Altyapı eğitimini Almanya'da alan ve 4 yıldır da Türkiye'de futbol oynayan 25 yaşındaki Sezer Öztürk, Futbol Federasyonunun aylık resmi yayın organı TamSaha dergisinin Temmuz sayısında yer alan röportajında, ''Almanya'da genç takımlarda çalışan hocalar, duruşları ve futbol bilgileriyle, Turkcell Süper Lig'de takım takım dolaşan bazı teknik adamlarımızdan daha üst düzeyde'' iddiasında bulundu.
Gurbetçi oyuncuların Türkiye'ye alışmakta bazı zorluklar çektiği hatırlatılarak, ''Neden yaşanıyor bu adaptasyon sorunu?'' sorusu üzerine Sezer, şunları kaydetti:
''Bu soru çok yerinde oldu, çünkü bu sıkıntıların nedenini açıkça ortaya koymak lazım. Bu konuyu Hamit ve Halil ağabeylerle de konuşuyoruz. Almanya ile Türkiye'de futbol birbirinden farklı şekilde yürütülüyor. Türkiye'de insanlar senin gözlerinin içine bakıp hatalarını söyleyemiyor. Yüzüne 'Sen iyisin, sen güzelsin' deyip, sonradan arkandan çevirdikleri işlerle farklı niyetlerini belli ediyorlar. Almanya'da ise adam senin gözlerinin içine bakar, yumruğunu masaya vurur ve hatalarını bir bir sayar. Ondan sonra da el sıkışılır ve odayı terk edersin. Tüm konuşulanlar da orada kalır.''
Türkiye'de her şeyin sonuca endeksli olduğunu savunan Sezer, ''Almanya'da ise oyuncunun eğitimi ve kişiliğinin gelişimi en önde geliyor. Futbol becerisinin geliştirilmesi neredeyse en son sırada yer alıyor. Futbolcuyu bilgili, ağırbaşlı, zeki, dürüst, güçlü karakterli ve kolay yılmayan bir birey haline getirebilmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Türk futbolunda ise tek hedef bir sonraki hafta oynanacak maçta başarı elde edebilmek'' şeklinde görüşleri aktardı.
Sezer Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye'de o kadar teknik direktörle çalıştım; gerçekten futbolcuya bir şeyler katan, onları geliştirmek isteyen hocaların çok nadir olduğunu gördüm. Teknik adamların amacı günü kurtarmak, alınacak birkaç fazla puanla takımın başında kaldıkları süreyi mümkün olduğunca uzatabilmek. Futbolunun kişiliğini ve taktiksel bilgisini geliştirmeye yönelik bir çaba göremedim. İşte böyle olunca da Türkiye'de futbolcunun ilerleme kaydetmesi sadece kendi yeteneğine kalıyor. Burada teknik adamlara çok yüklenmiş gibi oldum, ama bunun bir sistem sorunu olduğunun altını da çizmek istiyorum.''
TÜRK VE ALMAN ALTYAPILARI ARASINDA KARŞILAŞTIRMA
Türk ve Alman altyapı sistemlerini karşılaştıran Sezer Öztürk, ''Almanya'da genç takımlarda çalışan hocalar, duruşları ve futbol bilgileriyle, Turkcell Süper Lig'de takım takım dolaşan bazı teknik adamlarımızdan daha üst düzeyde'' ifadesini kullandı.
Gurbetçi oyuncu, şu görüşleri dile getirdi:
''Size bunları anlatırken aklıma eski hocalarım geliyor... Dürüstlüklerini ve kendilerini konumlandırış tarzlarını hatırlıyorum. Oyuncuların kişiliğini ve karakterini geliştirmek için ne kadar çok uğraşıyorlarmış. Gerçekten çok iyilermiş. Turkcell Süper Lig'de böyle bir şey yok. Arada kalite farkı var. Türkiye'de altyapıya çok fazla önem verilmediğini düşünüyorum. Halbuki futbolda en önemli kısım burası zaten. Bugün baktığımızda, Barcelona'nın almadığı kupa, Real Madrid'in ise almadığı futbolcu kalmadı. Aradaki fark belli değil mi? Barcelona'da jenerasyonlar değişiyor, ama sürekli olarak yetenekli genç futbolcular geliyor. Altyapıyı iyileştirmek için yatırım yapmazsan futbolcu da yetiştiremezsin. Bunun yanında, futboldan doğru dürüst anlamayan kişilerin Türkiye'de bazı altyapıların başına getirildiğini biliyorum. Oraya iyi hocalar koyacaksın ki sana iyi futbolcular yetiştirebilsin.''
''BAŞKA MİLLİ TAKIMIN FORMASINI GİYMEZDİM''
Alman Milli Takımı'nda oynamayı seçen Türk futbolcuların sayısının artmasıyla ilgili bir soru üzerine de Sezer Öztürk, ''Geçmişte bana da Almanya'yı seçmem için telkin yapılmıştı. Ama ben vatanımı çok seven birisi olduğum için Türkiye'yi seçtim. Yeri gelir belki hiç milli olmazdım, ama başka takımın formasını da giymezdim. Hiçbir zaman Alman Milli Takımı formasını giyip Türkiye'ye karşı oynayamazdım'' dedi.
ABD kampında yakından tanıma fırsatı bulduğu (A) Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Guus Hiddink hakkında da görüşleri sorulan Sezer, şunları kaydetti:
''Bize ilk söylediği, takım halinde hareket etmemiz ve birbirimize yakın oynamamız gerektiği. Aralarda uçurum olmayacak. Sorunlarımızı görmüş. Bu da futbolumuzu ne kadar yakından takip ettiğini gösteriyor. Türk futbolcusunun topla yaratıcı olduğunu, bu yüzden topun bizde kalmasını sağlamamızın gerektiğini söylüyor. Rakibi paslarla yormamızı istiyor. Onunla tanışmak ve çalışmak bizim için büyük bir şans.''
Kaynak:Habertürk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder