Galatasaray Teknik Direktörü Gheorghe Hagi, İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçında iyi bir futbol sergilemek istediklerini söyledi.
Florya Metin Oktay Tesisleri Turgay Vardar Basın Odası'nda düzenlenen haftalık basın toplantısında Gheorghe Hagi, İstanbul Büyükşehir Belediyespor'un güçlü bir rakip olduğuna değinirken, ''Rakibimiz, her takımı yenebilecek bir ekip. Türkiye Ligi'ni çok iyi tanıyan bir hocaları var. Kendilerine ve hocalarına saygı duyuyoruz. Disiplinli, organize oynayan, hırslı bir takıma karşı maça çıkacağız. Hafta boyunca iyi çalıştık. Bütün oyuncularım konsantre olarak maça çıkacaklar. Rakibimiz karşısında iyi oynayarak 3 puan almak istiyoruz'' dedi.
Oyuncularıyla konuştuğunu, hepsinin ellerinden gelenin en iyisini yapmalarını istediğini ve mutlaka kazanmaları gerektiğini söylediğini aktaran Hagi, ''Sadece yapacakları işe konsantre olmalarını istedim. Bana göre zor bir maç olacak ama iyi mücadele edip maçı kazanmak için sahaya çıkacağız'' diye konuştu.
''BİZİM İÇİN LİG DE ÇOK ÖNEMLİ''
Basında Galatasaray'ın sadece Türkiye Kupası'nı hedeflediği şeklinde haberler yer aldığını, ancak bunun doğru olmadığını dile getiren Rumen çalıştırıcı, ''Ben lig maçlarına da çok önem veriyorum. Ligde oynanacak daha çok maçımız var. Tüm maçlarımızda en iyi şekilde mücadele etmek istiyoruz'' ifadelerini kullandı.
Takımda sakatlıkları bulunan oyuncuların durumlarına değinen Hagi, cezalı Neill'in dışında tedavileri süren Arda, Hakan Balta ve Kewell'ın yarın takımda olamayacaklarını aktarırken, grip olan Anıl'ın da takımla çalışamadığını söyledi.
Pino'nun 3 gündür takımla çalıştığını, Barış'ın durumunun ise iyiye gittiğini anlatan Gheorghe Hagi, ''Şu anda elimde bulunan kadrodan en iyilerini sahaya çıkarmaya çalışacağım. Yarın kadroda olmayacak oyuncular hakkında bilgi vermek istedim. Çok fazla yoruma girmek istemiyorum. Spekülasyonlara da cevap vermek istemiyorum'' şeklinde konuştu.
Sol kanatta Çağlar'a şans tanıması ve Insua'nın tercih edilmemesi konusunda, Arjantinli oyuncunun da antrenmanlarda iyi çalıştığını anlatan Hagi, her oyuncuya şans tanıdığını söylerken, yarın kiminle başlayacağını dahi henüz belirlemediğini dile getirdi.
Hagi, Atatürk Olimpiyat Stadı'nın şartlarının kendilerini düşündürüp düşündürmediği konusunda, ''Futbolu her şartta oynamak zorundayız. Takımda kimsenin bu konuda tedirgin olduğunu sanmıyorum. Her türlü şartta oynamaya hazırız. Bu takımda her zaman zafer için oynamak zorundasın. Maçın nasıl biteceğini ise hep beraber göreceğiz'' yanıtını verdi.
Rumen çalıştırıcı, Galatasaray'dan ayrılan Elano Blumer'in Brezilya'da başarılı bir performans sergiliyor olmasının hatırlatılması üzerine, ''Elano ile ilişkilerimiz iyiydi. Değerli ve kaliteli bir oyuncu. O zaten ayrıldığında Brezilya'ya dönmek istediğini söyledi. Bunu isteyen bir oyuncuyu zorla tutamazsınız'' ifadelerini kullandı.
''PİNO ARTI KATABİLECEK BİR OYUNCU''
Sakatlıktan dönen Pino'nun takıma artı katabilecek bir oyuncu olduğunu söyleyen Rumen teknik adam, ''Ama oyuncu ne kadar süre sakatlık dönemi geçirirse, o kadar sürede eski formuna dönüyor. Bu temel bir kuraldır. Bunu çok iyi biliyorum. Herhalde kendisi en iyi formuna 1 ay sonra dönebilir. Kesinlikle bizimle beraber olacak. Kaç dakika oynar, onu bilemiyorum. Ciddi bir sakatlıktan çıktı. Kendisini düşünüyoruz ve yavaş yavaş takıma monte etmeyi planlıyoruz'' dedi.
Hagi, Pino'dan yola çıkarak, Arda'nın ne kadar zamanda dönebileceğinin sorulması üzerine ise ''Arda'ya da çok dikkat etmemiz gerekiyor. Ne zaman takımla başlayacak, bunu kendisine sormak gerekir. İyi gidiyordu ama yine sakatlığı nüksetti ve kesinlike biz bu konuda acı çekiyoruz. Takım onunla bambaşkaydı. Takımın çok önemli oyuncularında birisi. Dolayısıyla kolay bir şey değil ama böyle devam etmeliyiz. Onsuz iyi oynayarak iyi sonuçlar almamız gerekiyor. Benim devre arasında onunla ilgili yaptığım planları biraz bozdu ama yapacak bir şey yok'' diye konuştu.
''KULİS OYUNLARI VAR''
Gheorghe Hagi, takımda antrenör Tugay Kerimoğlu ve bazı oyuncularla sorun yaşadığı şeklinde basına haberler yansıdığının hatırlatılması üzerine, kulis oyunları oynandığını ileri sürdü.
Soruya, ''Bu soruyu size kim sordurtuyor'' karşılığını veren Hagi, şunları söyledi:
''Benim takımda herkesle ilişkilerim iyidir. İsteyen bu şekilde yazmaya devam etsin. Ben Galatasaray Kulübü'nde bulunduğum sürede hep iyi bir profesyonel oldum. Herkesle iyi ilişkiler kurdum ve herkese yine saygı gösterdim. Beni iyi tanıyorsunuz. Bazı gazeteciler ya da gazeteciler üzerinden birileri benim ilişkilerimi bozmak istiyorlar. Bana vurmaya çalışıyorlar. Bunlar kulis oyunlarından başka bir şey değil. Takımda ilişkiler çok iyi. Çalışıyoruz ve sadece deplasmanlarda da kazanabilmeye ihtiyacımız var. Türkiye'yi çok iyi tanıyorum ve bazı şeyleri çok iyi anlıyorum.''
Sezon bittiğinde Galatasaray'ı ligde ve kupada nerede gördüğü şeklindeki bir soruya, ''Şu anda sezon sonu olacakları konuşamam. Biz hep adım adım gidiyoruz'' cevabını veren Hagi, Fenerbahçe gibi bir galibiyet serisi yakalayıp yakalayamayacaklarıyla ilgili ise ''Tabii ki böyle bir şeyi istiyor ve arzu ediyoruz. Bunun için çalışıyoruz. Buna inanıyoruz da. Çünkü inanmazsanız her şey biter'' dedi.
Hagi, Lucas Neill'in izin alarak yurt dışına gitmesiyle ilgili transfer spekülasyonları için de ''Kendisiyle konuştum. İzinleri ben verdim teknik direktör olarak ve gidip geldi. Aramızdaki ilişkiler çok iyi'' demekle yetindi.
MİSİMOVİC KONUSU YİNE GÜNDEMDE
Gheorghe Hagi, kadro dışı bıraktığı Misimovic'le ilgili yöneltilen bir soru üzerine, bu konuyla ilgili artık herhangi bir spekülasyona girmek istemediğini kaydetti.
Misimovic konusunda yönetime raporunu verdiğini ve artık yorumda bulunmak istemediğini vurgulayan Rumen teknik adam, şöyle devam etti:
''Galatasaray ne demek ben çok iyi biliyorum. Galatasaray'da oynamak için bir oyuncunun neler yapması gerektiğini, nasıl konuşması gerektiğini, nasıl mesleğine saygı göstermesi gerektiğini ve kendinden neler vermesi gerektiğini iyi biliyorum. Beni iyi tanıyorsunuz. Birinci kuralım, oyuncunun mesleğine saygı göstermesi ve iyi antrenman yaparak terlemesidir. Bu yoksa ismi ne olursa olsun, benim gözüme giremez. Çünkü ben böyleydim. Ben her antrenmana çıktım, her maçta aynı performansımı verdim. Benim taleplerim ve beklentilerim yüksek. Hiç kimse ile paylaşacağım bir şey yok. Ben gerçekten çok üzüldüm. Yöneticilerimiz ve başkanımız benden verim istiyor. Aynı sorumluluğu ben oyuncudan istiyorum. Sorumluluğu bana aittir ve buna göre kararlar alıyorum.''
