cüneyt Çakır'ı gayet iyi tanıdığını aktaran Collina, ''Londra'daki Chelsea-Spartak Moskova Şampiyonlar Ligi maçında kendisini izledim. Çok iyi bir dönem içinde olduğunu düşünüyorum. Deneyimini artırıyor. Bir Türk hakeminin Avrupa'da ve Şampiyonlar Ligi'nde maç yönetiyor olması çok önemli, değerli bir olgu. Şampiyonlar Ligi'nde maç yöneten hakem sayısı çok değil'' diye konuştu.

Türkiye Futbol Federasyonu'nun, Türk hakemlerin kendilerini geliştirmeleri için büyük çaba sarf ettiğini dile getiren Collina, bunun gelecek için önemli bir yatırım olduğunu vurguladı.

Collina, Türkiye'deki maçlarda Cüneyt Çakır'ın çok eleştirildiğinin söylenmesi üzerine, ''Ben de İtalya'da çok eleştiriliyordum'' yanıtını verdi.

A Milli Futbol Takımı Teknik Guus Hiddink'in, Türk futbolcuların hakemlere karşı aşırı tepki verdikleri yönündeki değerlendirmesinin hatırlatılması üzerine, bu konuda yargıda bulunabileceğini düşünmediğini belirten Collina, ''Saygının olması çok önemli. Rakiplere, taraftarlara, oyuna, dolayısıyla hakeme karşı da saygılı olmak gerekli'' dedi.

''HİÇBİR HAKEM İSTEYEREK HATA YAPMAZ''
Pierluigi Collina, Türkiye'de hakemlerin atmosferden fazla etkilendiği, yaptıkları hataları ise yine bir başka hata ile telafi etme yoluna gittikleri yönündeki bir yorum üzerine kendisinin bu yoruma katılmadığını söyledi.

Hiçbir hakemin bu yolu tercih etmeyeceğini vurgulayan Collina, şöyle devam etti:

''Hakemler de herkes gibi hata yapabilir. Önemli olan olabildiği kadar az hata yapmaya gayret etmek. Hakem olarak maçlara iyi hazırlanmak, iyi antrenman yapmak, maçın nasıl oynanması gerektiğini, takımların taktiklerini, oyuncuların özeliklerini bilmek gerekir. Ancak bu şekilde daha az hata yapılır. Bence hiçbir hakem isteyerek hata yapmaz. İnsanın doğası adil olmaya dönüktür. Eğer bir kez hata yaptıysam, adalet duygusu bu hatayı telafi etmeye yöneltebilir ancak futbolda bu bir başka hata olacaktır.''

Collina, teklif gelmesi halinde eski Alman hakem Markus Merk gibi Türkiye'de yorumculuk yapıp yapmayacağı sorusu üzerine, kendisinin UEFA için çalıştığını kaydetti.


Kaynak:Habertürk

Selçuk müjdeyi verdi!

Radyo Fenerbahçe'de ''2'de 1'' programına telefonla bağlanan sarı-lacivertli futbolcu, Galatasaray ile yaptıkları derbi maçta sakatlığının nüksettiğini hatırlatarak, 10 günlük yoğun bir tedavinin ardından durumunun iyi göründüğünü kaydetti.

Selçuk, teknik direktör Aykut Kocaman'ın görev vermesi halinde Bursaspor maçında forma giyebileceğini ifade ederek, ''Bugün takımla çalışmayı planlıyoruz. Şimdiye kadarki çalışmalarda bir sıkıntı yaşamadık. Bundan sonraki çalışmalarda da bir sıkıntı yaşamazsam 5-6 günlük bir takım antrenmanıyla oynayabileceğimi düşünüyorum'' diye konuştu.

Ziraat Türkiye Kupası'nda Yeni Malatyaspor karşısında aldıkları yenilginin, takımın kendine gelmesi açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Selçuk, Antalya kampının da psikolojik anlamda toparlanmaları için tam zamanında yapıldığını anlatarak şunları kaydetti:

''Bir şekilde ayağa kalkmamız gerekiyordu ayağa kalktık ve müthiş bir direnç gösterip, hiç kimsenin ummadığı şekilde geri döndük. Zor maçlardan alnımızın akıyla çıktık. Takım olarak inanıyorduk. Bir tokat yememiz gerekiyordu ve o tokadı Malatya vurdu, kendimize geldik. Bizim adımıza kötü bir maç olsa da şampiyon olmamızı ateşleyen bir maç olarak o karşılaşmayı gösterebilirim. Takım haline, bir yumruk haline geldik. Önümüze gelen her takımı yenebileceğimizi gösterdik. Aynı şekilde aynı takım hüviyetinde devam edersek inşallah sezon sonu özlediğimiz şampiyonluğa ulaşırız. Biz de özledik, taraftarımız da özledi.''

''PUAN KAYBETME LÜKSÜMÜZ YOK''
Selçuk Şahin, Trabzonspor ile kafa kafaya götürdükleri şampiyonluk yarışında puan kaybetme lükslerinin olmadığını ifade etti.

10 maçlık galibiyet serisinin önemli bir başarı olduğunu anlatan Fenerbahçeli futbolcu, Bursaspor maçını şöyle değerlendirdi:
''Şu an elimizde daha bir şey yok. Lig lideriyiz ama sezon bitmedi. İyi giden bir serimiz var. Sezon sonuna kadar devam ettirelim ki şampiyon olalım. Bütün bu kazanılan maçların anlamı şampiyon olduğumuzda ortaya çıkacak. Bursaspor son haftalarda düşüş içinde olsa da ligin güçlü ekiplerinden. Kendi sahamızda puan kaybına kesinlikle tahammülümüz yok. Kafa kafaya giden bu yarışta böyle bir lüksümüz yok. Tribünleri dolduran muhteşem seyirci yine en büyük gücümüz olacaktır. Kazanacağımızı düşünüyorum.''


Kaynak:Habertürk