Hagi, Misimovic'i, karşısında sakız çiğneyerek kendisiyle konuştuğu için kadro dışı bıraktığı şeklinde kamuoyuna yansıyan bilginin hatırlatılması üzerine de gülerek, ''Bu doğru değil. Bu kararı neden aldığımı ben raporumda bildirdim'' diye konuştu.
''NE KADAR VERİRSEN, O KADAR ALIRSIN''
Rumen çalıştırıcı, kendisinin teknik direktör olarak da Galatasaray'da daha önce başarı kazandığını hatırlatırken, kendisini büyük bir teknik direktör olarak görmediğini söyledi.
''Ben kendimi büyük bir teknik direktör olarak görmüyorum. Bir takımda Şampiyonlar Ligi'ni kazanıp, başka bir takımda hiçbir varlık gösteremeyen büyük teknik direktörler de var'' ifadelerini kullanan Hagi, ''Futbol tamamen bir oyun. Futbolcu iken sadece kendi performansıma bağlı olarak oynuyordum. Şimdi ise elimdeki oyuncuların en iyi performanslarını sahaya yansıtmaları için çalışıyorum. Bu antrenörün rolüdür. Nasıl antrenman yaparsanız, öyle maç oynarsınız. Ne kadar verirsen, o kadar alırsın. Benim mentalitem ve prensibim budur. Yapılması gerekenleri yapmak için geldim. Tüm sıkıntılara rağmen kendi işime bakmak istiyorum'' dedi.
Oyuncularının özgüven kazanmalarını sağlamak istediğini anlatan Hagi, şu ifadeleri kullandı:
''Çünkü hepsi iyi oyuncular. Herkesin performansı en üst seviyede olmalı. Florya Metin Oktay Tesisleri'ne keyifle, zevkle gelmelerini istiyorum. Mutlu olmazlarsa hiçbir şey veremezler. Ekip olarak güçlü olmaları gerekiyor. Maçlar takım olarak kazanılır. Farkı ise oyuncu yaratır. Kendi azim ve konsantrasyonuyla, fedakarlığıyla maçı kazanabilir. Bir oyuncu o farkı yaratabilir. Her maçta birisi ön plana çıkabilir. Hiçbir zaman (Ben) diye konuşmadım. Hep (Biz) diye konuştum. Oyuncu kalitesini takımı için ortaya koymazsa, o kalite bir anlam ifade etmez. İyi sonuçlar alacak bir takım yapmak zor bir iş. Galatasaray'ın beklentileri ise çok büyük. Çünkü Türkiye'nin en büyük kulübü. Avrupa'da kupa kazanan tek takım. Aynı ruh içindeki bir takımı tekrar kurmak için iki şey gerekiyor; idari olarak güçlü bir takım, teknik olarak da güçlü oyunculardan kurulu bir ekip. İkisi bir araya geldiğinde başarılı olunur. Bir kişi bunu tek başına yapamaz. Tüm camia bunu anlamalı. Birlik ve beraberlik önemli. Aksi taktirde hiçbir zaman güçlü olamayız. Bunu zaman içinde başaracağız. Hiçbir Galatasaraylı, ben başta olmak üzere, şu anki bulunduğumuz durumdan memnun değil. Yapılacak bir çok şey var. Bunun için de ister istemez zamana ihtiyaç var. Burada sizin karşınızda oturan kişi önemli değil. Hoca değişir ama camia kötü zamanlarda birlik içinde olmalı. Birlik ve beraberlik içinde bu durumdan çıkabiliriz. Karşınızda oturan adam sorun değil. En basiti o. Sadece bir adam ve değişebilir. Büyük iş yapmak istediniz zaman gerçek bir takım kurmak gerekiyor. Ekip olmak ve güçlü olmak gerekiyor. Ben inanıyorum ve bunun için çalışıyorum. Ümit ediyorum ki her şey çok güzel olacak. Disiplinle organize olan ve takım ruhu içinde çalışan bir ekip kazanır. Disiplinli oyuncuyu severim. Takım lehine çalışan oyuncuyu severim. Ben böyleyim ve değişmem. Bu ruh içinde en iyisini yapmaya çalışıyorum.''
Rumen teknik adam, sürekli zaman istemesiyle ilgili olarak ise ''Bir takım 1-2 yıl içinde oturur. Bunu söyleyen Luis Van Gaal'dır. Eski Galatasaray takımı kaç senede oturdu, 2-3 senede. İlk sene zor kazandık sonra yavaş yavaş güzel futbol geldi. Bunu yapmak kolay değil ama konuşmak kolay. Büyük işler zaman içerisinde yapılır'' diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak:Habertürk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder